Kadir Yıldız / TÜRKGÜN
SADAT’ın kapısında dayanarak seçimlerin gölgelenebileceği iddiasında bulunan Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı bu çıkışın ABD ve AB ülkelerine bir mesaj olduğu belirtilirken, aynı zamanda seçim sonrası geliştirilecek propagandanın alt yapısının hazırlandığı iddia edildi. Kılıçdaroğlu’nun 2023 yılının Haziran ayında yapılacak seçimlerde sandıkta alamayacağı sonucu sokaklarda arayacağının işareti olarak algılandı.
Vahim iddia
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) ile başlayan provokasyon girişimleri sonuç vermeyince çareyi başka kuruluşlarda aramaya başladı. SADAT adlı kuruluş üzerinden Türkiye’de korku iklimi oluşturmaya çalışan Kemal Kılıçdaroğlu yanına aldığı milletvekilleriyle yaptığı açıklamada, “Şu anda önünde bulunduğumuz SADAT bir paramiliter kuruluştur. Ve düne kadar Erdoğan’ın danışmanlığını yapıyordu bunlar. Bu kuruluşun hedefleri arasında gayri nizami harp eğitimi var. Yani, sabotaj, baskın, pusu kurma, tahrip, suikast ve tedhiş. Arapça ‘tedhiş’, Türkçesi de ‘terör’. Burası aynı zamanda terörist yetiştiren de bir kuruluş” ifadelerini kullandı. Bu ifadeler ile asıl mesajın Türkiye’ye baskı kurulması için dışarıya verildiği yorumları yapıldı.
İç çatışma için ‘kılıf’ mı arıyor?
2023 Haziranında yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği genel seçimleri öncesinde yenilgiyi şimdiden kabul eden seçim sonuçlarını protesto etmek için kılıf arayan Kemal Kılıçdaroğlu’nun çareyi sokakları karışmakta bulduğu belirtildi. Sandığın sonuçlarını sokakta değiştirme planı yaptığı belirtilen Kılıçdaroğlu’nun SADAT’ın önünde yaptığı açıklamada, “Şunu herkesin bilmesini isterim, CHP demokratik yollarla bu ülkede seçimin yapması için her türlü çabayı gösterecektir. SADAT gibi kuruluşlar ki olursa olsun, seçimi gölgeleyecek herhangi bir şey olursa sorumlusu burası ve Saray’dır. Bunu bütün Türkiye’ye ve halkımıza açıkça ifade ediyoruz” sözleri niyetini ortaya koydu.
HDP’nin kapısına gidemiyor
Diyarbakır HDP İl binası önünde nöbet tutan ailelerin “çocuklarımız bu kapıdan dağa kaçırıldı” sözlerine rağmen HDP’ye bir tepki gösteremeyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kendilerinin Kuva-yi Milliye’ci olduklarını iddia etti. Kandil’e eleman devşiren, bilgi sızdıran, sözcülüğünü yapan, aşk hayatı yaşayan ve hakkında kapatlma davası açılan HDP’nin önüne gitmeye çekinen Kemal Kılıçdaroğlu, hedef saptırarak SADAT adlı kuruluşu terörist yetiştirmekle suçladı. HDP’nin önüne gidip “terörist yetiştiriyorsunuz” diyemeyen Kılıçdaroğlu, “Biz CHP’yiz, Kuva-yi Milliye’ciyiz, biz öyle SADAT’çılardan, tedhişçilerden korkacak değiliz. Korkaklar, kapılarını açmayanlardır” ifadelerini kullandı.
Sedat’la olmadı, SADAT’la denedi
Yurt dışına kaçarak yaptığı youtube yayınlarında asılsız açıklamalarda bulunan mafya liderinin iddialarına sığınarak muhalefet eden Kemal Kılıçdaroğlu, burada aradığını bulamayınca her türlü kaostan SADAT adlı kuruluşu sorumlu tutacağını açıkladı. Kılıçdaroğlu, “Her türlü kaostan SADAT gibi paramiliter danışmanlar sorumlu tutulur. Buradan mafyacıklara da sesleniyorum. Size de sokaklarımızı teslim etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’daki temasları sırasında, SADAT’ın genel merkezi önüne gitmiş, ancak içeri girmesine izin verilmemişti.
SADAT: İDDİALARINI İSPAT ETSİN
SADAT Yönetim Kurulu Başkanı Melih Tanrıverdi imzasıyla yapılan açıklamada “İnternet köşelerinde çapulsuz ve okyanus ötesinden talimat alarak yayınlanan mesnetsiz ve provakatif iddialara, Ana muhalefet partisi liderinin de sahiplenmesini manidar bulmaktayız” denildi.
Açıklamada, “Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyetin müvekkilimiz SADAT Uluslar Arası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Beylikdüzü’ndeki merkezine gerçekleştirdiği hukuksuz baskını hayretle öğrendik. Bir ticari şirketin bir siyasi parti lideri ve milletvekilleri tarafından basılması, Türk Siyasi Tarihi’ne kara leke olarak geçmiştir. Mademki CHP Genel Başkanı’nın böyle bir iddiası vardır o halde bu iddiasını ispat yükü sırtına yüklenmiştir. Tüm bu hukuka aykırı eylemler sebebiyle tarafımızca Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulacak ve hukuk mahkemelerinde tazminat davası açılacaktır” ifadelerine yer verildi.
