Şahin, “Hem veriler hem de bölgedeki pek çok insanın gözlemlerine dayanarak inanıyoruz ki devletimiz milletiyle birlikte el ele bu kara günü de atlatacaktır. Depremlerin vurduğu tüm illerimizde Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkü Ocakları depremden etkilenen vatandaşlarımıza hizmet vermek için ilk andan itibaren sahadadırlar. Milliyetçi Hareket Partisi Deprem Felaketini İnceleme, Değerlendirme ve İzleme Kurulu da bu süreçte devletimizin yetkili kurumlarının çalışmalarına katkıda bulunmak için çalışmalarını sürdürmektedir.” ifadelerini kullandı.
MHP’li Cengiz Şahin şunları söyledi:
“Devletimiz depremin ilk gününden itibaren psikososyal destek çalışmaları ile depremzede vatandaşlarımızın yanındadır
Ülkemizin 11 ilinde meydana gelen ve çevre illeri de ağır bir şekilde etkileyen yaklaşık 15 milyonu aşan vatandaşımızı kapsayan ve yaklaşık 125 bin kilometrekarelik büyük bir bölgeyi etkileyen depremlerin ardından şu ana kadar 10 bin dolayında, çeşitli büyüklüklerde artçı ve bağımsız depremler görülmüştür. Bu depremlere bağlı olarak AFAD tarafından alınan son bilgilere göre Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis, Malatya ve Elazığ illerinde toplam 44 bin 374 vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 200 bin dolayında vatandaşımızın da yaralandığı ifade edilmiştir.
Depremden etkilenen bölgelerde 830 bin 783 binada, 3 milyon 273 bin 605 bağımsız birimde hasar tespit çalışması yapılmış, bunlardan 105 bin 794 binadaki 384 bin 545 bağımsız birimin acil yıkılması gereken, ağır hasarlı ve yıkık olduğu tespit edilmiştir.
Bunun yanında telefon, internet, kanalizasyon, su, elektrik ve doğalgaz gibi şehirleşme altyapısı da ağır bir tahribat görmüştür. Bütün bu yıkım ve tahribata bağlı olarak resmi kayıtlara göre bölgeden 583 bin 634 vatandaşımız tahliye edilmiştir. Bölgede kendi imkânları ile barınan ve valiliğe başvuran vatandaşımız 1 milyon 171 bin 892 kişi olduğu tespit edilmiştir.
Bu verilerden anlaşılabileceği gibi “yüzyılın felaketi” olarak ifade edilen büyük deprem sonucu bölgede pek çok vatandaşımız evlerini, işlerini, işyerlerini, varlıklarını ve sosyal yaşam alanlarını da kaybetmişlerdir.
Deprem, oluştuğu şehirlerde maddi yıkımlara neden olurken aynı zamanda insan psikolojisini de yıkıma uğratmıştır. Depremin hemen ardından kişi kendini aşırı korkmuş ve ne yaptığını bilemez halde hissetme, duygularını hissedememe, tepki verememe, bulunduğu ortamı ya da durumu tam algılayamama gibi belirtiler yaşayabilir. Aynı zamanda kişiyi aniden etkisi altına alan ölüm korkusu da kişide çaresizlik ve panik duygusu yaratabilir.
Depremden etkilenen insanlar pasifleşmiş haldedir. Bu aşamada kişiler yaşadıkları travmatik durumun etkisinden kurtulmak adına çabalamalarına rağmen kendilerini güçsüz ve yorgun hissedebilirler. Pasifleşmiş kişi çevreden gelen yardıma ihtiyaç duyar. Çevreden gördüğü destekle farkındalığı yükselir ve bilinçli hareket etmeye başlar.
Kişide uykusuzluk, depremle ilgili kâbus görme, olay anını rahatsız edici sıklıkla hatırlama, sürekli deprem olacağı korkusu yaşama, irkilme tepkileri, gelecekle ilgili plan yapamama, yabancılaşma, olay anını hatırlatan durumlardan kaçınma görülür. Bu belirtiler kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Kişi yaşamının eski haline döneceğine dair olan umudunu yitirirse kendisine zarar verebilir. Psikolojik sağlamlığını koruyabilen kişi ise bu durumu kısa süre içerisinde atlatabilir.
Bölgede yaşayan vatandaşlarımızda ağırlığı ve seyri değişen ölçülerde deprem travması görülmesi kaçınılmazdır. Bu bağlamda yaşanan travmatik etkileri azaltmak için psikososyal müdahale hizmetlerine yoğun ihtiyaç duyulmuştur.
Psikososyal çalışmalar depremin ilk gününden itibaren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinesinde yürütülmekte olup uzman kaynağının büyük bir kısmını Milli Eğitim Bakanlığı sağlamaktadır. Deprem bölgelerindeki illerin Aile ve sosyal Hizmetler İl Müdürlüklerince psikososyal destek çadırları kurulmuş olup bu çadırlarda; psikolojik ilk yardım, depremden yoğun derece etkilenen bireylerin taraması, bireysel görüşmeler, oyun terapisi, boyama çalışmaları, drama oyunları gerçekleştirilmektedir. Adana’da 395, Adıyaman’da 425, Diyarbakır’da 386, Gaziantep’te 275, Hatay’da 635, Kahramanmaraş’ta 527, Kilis’te 135, Malatya’da 450, Osmaniye’de 319, Şanlıurfa’da 225 olmak üzere toplam 3.772 psikososyal destek personeli, 703 araçla; deprem bölgesi dışındaki iller dahil edildiğinde toplam 7.392 psikososyal destek personeli, 1.655 araçla 1.025.291 görüşme ile saha çalışmalarına devam etmektedirler.
Bununla birlikte deprem bölgelerinden tahliye edilen vatandaşlarımızın yerleştiği illerde de psikososyal çalışmalar yoğun bir şekilde devam ettirilmektedir.
Tüm bu veriler bize göstermektedir ki devletimizin yetkili organları depremin olduğu ilk andan itibaren her alanda var gücüyle sahadadır. Ayrıca bu büyük felakette devletimize omuz veren pek çok STK’nın da sahada devletimizin yetkili mercileriyle koordineli bir şekilde çalıştıkları görülmektedir. Bu noktada böyle bir günde siyasi ikbal devşirme yarışına giren zillet cephesi, karşısında topyekün vuran büyük Türk milletinin emsalsiz yüreği ile karşı karşıya kalacaktır. Hem veriler hem de bölgedeki pek çok insanın gözlemlerine dayanarak inanıyoruz ki devletimiz milletiyle birlikte el ele bu kara günü de atlatacaktır.
Depremlerin vurduğu tüm illerimizde Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkü Ocakları depremden etkilenen vatandaşlarımıza hizmet vermek için ilk andan itibaren sahadadırlar. Milliyetçi Hareket Partisi Deprem Felaketini İnceleme, Değerlendirme ve İzleme Kurulu da bu süreçte devletimizin yetkili kurumlarının çalışmalarına katkıda bulunmak için çalışmalarını sürdürmektedir.”
