Kadir Yıldız / TÜRKGÜN
Zillet ittifakının Türkiye’nin gündemini meşgul ettiği ortak adaylık tiyatrosu Mersin’de açığa çıktı. İP Başkanı Meral Akşener’in Başbakanlık hayaliyle seçmenlerini avuttuğu ortak adaylık yarışını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kazandı.
CHP’li yetkililerin uzun süredir Kemal Kılıçdaroğlu’nun doğal aday olduğu yönündeki ısrarcı ifadeleri sonrası başlayan adaylık restleşmeleri Meral Akşener’in adaylıktan çekildiğini açıklamasıyla netlik kazandı. Bu süreçte Meral Akşener’e ise ittifakı oluşturan diğer partiler arasında mekik dokuyarak ikna çalışmaları yapmak düştü.
Deva ve Gelecek Partisinin ortak adayı destekleme konusunda uzlaştıkları ancak, kazanılması halinde icracı görev ve sorumluluk istedikleri iddia edildi. Parlamenter Sistem’e dönüş konusunda ise genel anlamda anlaşmaya vardıkları belirtildi. Milletvekili seçimlerinde ittifak yapıp yapmama konusunda ise net bir görüşün oluşmadığı ifade edildi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ittifakın ortak adayı olmasının CHP’liler tarafından memnuniyetle karşılandığı ancak bu durumun İP kanadında hayal kırıklığına neden olduğu belirtildi. Bu bakımdan seçim çalışmalarında İP’in sahada aktif varlık göstermeyeceği ve bu durumun önüne geçilmesi gerektiği konuşulmaya başlandı.
ORTAK ADAY-ORTAK YÖNETİM
Deva, Gelecek ve Saadet Partisinin de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na destek istemede zorlanacağı, bu duruma engel olmak için ise ‘ortak aday, ortak yönetim’ sloganı üzerinden hareket edilmesinin doğru olacağı belirtildi.
Parlamenter Sistem’e dönüş çalışmalarında ise genel ilkelerin belirlendiği ve ittifakın ortak adayının bu ilkeler üzerinden kampanya yürütmesi gerektiği üzerinde duruldu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu süreçte Muharrem İnce’yi de dikkate alması gerektiği ve hesaba katmadığı dişli rakiplerinden birisi olacağı ifade edildi. CHP seçmenini ürkütecek her söylemin Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’ye artı yazacağı, İP’te yaşanacak kırılmaların ise Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a yönelmesi durumunda ilk turda kazanmanın hayal olacağı tespitleri yapıldı.
HDP’YLE SIKI TEMAS
CHP, Deva, SP, Gelecek Partisi, İP ve DP’den oluşan 6’lı heyetin Parlamenter Sistem’e dönüşe yönelik çalışmalarına dışarıdan destek veren HDP’nin de ilk dört maddede değişiklik yapılması konusunda ısrarcı olduğu ifade edildi.
Tutum belgesini sunmak üzere CHP Genel Merkezi’ni ziyaret eden HDP heyetinin Parlamenter Sistem’e dönüş çalışmalarında gelinen son durum hakkında bilgi aldığı ve kamuoyuna sundukları tutum belgesinin sistem değişikliğine ‘demokratikleşme’ adı altında yerleştirilmesini talep ettikleri ifade edildi.
Ortak aday konusunda ise Cumhur İttifakı’na karşı kazanabilecek ortak adayı destekleyebileceklerini ancak üçüncü yol stratejisinin de hâlâ geçerli olduğunu vurguladıkları bir konuşmanın yapıldığı belirtildi.
HDP’nin Kemal Kılıçdaroğlu’na destek vermesinde Anayasa’nın ilk 4 maddesiyle ilgili tutumunun önemli olduğu konuşulanlar arasında yer aldı. HDP, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Kürt sorunu’ söylemiyle ‘HDP Mecliste olmalıdır’ şeklindeki beyanlarından memnun olsa da, bu tutumun Kemal Kılıçdaroğlu tarafından Anayasa’nın ilk dört maddesindeki değişiklik talebine ve atılacak somut adımlara bağlı olduğu vurgulandı. CHP’nin geçtiğimiz hafta Bolu Abant’ta düzenlediği milletvekilleri toplantısında sunulan raporda yerel yönetimler özerklik şartının getirilmesine yönelik çalışmalarının HDP’yi ikna sürecinin bir parçası olduğu değerlendirilirken, temel ilkelerde yaşanan kırılmaların partide hâlâ etken olan Atatürkçü kanadın kopmasına neden olacağı yorumları yapıldı.
İç çatışma istiyor
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Mersin’deki ‘Nakliyeciler Buluşması’ toplantısından sonra gazetecilerle yaptığı sohbette kullandığı ifadeler kamuoyunda tepkiyle karşılandı. Siyasi cinayetlerin işlenebileceğini söyleyen Kılıçdaroğlu’na ‘iç çatışma mı arzuluyor?’ şeklinde tepki yağdı.
Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamada, ‘Siyasi gerilim, siyasi cinayetler. Böyle kaygılarım var’ ifadelerini kullandı. Ancak bu ifadeleri herhangi bir somut delile dayandırmadan tamamen siyasi söylemler üzerine sarf etmesi birçok soru işaretini de beraberinde getirdi. 2023 seçimleri öncesi öğrencilerin kullanıldığı provakosyonların artması, ekonomi üzerinden istismar çabalarının ve yalan siyasetinin hız kazanması zillet ittifakının farklı bir arayış içinde olup olmadığı sorularını akıllara getirdi.
Kılıçdaroğlu’nun kullandığı ifadeler birçok kesim tarafından eleştirilirken hâlâ kastının ne olduğu konusunda ise bir parti kanadından net bir açıklama yapılmadı.
