Uzmanlar; bisküvi ve kek gibi işlenmiş yiyecek ve içeceklerin böbrek taşı riskini artırdığı konusunda uyardı. Araştırma, ilk kez, işlenmiş gıdalarda yaygın olarak bulunan ilave şeker alımının böbreklerde taş gelişme riskini artırdığını göstermiştir.
10 kişiden birden fazlası bu durumdan etkileniyor. En sık görülen semptomlar şiddetli ağrı, mide bulantısı, kusma, ateş, titreme ve idrarda kan görülmesidir.
Ancak doktorlar, böbrek taşlarının yalnızca yaşam kalitesini düşürmediğini, uzun vadede enfeksiyonlara, şişmiş böbreklere ve potansiyel olarak ölümcül böbrek hastalığına yol açabileceğini söylüyor.
Böbrek taşlarının oluşumunda bilinen risk faktörleri arasında erkek olmak, obezite, kronik ishal, dehidratasyon(susuzluk) ve inflamatuar bağırsak hastalığı (IBD), diyabet veya gut bulunuyor.
Frontiers in Nutrition dergisinde yayınlanan yeni çalışma, ilk kez, yüksek miktarda ilave şeker tüketiminin muhtemelen böbrek taşı risk faktörleri listesine eklenmesi gerektiğini göstermiştir.
Çinli araştırma ekibi, işlenmiş birçok gıdada ilave şeker bulunduğunu, ancak özellikle şekerle tatlandırılmış pop, meyve içecekleri, çikolata, dondurma, bisküvi ve keklerde yaygın olduğunu söylüyor.
Çalışmanın baş yazarı Dr Shan Yin şunları söyledi: "Bizim çalışmamız, ilave şeker tüketimi ile böbrek taşları arasında bir ilişki olduğunu bildiren ilk çalışmadır. İlave şeker alımını sınırlamanın böbrek taşı oluşumunu önlemeye yardımcı olabileceğini öne sürüyor."
Dr Yin ve meslektaşları, 28.000'den fazla Amerikalı yetişkinin sağlık verilerini analiz ettiler. Katılımcılar böbrek taşı öyküsü olup olmadığını kendileri bildirdiler. Her katılımcının günlük ilave şeker alımı, en son yiyecek ve içecek tüketimlerinin hatırlanmasıyla tahmin edildi.
Katılımcılar ayrıca meyveler, sebzeler ve kepekli tahıllar gibi faydalı diyet bileşenlerinin yeterliliği ve rafine tahıllar, tuz ve doymuş yağlar gibi potansiyel olarak zararlı gıdaların ölçülü olması açısından diyetlerini özetleyen bir sağlıklı beslenme indeksi puanı aldı.
Araştırma ekibi cinsiyet, yaş, ırk veya etnik köken, göreli gelir ve vücut kitle indeksi (VKİ) dahil olmak üzere bir dizi faktör için deneme sırasında her yıl böbrek taşı geliştirme olasılığını hesapladı. Çalışmanın başlangıcında, daha fazla ilave şeker tüketen katılımcılar, daha yüksek bir böbrek taşı geliştirme riskine, daha düşük bir sağlıklı beslenme puanına ve daha düşük bir eğitim düzeyine sahip olma eğilimindeydiler.
İlave şekerlerin genel ortalama alımı günde 272.1 kaloriydi ve bu da günlük toplam enerji alımının yüzde 13.2'sine karşılık geliyordu. Araştırma ekibi, eklenen şekerlerden alınan enerji yüzdesinin böbrek taşları ile ilişkili olduğunu gösterdi.
Örneğin, ilave şeker alımı en yüksek yüzde 25 arasında olan katılımcıların, çalışma boyunca böbrek taşı geliştirme olasılığı yüzde 39 daha fazlaydı. Benzer şekilde, toplam enerjilerinin yüzde 25'inden fazlasını ilave şekerlerden elde eden katılımcılar, toplam enerjilerinin yüzde beşinden daha azını ilave şekerlerden elde edenlere göre yüzde 88 daha fazla böbrek taşı riskiyle karşı karşıyaydı.
Araştırmacı Dr Yin, daha fazla ilave şeker tüketmek ile daha fazla böbrek taşı geliştirme riski arasındaki ilişkinin mekanizmalarının henüz bilinmediğini söyledi.
Yin, İlave şeker ile çeşitli hastalıklar veya patolojik durumlar arasındaki ilişkiyi ayrıntılı olarak araştırmak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu ekledi.
Yin; "Örneğin, ilave şeker alımıyla en çok hangi tür böbrek taşları ilişkilidir? Böbrek taşı oluşum riskini azaltmak için ilave şeker tüketimimizi ne kadar azaltmalıyız? Yine de, bulgularımız karar vericiler için şimdiden değerli bilgiler sunuyor" açıklamasında bulundu.