21 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Gündem Prof.Dr. Özener'den deprem açıklaması: Belki 1 saniye belki 10 sene sonra

Prof.Dr. Özener'den deprem açıklaması: Belki 1 saniye belki 10 sene sonra

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, 'Depremin nerede ve ne büyüklükte olduğundan öte bizim gelecek bir depreme ne kadar hazırlıklı olduğumuz önemli. Belki 1 saniye, belki 10 sene sonra büyük bir deprem olabilir.' dedi.

2 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Prof.Dr. Özener'den deprem açıklaması: Belki 1 saniye belki 10 sene sonra

Bakırköy'de bu hafta Mahalle Afet Gönüllüleri Derneği (MAGDER) ardından Bakırköy Kent Konseyi tarafından düzenlenen toplantılara katılan Prof.Dr. Özener, izleyicilere olası deprem ile ilgili değerlendirmelerini aktardı. DHA muhabirinin sorularını da yanıtlayan Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Türkiye'nin tümüyle deprem riski ile karşı karşıya olan bir ülke olduğunu, bu nedenle ülkenin herhangi bir yerinde deprem olmasının sürpriz olarak görülmemesi gerektiğini vurguladı. Prof.Dr. Özener, "Depremin nerede ve ne büyüklükte olduğundan öte bizim gelecek bir depreme ne kadar hazırlıklı olduğumuz önemli. Belki 1 saniye, belki 10 sene sonra büyük bir deprem olabilir. Bingöl Karlıova'dan başlayarak 1500 kilometre Anadolu'nun kuzeyinden geçip Marmara'ya Batı'ya uzanan Kuzey Anadolu Fay hattının yanı sıra Doğu Anadolu Fay hattı ülkemizi etkisi altında bulunduran faylar" dedi.

Prof.Dr. Haluk Özener, Kuzey Anadolu Fayı'nda 1939 depreminden sonra batıya 'Deprem göçü' olduğunu anlatırken, 1999 yılındaki 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinden bu yana 23 yıl geçtiğini hatırlatırken şöyle konuştu:

"Bu fayın Marmara Denizi içinde fayın kırılmayan segmenti; yaklaşık 130 kilometrelik bir kolu var. Onun dışında Doğu'da Bingöl Yedisu segmenti bulunuyor. Bunlar, kırılmamış faylar. Doğu Anadolu Fay hattında da kırılmamış parçalar var bunların 7 ve üzerinde deprem üretme potansiyelleri var ama deprem tekrarlama aralıkları enerji biriktirme özelliklerine bağlı farklı olabiliyor. Deprem bir şekilde olacak. Toplumda herkese; sivil insanından bilim insanına görev düşüyor. Ama en önemli rol karar vericilere düşüyor. Karar vericilerin kararlı biçimde uygulayacakları politikalarla deprem kayıplarının hem can hem mal kayıplarının önlenmesi mümkün olacaktır. Ne diyoruz; 'Afetlere karşı dirençli kentler oluşturacağız. Deprem zararlarını azaltacağız.' Bunda en önemli rol; alacakları karar ve uygulayacakları politikalarla karar vericilere düşüyor. Şu anda en önemlisi kentsel dönüşüm. Depreme karşı zayıf, güvensiz binaları, bir an önce süratle depreme dayanıklı hale getirmek gerekiyor."

Prof.Dr. Özener, herkesin "1999'a göre kötü durumda mıyız?" diye sorduğunu ifade ederken, "1999 öncesine göre tabii ki iyi durumdayız. Ama 'Her şey bitti, mükemmel, hazır' demek de çok iyimserlik olabilir. Alınan kararların politikaların süratle uygulanması gerekiyor. Deprem ile afet konusunun siyaset üstü olması gerekir. En önemlisi; can. Can hiçbir zaman geri getiremeyeceğimiz bir olgu" diye ekledi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Gomis attı, Aslan kazandı

Gomis attı, Aslan kazandı