Yani bu tür müzikler, dinleyiciye umutsuzluk değil ruhsal şifa veriyor. Peki neden ve nasıl? Müzik terapisti ve psikolog Gül Yiğit de bunu doğruluyor ve ekliyor: "Hüzünlü müzik, dinleyenin dert ortağı olur ve ona 'yalnız değilsin' hissiyatı verir. Dozunda dinlendiğinde bu tür müzikler ruhu dinlendirir." Müzik teparisti-psikolog Gül Yiğit ve müzikolog-neyzen Hüseyin Özkılıç anlattı...
Uluslararası alanda yayın yapan, 'Psikolojinin Sınırları' (Frontiers in Psychology) adlı, psikoloji biliminin saygın bir dergisinde geçen dönemlerde bir araştırma yayınlandı. Buna göre hüzünlü müzikler ters etki yaratıyor ve insanın kendisini iyi hissetmesini sağlıyordu. Türkiye'de bu araştırmayı inceleyen, üzerine konuşan ve duran olmadı. Küçük bir haber olarak gelip geçti sadece hızla, internetin sonsuz vahasından...
Araştırma, hüzünlü müziklerin doğrudan dinleyicinin tecrübesini yansıtmasa da; beynimizde tetiklediği kimyasallarla gözyaşı, artan kalp atışları gibi etkiler yaratarak ruhen boşalmamızı sağladığını ortaya koyuyordu. Yani tahmin edilenin tam aksine hüzünlü müzikler, kişiyi umutsuz değil, huzurlu bir hale davet ediyor... Biz de bu konuyu iki Türk uzmanla, müzik terapisti ve psikolog Gül Yiğit ve müzikolog-neyzen Hüseyin Özkılıç'la konuştuk...
GÜL YİĞİT (MÜZİK TERAPİSTİ-PSİKOLOG)
Söyleyen bizim dert ortağımızdır
"İnsanlar sıkıntılı olduğunda, özellikle Türkiye'de kederli müziğe başvururlar. İçe dönük oldukları bir ruh halindeyken hüzünlü müzik daha sıkça tercih ettiğimiz bir müzik türüdür. Burada yalnız olmadığımızı hissetme ve esasında karşı tarafın da çektiği acı veya kaybı empati ile anlayabilme çabası vardır. Ve hüzünlü müzik hayali arkadaş yerine geçer. Sürekli hüzünlü müzik dinlemeyi asla tavsiye etmem tabii ki. Ama hüzünlü müzikler empatiyi artırır karşı tarafı daha çok anlayabilmemizi sağlar."
SAKİNLEŞTİRİCİ BİR HORMON SALGILATIYOR
"Hüzünlü müzikler prolaktin hormonu salgılatır ve beyni normal telafi edici bir tepki vermeye ikna eder. Posttravmatik bir durum veya ağır bir yokluk, kayıp yaşandığında beden ve zihin uyuşturulmuş bir duruma maruz kalıp şok etkisi gibi düşündüğümüzde prolaktin zihinssel her şeye karşı koymak için sakinleştirici bir duygu üretir. Araştırmalar bunu söylüyor. Acil çıkış kapısı gibi diyebiliriz sanki vücudun. Zihin bunu yaparken bu hormonu salgılıyoruz. Bu da bizi sakinleştiriyor."
HÜSEYİN ÖZKILIÇ (MÜZİKOLOG-NEYZEN)
Ruhun ezeli çelişkisi
"Soyut bir sanat olan müzikle hemhâl olduğumuzda daha çok hüzünlü şarkılar dinlemeyi, o şarkıların bize önerdiği hayli bir alemde teselli bulmayı seviyoruz. Hüznün müzik içindeki dozajı değişse de acının bizi güçlendirdiğini bildiğimizden bu hüzünlü ruh hâli geleceğe dair bizlerde yaşama ümidini artırıyor. Bu durum bir nevi ruh bağışıklığımızı geliştiriyor. En önemli sanat eserlerinin ruh hâli darmadağın sanatçılarca meydana getirildiğini düşününce tarihteki bütün büyük medeniyet sıçramaları trajik ve dramatik bir takım olaylar neticesinde gerçekleştiğinden belki de bu yüzden kendimizi böyle daha mutlu addediyoruz."
HÜZÜN CEBİMİZDE!
"Müziği hangi bilinçle dinlediğimiz de ayrı bir husus. Melodik yapı bakımından geneli mutlu edebilecek bir şarkının sözleri trajik bir olaydan bahsediyor belki de. Bir müzisyen olarak son tahlilde şunu söylemek mümkündür diye düşünüyorum: Şuurlu müzik dinleyicisi bir miktar hüznü sürekli cebinde taşır. Bu durum o kişinin hayat içinde edindiği bütün kültür birikimlerinin kaçınılmaz bir sonucudur."
MÜSLÜM GÜRSES DERT BABASIDIR!
"Müslüm Gürses benim hayatımda da önemli bir yerdedir. Seni Yazdım Kalbime ve Unutamadım bence herkesin dinlediği şarkılarından olsa gerek. Herkes belirli acılar yaşar bu hayatta. Acısız bir insan veya geçmişinde bir acı olmayan bir insan yok diye düşünüyorum. Müslüm Gürses dert babası mı?
Evet, dert babası sırdaşımız, kötü gün dostumuz ama orada ona yüklediğimiz anlam yerine müziğin bize yaşattığı o duygu önemli. Müslüm Gürses yaşanmamışlıkları anlatır, vazgeçişleri anlatır, vazgeçmeyişleri anlatır, pes etmemeyi anlatır.
Bir mücadele vardır ama bu mücadelede dikenli yollardan geçer bu dikenli yolları yürümek için zaman zaman bize destekçi bir babamızdır. Gürses'in o kadar sözleri vardır ki bize kattığı. 'Küçücük dünyamda bir bilsen seni görünmez yazıyla yazdım kalbime' diyor."
"En çok bilinmesi gereken müziğin bir iyileştirme gücü var evet. Müzik stresi azaltır, kilo verme ve zayıflamayı kolaylaştırır. Hafıza ve belleği düzenler. Uyku problemlerinde faydası var, motivasyonu arttırır. Mutlu hissettirmeyi sağlar, depresyonu azaltır. Dayanıklılık ve performans arttırır. Ancak burada yaptığımız eylem ve seçtiğimiz müzik birbiriyle takım arkadaşı olması gerekiyor. Nerede hangi eylemi yapıyoruz ve ne müziği seçiyoruz?"
Kaynak: Sabah