TBMM’deki ilgi çeken konuşmasında; 89 yıllık İcra ve İflas Kanunu’nda yapılan değişiklik ile toplumun kanayan yarasının sona ereceğini belirten milletvekili Öztürk; konuşmasına şu şekilde devam etti:
“MHP olarak; uzun süreden bu yana toplumun kanayan bir yarası haline gelen, ayrılmış anne ve baba arasında icra yoluyla çocuk teslimini eleştirdik, çözüm önerilerimizi de Parti olarak dile getirdik. Görüşülmekte olduğumuz teklif ile 89 yıldır uygulanan çocuk teslimine veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair; ilâm veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin usul, icra sistemi dışına çıkarılıp, Çocuk Koruma Kanunu kapsamına alınacaktır. Bu bakımdan gecikmiş de olsa; bu ilkel uygulamaya önümüzdeki kanun teklifi ile son verilecek olması, bizler için çok önem arz etmektedir.” diyerek, aile ve çocuk mahkemelerinde çalışan psikolog, pedagog, sosyal hizmet uzmanı, yanı sıra sosyoloji, çocuk gelişimci gibi meslek sahiplerinin sorunlarını ve çözüm önerilerini dile getirdi.
Sanal Ortamda Çocuk İstismarı Son Bulsun
Genel Kurul’daki konuşmasına çocuk istismarı ile ilgili kanun teklifine değinerek devam eden MHP’li Öztürk; “Çoğunluğumuz çocuk sahibiyiz ve onları geleceğimizin teminatı olarak görmekteyiz. Bu bakımdan; onların güvenli ve çağdaş gelişimi adına, bugünden ihtiyaç duyulan her yasal düzenlemeyi hayata geçirme gayretinde olabilmeliyiz.
Bu kapsamda geçtiğimiz Aralık ayında verdiğimiz Kanun teklifimiz ile; Türk Ceza Kanunu’nda bulunmayan ve ilk kez ihdas edilecek mezkur bir madde önerdik. Teklifimiz ile aynı zamanda 2007 yılında İspanya’da imzalanan ve taraf olduğumuz Lanzarote Sözleşmesi’nin, bu alanda öngördüğü yasal düzenlemeyi de mevzuatımıza kazandırmayı amaçladık. Kanun Teklifimizle; TCK’nın 105’inci maddesine ek bir fıkra eklenerek; ilk kez “Çevrim İçi Çocuk İstismarı” ve ”Sanal ayartma” olgusu ve barındırdığı tehlikelerin neden olacağı mağduriyetin cezalandırılmasını öngörmekteyiz. Bu önemli ve aciliyet gerektiren konuda da, TBMM önemli bir adım atabilmelidir diye düşünüyoruz.” dedi.
Yabancı Ülkelerin Fonları Ülkemizde Kayıt Altına Alınsın
Chrest Foundation isimli Amerika Birleşik Devletleri (ABD) merkezli bir vakfın geçtiğimiz günlerde Türkiye'deki bazı medya ve sivil toplum kuruluşlarına hibe niteliğinde, yüzbinlerce dolar fon sağladığı haberine değinerek bu konuda önlem alınmasını gerektiğini savunan Halil Öztürk; “Türkiye'yi dışarıdan dizayn etme çabasında olanların kullandığı en önemli argümanların başında medya sektörü ve sivil toplum kuruluşları gelmektedir. Bu durum gazetecilik ve haberciliğin temel ilkeleriyle çeliştiği gibi ülkemizin milli güvenliği açısından da büyük tehditler arz etmektedir. Ülkemiz adına büyük ve önemli bu tehdidin önlenebilmesi adına, gelişmiş ülke örneklerini de inceleyerek hazırlamış olduğumuz; “Yabancı Kaynaklardan Fonlanan Bazı Faaliyetler Hakkında Kanun Teklifimiz de Komisyon’da görüşülmeyi beklemektedir.” diyerek, TBMM’ye vermiş olduğu kanun teklifinin ivedi olarak gündeme alınarak, yasalaşmasını istedi.
Engelli Araçları Haczedilmesin
Milletvekili Öztürk; engelli araçlarının haczedilmemesi konusunda bir kez daha uyarıda bulunarak; “Ödemelerini elde olmayan nedenlerle geciktiren özellikle ortopedik engelli vatandaşlarımızın hâlen yakalamalı haciz kararı çıkan engelli araçlarına haciz işlemi uygulanmaktadır; oysa haciz konulan araç, engelli bireylerimizin eli ayağıdır. Bu bakımdan, engelli vatandaşlarımızın araçlarına haciz konmaması ve bu önemli mağduriyetin görüşmekte olduğumuz kanun teklifine eklenecek bir maddeyle veya yakın zamanda TBMM’de gündeme gelecek başka bir kanun teklifinde çözüme ulaşmasını arzu ediyoruz.” dedi.
Şehit ve Gazilerimizin Sorunu Kalmasın
TBMM Genel Kurulu’ndaki konuşmasının önemli bir bölümünü şehit ve gazilerimizin sorunları ile çözüm önerilerine ayıran MHP’li Öztürk konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Terörle mücadelede rütbeli olarak şehit düşenlerin dul ve yetimlerine 3713 sayılı Kanun'a göre aylık bağlanmaktadır. Ancak yürürlükteki mevzuata göre evliyken şehit olmuş şehidimizin geride kalan dul ve yetimlerine bağlanacak aylığın toplam tutarı belirli hisse ve oranlarda pay edildiğinde şehidin anne ve babası bugün itibarıyla 694 TL gibi düşük bir maaş almaktadır; tabii, bu durum hem bizlerin vicdanını, hem de kamu vicdanını derinden yaralamaktadır.
Bu rakamın en az, asgari ücret seviyesine yükseltilmesi adına vermiş olduğumuz kanun teklifimiz bu kapsamda değerlendirilerek gündeme alınabilmelidir. Diğer taraftan, hâlen ÖTV istisnalı araç alımı "Tertibatlı Araç Kullanabilir" raporlu ortopedik engeli olan malul gazilerimiz ile sakatlık oranı yüzde 90 ve üzeri olan gazilerimiz istifade edebilmektedirler. Diğer farklı engel gruplarındaki gazilerimiz ve dolayısıyla aileleri de bu aftan bir defaya mahsus olmak üzere yararlanmak istemektedir. Bu bakımdan şehit ailelerimize sağlanan ÖTV istisnalı araç satış hakkı, bir an önce, pozitif ayrımcılık kapsamında vergi avantajı da sağlanarak tüm harp ve vazife malullerimize bir defaya mahsus araç alımlarında ÖTV muafiyeti uygulanmalıdır. Yine, gazilerimiz arasında yaşanan özellikle geçmiş prim süreleri ve emeklilik haklarındaki sorunların da bir an önce çözüme kavuşturulması yerinde olacaktır.” diyerek, konunun önemine dikkat çekti.
Kırıkkale Yatırımlarda Cazibe Merkezi Olsun
MHP milletvekili Halil Öztürk TBMM’deki konuşmasında; Kırıkkale’nin beklentilerini ve çözüm önerilerine de değinerek, Kırıkkale’ye yatırımların cazip hale getirilmesini istedi. Öztürk; “Kırıkkale, başkent Ankara'nın yanı başında olmasına rağmen yeni yatırımlara ihtiyaç duymaktadır. Güzide ilimizde yeterli yatırımlar sağlanamayınca gençlerimizde işsizlik, esnafımızda da düşük cirolar yaşanmaktadır. Kırıkkale, savunma sanayisinin yanı sıra, petrokimya sektöründe de faaliyet gösteren firmalara sahip olsa da bu firmaların merkezinin farklı illerde olması nedeniyle yeteri kadar fayda görmemektedir. Bu kapsamda hâlen 3'üncü bölge teşviklerinden faydalanmakta olan Kırıkkale için daha farklı ve cazip teklif modeli hayata geçmelidir. Bu geçiş süreci sağlanana kadar da Kırıkkale 6'ncı bölge teşviklerinden yani sigorta primi desteğinden on iki yıl, gelir vergisi stopajı desteğinden on yıl ve faiz ve kâr payı desteğinden 7 puan olacak şekilde yararlanmalıdır. Böylelikle Kırıkkale'de cazip hâle gelecek yeni yatırımlar gerek savunma sanayisinde gerekse petrokimya alanında yeni iş kapılarını ardına kadar aralayabilecektir, artan yatırım ve istihdamın olumlu yansımaları da Kırıkkaleli esnafımızda görülecektir.” dedi.
MKE’nin Her Daim Güçlenmesi İçin Desteğimiz Sürecek
MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk; Makine ve Kimya Endüstrisi’nin (MKE) başarılı ve kararlı adımlar attığını vurgulayarak, “MKE’yi geçtiğimiz yasama yılında yeni mevzuat kapsamına alarak savunma sanayisi alanında atağa geçmesine katkıda bulunduk. O tarihten bu yana hızla yeniden yapılanma sürecine giren MKE, bir yandan hızla personel rejimini ve kurumsal yapısını yeni mevzuata göre uyarlarken diğer taraftan da başta modernizasyon olmak üzere, teknolojik seferberlik ilan etmiştir. Bunun en güzel örneğini bu hafta yaşadık.
Avrupa Birliği ambargosu sebebiyle tedarik sıkıntıları yaşanan ve Deniz Kuvvetlerimizin ihtiyacı olan 76/62 milimetre deniz topu Makine ve Kimya Endüstrisi tarafından kısa sürede tasarlanıp bu hafta başarılı test atışlarını tamamlamıştır. Geldiğimiz noktada, güzide kurumumuz MKE yeni yapısına ve hedeflerine göre güçlü bir personel alımına başlayarak Kırıkkaleli gençlerimizi yeniden iş sahibi yapmaya başlamıştır.
Bundan sonra da gelişen kapasitesi ve yan sanayi kuruluşlarıyla daha fazla iş imkânı sağlayacaktır. Tam bu noktada Makine ve Kimya Endüstrisinin yeni yasası görüşmelerinde kurumu kötüleyen, çelme takmaya çalışan, atak yapmasına engel olmak isteyen bazı çevrelerin derin sessizliğe bürünmesi de manidardır. Tarihî ve güzide kurumumuzu bizler varken hiç kimse yıpratamayacaktır. Makine ve Kimya Endüstrisinin, tıpkı diğer savunma kuruluşlarımız gibi, dünya çapında bir marka olması için elimizden gelen bütün çabayı sarf edeceğimizi tüm herkesin bilmesini istemekteyiz.” diyerek, Kırıkkale'nin otonom ve insansız kara aracı yatırımının desteklenerek, Savunma Sanayii Başkanlığı’nın ve TÜBİTAK'ın yeni projelerinin Kırıkkale'de hayata geçirilmesini istedi.