Gölbaşı Belediye Başkan Yardımcısı Oğuz Kağan Tanrıverdi, ABB’de Sığ Jeotermal Sistem hakkında bir konuşma yaptı. Tanrıverdi konuşmasında “Unutulmamalıdır ki, doğada hazır olarak yer alan enerji kaynağını kullanabilmek ve süreklilik arz ettirebilmesini sağlayabilmek ilk etapta cesur, aklıselim ve enerjide bağımsız olmayı kendine hedef olarak benimsemiş siz değerli meclis üyelerimiz ve belediye başkanlarımız ile mümkün olacaktır.” Dedi.
Gölbaşı Belediye Başkan Yardımcısı Oğuz Kağan Tanrıverdi’nin konuşmasının tamamı:
Değerli Meclis Üyeleri;
Sözlerime başlamadan önce hepinizi saygıyla selamlıyor, toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Hepinizin bildiği üzere enerji, bütün ülkelerin gündeminde yer alan ve bu hususta çalışmaların yürütüldüğü, hayatımızın olmazsa olmazını oluşturan son derece önemli bir konudur. Enerji üretimi adına her geçen gün yeni gelişmelere şahit olmaktayız. Öyle ki; Teknolojideki hızlı değişime paralel olarak, enerji üretimi alanında da yeni ve farklı enerji kaynakları keşfediliyor. Bu anlamda; doğada var olan enerji kaynaklarının insanoğlunun kullanımına sunulması için pek çok yöntem geliştirilmiştir.
Bu yöntemler;
Sudan yararlanarak elektrik üretimi yapılan HİDRO ELEKTRİK SANTRALLERİ
Rüzgârdan yararlanarak elektrik üretimi yapılan RÜZGÂR ENERJİ SANTRALLERİ
Güneşten yararlanarak elektrik üretimi yapılan GES TARLALARI,
Güneşten yararlanarak tasarlanan sıcak su üretim sistemleri
Benim bugün burada önemine dikkat çekmek istediğim ve üstünde durmamız gerektiğini inandığım bir başka yöntem ise, yerin altındaki var olan ısıyı binalara taşımayı amaçlayan Sığ Jeotermal Sistemdir.
Peki Sığ Jeotermal nedir?
Sığ Jeotermal; Yerin kabuğunun altında doğal yollardan depolanmış, yaz mevsiminin sıcaklığını kış mevsiminde, kış mevsiminin soğukluğunu ise yaz mevsiminde kullanabilmeyi sağlayan doğal, karbon ayak izinden arınmış, verimli ve sürdürülebilir bir enerji kaynağıdır.
Dolayısıyla Sığ Jeotermal Sistemin ana hedefi, yer içinin bozulmamış sıcaklığını kullanarak oldukça tasarruflu ısı pompası ile yükseltip - düşürerek, borular vasıtasıyla konut ve iş yerlerine ulaştırarak ısıtma ve soğutmada kullanmaktır.
Jeotermal Suları Değerlendirme Komisyonumuzda yapılan incelemeler neticesinde; Türkiye’nin bulunduğu jeolojik ve coğrafi konum itibariyle, konut ve iş yerlerinin ısıtılmasında ve soğutulmasında maliyeti düşük, uygulanabilirliği yüksek bir sistem olan Sığ Jeotermal Sistem, Ankara özelinde son derece uygundur.
Bu uygunluğu biraz sonra ifade edeceğim karşılaştırma ile çok daha net izah edebiliriz;
Yapılan araştırmalara göre Avrupa’da uygulanan sistem genel olarak yer içinin bozulmamış sıcaklığı 350 ile 400 metre derinliğe inildiğinde ancak 1 ile 5 derece civarına bir sıcaklığa ulaşabilmektedirler.
Buna nazaran; Ankara’da bozulmamış yer içi sıcaklığına sadece 70 metre derinlikte ulaşılmaktadır.
Öyle ki, Gölbaşı ilçesinde 70 metrede 14 ile 16 derece arasında iken,
Ayaş ilçesinde ise sadece 50 metrede 20 dereceye sıcaklığa kadar ulaşılmaktadır. Yani ülkemizde bu sistemi kullanmak Avrupa’ya göre çok daha kolay ve çok daha düşük maliyetli olacaktır.
Tam bu noktada belirtmek isterim ki, sığ jeotermal yeni keşfedilmiş bir sistem değildir. Lakin, ülkemiz ve bizi daha da yakından ilgilendiren Ankara’mız için üstünde yeterince durulmayan ve araştırılmayan bir konudur.
Bu sistem Türkiye’de halen; Ankara’da Gazi Otelde, Gölbaşında bir özel lisede, İstanbul İller Bankası Bloklarında, Ankara Üniversitesi’nin Didim dinlenme tesislerinde, kullanılmaktadır.
2007 yılında, İstanbul İller Bankasına ait iki bloktan oluşan çok katlı yapıda sığ jeotermal sistem uygulanmıştır. Amortisman süresi olarak da 2 yıl içerisinde proje kendisini bedavaya getirmiştir. Dolayısıyla, İller Bankası adına 2009 yılından itibaren bu iki blokta ısıtma ve soğutma işlemleri bedava olmuştur.
Ankara’da bulunan Gazi Otel’de ısıtmalı ve soğutmalı ısı pompası kullanmaktadır. Sondaj yapılmaksızın, doğalgaz kullanmadan doğrudan bu tekniği kullanmaktadır.
Bu sistem ile ısıtma ve soğutma için tek kuruş fatura ödememektedir.
Özellikle vurgulamak isterim ki, Tüm Avrupa ülkelerinde, Türkiye’ye göre çok daha pahalı olmasına rağmen Sığ Jeotermal Sistem yasal zorunluluk sebebiyle yaygın olarak uygulanmaktadır.
Bu anlamda, Sığ Jeotermal Sistem temiz, yenilenebilir, sürdürülebilir, maliyeti düşük ve uygulanabilirliği yüksek olmasından dolayı Ankara’mız için önerebileceğimiz bir ısıtma ve soğutma sistemidir.
Değerli başkan, kıymetli meclis üyeleri unutulmamalıdır ki, doğada hazır olarak yer alan enerji kaynağını kullanabilmek ve süreklilik arz ettirebilmesini sağlayabilmek ilk etapta cesur, aklıselim ve enerjide bağımsız olmayı kendine hedef olarak benimsemiş siz değerli meclis üyelerimiz ve belediye başkanlarımız ile mümkün olacaktır.
Sayın Meclis Üyeleri; Ankara’da konutlarda ısınma tüketimi için cebimizden çıkan para miktarı yaklaşık 9 milyar Türk Lirası civarındadır. Sığ Jeotermal Sistemini kurup yaygınlaştırdığımız takdirde, bu para Ankara halkının cebinde kalacaktır.
Bu durum, Türkiye genelinde konutlarda ısınma tüketimi için cebimizden çıkan para miktarı yaklaşık 86 milyar Türk Lirası civarındadır. Ülke ekonomimizi böylesi bir maliyetten kurtarmakla muazzam ve gurur verici bir gelişmenin öncülüğünü yapmış olacağız.
Biz bu sistem hakkında Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı ve Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Kağan Kadıoğlu’nun görüşlerinden istifade ederek Jeotermal Suları Değerlendirme Komisyonu bünyesinde bir rapor hazırlayıp Büyükşehir Belediyemize sunduk. Raporumuzda daha detaylı bilgiler mevcuttur.
Sonuç itibariyle; Ülkemize örnek olması açısından, Ankara ve ilçelerinin Sığ Jeotermal Enerji ile tanıştırılması ve örnek uygulama alanlarının oluşturularak Ankara’nın Sığ Jeotermal Enerji konusunda rol model olmasını diliyor, bu anlamda konuyu siz kıymetli meclis üyelerinin takdirine sunuyorum. Hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum.
