Türkiye, 1952'de başlayan üyeliğinden bu yana NATO’ya en fazla katkıda bulunan ülkeler arasında yer aldı. Türkiye, NATO misyon ve harekatlarına sürdürülebilir nitelikte ve kapsamlı destek veren ilk 5 müttefik arasında bulunuyor.
Türkiye, 67 yıldır mensubu olduğu NATO'ya bugüne kadar sunduğu değerli katkılara devam ediyor. NATO misyon ve harekatlarına kapsamlı katkılar veren ilk 5 ülke arasında bulunan Türkiye, NATO Kara Komutanlığı karargahına ev sahipliği yapmasının yanında Afganistan, Kosova ve Irak gibi ülkelerdeki NATO misyonlarında bulunuyor ve birçok NATO faaliyetine katkı sağlıyor.
29 üyenin yer aldığı örgüte Yunanistan ve Türkiye 1952'de, Almanya 1955'te, İspanya 1982'de, Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya 1999'da, Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya, Slovakya ve Slovenya 2004'te, Hırvatistan ve Arnavutluk 2009'da, Karadağ ise 2017'de katıldı.
Türkiye, NATO'daki 67 yılı aşan üyeliği süresince örgüte en fazla katkı sağlayan müttefikler arasında bulunuyor. NATO'nun askeri ve sivil yeteneklerinin desteklenmesi amacıyla sürdürülen birçok misyonda ve faaliyette yer alan Türkiye, terör örgütleri PKK, PYD/YPG/PKK, DEAŞ, FETÖ başta olmak üzere NATO’ya yönelik ana tehditlerden biri olan terörle mücadelede cephe ülkesi konumu özelliğine sahip.
Türkiye, Afganistan'da Kararlı Destek Misyonu çerçevesinde Kabil'de "Çerçeve Ülke" görevini yerine getiriyor. Afganistan’daki diğer çerçeve ülkeler Almanya, ABD ve İtalya'dan oluşuyor. Türkiye ayrıca Hamid Karzai Uluslararası Havaalanının güvenlik ve işletme sorumluluğu görevini bu yıl sonuna kadar sürdürecek. NATO çerçevesinde Türkiye'nin Afganistan'da yaklaşık 570 personeli görev yapıyor.
Türkiye'nin kapsamlı katkı yaptığı bir başka NATO misyonu da KFOR olarak bilinen Kosova'daki barış gücü. KFOR Harekatı'nda yaklaşık 280 personel yer alıyor.
Türkiye'nin, NATO'nun Irak misyonunda da önemli yeri bulunuyor. Bu misyona Kanada’dan sonra en büyük ikinci katkı garantisi Türkiye'den geldi. Türkiye'nin halen NATO Irak misyonunda yaklaşık 30 personeli görev yapıyor.
NATO’nun Akdeniz’deki Deniz Muhafızı Harekatı'na daimi surette katkı veren Türkiye, Ege Denizi'nde düzensiz göçün önüne geçilmesine yönelik uluslararası çabalara keşif ve denetim desteği sağlamak amacıyla icra edilen NATO faaliyetinde de bir gemiyle görev alıyor.
Askeri desteğin yanında sivil katkılar
Türkiye, milli harekatları olan "Karadeniz Uyum Harekatı" ile "Akdeniz Kalkanı" aracılığıyla NATO’nun tanımlanmış deniz resmi oluşturmasına ve caydırıcılık ile savunma yapılanmasına destek sağlıyor.
NATO’nun sivil yeteneklerinin desteklenmesi çerçevesinde sivil uzman desteğinde bulunan Türkiye, NATO ile özellikle Balkanlar, Kafkasya ve Orta Doğu’daki ortakları arasındaki ilişkilerin gelişmesi ve NATO’nun Açık Kapı politikasının hayata geçmesinde öncü rol oynuyor.