MHP Genel Başkan Yardımcısı Ankara Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya’da toplantıya katılan heyette idi.
Parlamentolararası Birlik-Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Komisyonu Üyesi olan Karakaya, komisyonda Türkiye adına söz alıp konuştu.
Komisyonun Küresel Gıda Güvenliği ile ilgili oturumunda söz alan Karakaya şunları söyledi:
"Burada küresel gıda krizini tartışıyoruz.
Bu bağlamda artan risklerden bahsediyoruz.
Bu risklere yol açan pek çok neden bulunmaktadır.
Çevresel faktörleri, iklim değişikliğini, yanlış tarım uygulamalarını ve daha birçok nedeni tartışıyoruz.
Bunların hepsi önemlidir.
Ve sorunların neredeyse tamamı kronik sorunlardır.
Bunlardan bazıları kısa sürede çözülebilir: Yanlış tarım uygulamaları gibi.
İklim değişikliği ve çevre sorunları gibi bazıları küresel düzeyde uzun vadeli ve ciddi bir işbirliği gerektiriyor.
Biz bunların farkındayız, bu farkındalığı daha da arttırmalıyız.
Ancak son dönemde küresel gıda krizini önemli ölçüde etkileyen bir diğer konu da dünyamızdaki savaşlar ve çatışmalardır.
İklim değişikliğinin etkilerine ek olarak pandemi, artan emtia fiyatları ve artan jeopolitik gerilimler ve Ukrayna'daki savaş, küresel gıda güvenliğini daha da tehlikeye attı.
Bu arada şunu da eklemeliyim: Türkiye'nin BM koordinasyonunda yoğun çabalarıyla Ukrayna, Rusya ve Türkiye arasında imzalanan Tahıl Koridoru anlaşması, küresel gıda fiyatlarının düzenlenmesine ciddi katkı sağladı. Türkiye, özellikle Cumhurbaşkanımız, süresi dolan bu anlaşmanın devamı için yoğun çabalarını sürdürüyor. Bu girişimin katkı sağlayacağına inanıyoruz.
7 Ekim'den bu yana yaşadığımız en önemli şey Ortadoğu'da devam eden çatışmalardır.
Filistin ile İsrail arasında devam eden çatışmanın geniş kapsamlı sonuçları var; bunlardan biri küresel gıda güvenliği üzerindeki potansiyel etkidir.
Çatışma öncelikle bölgede yaşayan insanları etkilese de sonuçları sınırların ötesine geçerek küresel gıda krizini daha da kötüleştirebiliyor. Çatışmanın temel altyapıyı, tarım alanlarını ve mal ve hizmetlerin hareketini kesintiye uğratması, gıda üretimi ve dağıtımını önemli ölçüde engelleyebilir.
İsrail ve Filistin arasında 7 Ekim bu yana devam eden ve çevreye yayılma ihtimali yükselen çatışmanın zaten sorunlu olan küresel gıda güvenliğini daha da sorunlu hale getirecektir.
Bu arada şunu da belirtmeliyim ki; İsrail tarafından yapılan saldırılarla şu ana kadar sadece iki binin üzerinde çocuk öldürüldü. Bu saldırıların bir an önce durdurulması gerekmektedir. İnsanlar bombardıman altında en temel ihtiyaçlara dahi ulaşamıyor. Gıdadan yoksun bırakılıyorlar.
Biz parlamenterlerin yapacak çok şeyleri olduğuna inanıyorum." ifadelerinde bulundu.