Türkiye’nin köklü yükseköğretim kurumlarından biri olan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), bu yıl 250. kuruluş yıl dönümünü kutluyor. Ancak, bu özel dönemin kutlamaları, İTÜ öğrencileri ve çalışanları için hoş olmayan sürprizlere sahne oluyor.
Tez-Koop İş Sendikası, Türk Eğitim Sen, Eğitim Sen, Eğitim Bir Sen, Ünipersen, Eğitim-İş, İTÜ Öğrencileri, “İTÜ yemekhanesinin özelleştirilmesine izin vermeyeceğiz!” başlığıyla yayınladıkları ortak bildiride özelleştirme girişimine karşı çıkacaklarını duyurdu.
İstanbul Teknik Üniversitesi'nin (İTÜ) 250. yıl dönümü kutlamaları sırasında, öğrenci ve çalışanları olumsuz etkileyen kararlar alındı. Bunlar arasında öğrenci yemek ücretlerinin üç katına çıkarılması, yurt ücretlerine büyük zam yapılması, anaokulu ve kreşin MEB'e devredilmesi ve spor tesislerine yüksek oranda zam yapılması yer alıyor.
Yönetim tarafından alınan kararlara dikkat çekilen bildiride, bu kararların İTÜ öğrencileri ve çalışanları üzerinde doğrudan ve olumsuz etki yaratan kararlar olduğu belirtildi.
YEMEKHANENİN ÖZELLEŞTİRİLME GİRİŞİMİNE TEPKİ
En dikkat çeken kararlardan biri ise binlerce çalışanı ve öğrenciyi etkileyen yemekhane özelleştirme girişimi. Günümüz ekonomik koşulları göz önüne alındığında, temiz, güvenli ve sağlıklı beslenmenin zorluğuna dikkat çekilen bildiride, İTÜ yönetiminin bu adımı büyük bir endişe ve tepki ile karşılandı. Özelleştirme sonucunda yaşanabilecek olumsuzluklara dikkat çekilen açıklamada; özellikle diğer üniversitelerde yaşanan yemekhane özelleştirmelerinin yarattığı sorunlar, öğrencilerin ve çalışanların karşılaşabileceği olumsuzluklara işaret edilerek bu adımın kabul edilmeyeceği ifade edildi.
YÖNETİMDEN TALEPLER
İTÜ çalışanları ve öğrencileri, yemekhane ihalesinin iptal edilmesi ve sosyal haklarına dönük her türlü girişimden vazgeçilmesini talep ediyorlar. Ayrıca, sendika ve öğrenci temsilcilerinin karar alma süreçlerine dahil edilmesini istiyorlar.
YEMEKHANE ÇALIŞANLARININ İŞİ TEHLİKEDE
Yemekhane özelleştirmesi planının yemekhane işçilerini de olumsuz etkileyebileceği belirtilen açıklamada, ihaleyi alan firma, kendi personelini çalıştıracak ve bu durum, mevcut yemekhane işçilerinin geleceğini belirsiz hale getireceği ifade edildi. Duyuru metninde, İTÜ'de yıllardır sağlıklı ve kaliteli yemek hizmeti sunmak için çalışan işçilerin ‘işlerinin ellerinden alınması’ büyük bir haksızlık olarak değerlendirildi.
Kamusal hizmetlerin özelleştirilmesinin, eğitim gibi temel hakları tehlikeye attığına dikkat çekilen açıklamada, İTÜ'nün kaynaklarının, öğrenciler ve çalışanlar için kullanılması gerektiği ve sosyal devlet anlayışının bir gereği olduğu vurgulandı.
YEMEKHANE ÖZELLEŞİRSE BOYKOT EYLEMİ
Sonuç olarak, İTÜ çalışanları ve öğrencileri, bu kararların geri çekilmesini ve temel haklarının korunmasını talep ededen sendika ve öğrenci topluluğu, eğer yemekhane özelleştirme planı devam ederse, firmaları boykot etme gibi eylemler yapacaklarını açıkladı.
İşte sendika ve öğrenciler tarafından yayınlanan “İTÜ yemekhanesinin özelleştirilmesine izin vermeyeceğiz!” başlıklı bildirinin tamamı;
“Ülkenin başlıca Yüksek Öğretim Kurumlarından birisi olan ve kuruluşu 1773 yılına dayanan İstanbul Teknik Üniversitesi bu sene 250.yılını kutlamaktadır. İTÜ yönetimi tarafından çeşitli etkinlikler ile anlamlı hale getirilmeye çalışılan ve bizzat İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu tarafından büyük önem atfedildiği ifade edilen 250. yıl dönümü, ne yazık ki İTÜ çalışanları ve öğrencileri açısından kötü sürprizler ve tatsız armağanlar ile anılacak gibi görünüyor.
2023 yılında, İTÜ yönetimi bir yandan 250. yıl kutlamaları kapsamında sergi, konser vb. etkinlikler düzenlerken bir yandan, öğrenci yemek ücretlerinin bir yıl içinde üç katına çıkarılması, Gümüşsuyu öğrenci yurtlarından kız öğrencilerin çıkarılması, yurt ücretlerine % 75 oranında zam yapılması, anaokulu ve kreşin velilerin dahi haberi olmaksızın, yapılan protokol gizlenerek MEB'e devri ve 2-3 yaş grubu çocukların kreş hakkını kaybetmesi, spor tesislerine öğrenciler için %150, çalışanlar için % 600 düzeyinde zam yapılması, yasal zorunluluk olmasına karşın lojman komisyonuna yetkili sendika temsilcisinin alınmaması ve yemekhane hizmetlerinin özelleştirilmesi yönünde ihale açılması gibi, İTÜ öğrencileri ve çalışanlarının hayatını doğrudan ve olumsuz olarak etkileyecek kararları, anti- demokratik bir şekilde, tek yanlı olarak almış ve uygulamaya geçirmiş bulunuyor. Sormak istiyoruz, bu tarz uygulamalar devam edecek mi? Sırada ne var? Personel servislerinin kaldırılması, Mediko hizmetlerinin sonlandırılması, Öğrenci yurtlarının KYK'ya devri vb. söylentiler de gerçek mi olacak?
Yukarıda belirtilen gelişmelerden en vahimi, binlerce çalışana ve öğrenciye hizmet veren yemekhanemizin kapatılarak özel sektörden hizmet alınması için ihaleye gidilmiş olmasıdır. Günümüzdeki ekonomik kriz koşulları, temiz, güvenli ve sağlıklı beslenme olanaklarının zorluğu düşünüldüğünde İTÜ yönetiminin bu girişimi, tüm öğrenciler ve çalışanlar tarafından büyük bir endişe ve tepki ile karşılanmıştır. Yemek hizmeti özelleştirilen diğer üniversitelerdeki; yemekten faydalanmayı bırakma, sağlık sorunları, toplu zehirlenme, fahiş fiyatlandırma, muhatapsız kalma vb. sayısız olumsuz sonuç ortada iken; kendi işçileri ile yemeğini yapan İTÜ'nün de bu yanlışa düşmesini kabul etmek mümkün değildir.
Yemekhane özelleştirilmesinin bir diğer olası sonucu da yemekhane işçilerinin yaşayacağı mağduriyet olacaktır. Açılan ihale şartnamesinde belirtildiği üzere, özelleştirmenin gerçekleşmesi durumunda ihaleyi alacak olan firma kendi personeli ile çalışacak olup, mevcut yemekhane işçilerimiz, artık yemekhanede çalışamayacak ve geleceği belirsiz hale getirilecektir. Yıllardır İTÜ öğrencilerine ve çalışanlarına sağlıklı ve nitelikli yemek hizmeti vermek için zor koşullarda emek veren işçilerimizin, işlerinin elinden alınması, geleceklerinin belirsiz hale getirilmesi büyük haksızlıktır.
Bilindiği üzere 1970'li yıllardan itibaren kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi ve kamu kurumlarının özel sektör anlayışı ile yönetilmesi konusu, eğitim kurumlarına da sirayet ederek tüm kamusal alana yayılmış ve Anayasal ve temel haklar olan eğitim, barınma, sağlık vb. kazanımlarımız hak olmaktan çıkarılmaya çalışılmaktadır. İTÜ'de yaşanan gelişmelerin, bu genel politikalardan bağımsız olmadığının farkındayız. Öte yandan kamu kurumlarında hayata geçirilen özelleştirme uygulamalarının kamu hizmetini verenler ve yararlananlar açısından sonuçları da bilinmektedir.
Kamu hizmetlerinin özel sektörün "maliyet-kar" hesaplaması anlayışı içinde değerlendirilmesi, Anayasaya ve temel insan haklarına aykırıdır. Üniversitelerde sunulan hizmetlerin de halkın vergileriyle oluşturulan kamu kaynaklarından karşılanması sosyal devlet anlayışının bir gereği olup, İTÜ'de yaratılan öz kaynakların ve genel bütçenin İTÜ çalışanları ve öğrencilerinin yaşamını kolaylaştırmak için kullanılması, huzurlu ve mutlu bir çalışma ve eğitim-öğrenim ortamı yaratılması hakkımızdır.
Bizler aşağıda imzası olan İTÜ çalışanlarını temsil eden sendikalar ve İTÜ öğrencileri olarak, başta yemekhane ihalesinin iptal edilmesi olmak üzere sosyal haklarımıza dönük her türlü girişimden vazgeçilmesini; İTÜ bileşenlerini ilgilendiren temel konularda sendika ve öğrenci temsilcilerinin içinde yer alacağı kurullarda kararlar alınmasını talep ediyoruz. Bundan sonra İTÜ çalışanları ve öğrencilerini etkileyecek tüm olumsuz uygulamalara karşı birlikte karşı duracağımızın ve ortak mücadele edeceğimizin İTÜ mensupları ve kamuoyu tarafından bilinmesini istiyoruz. Tüm taleplerimize rağmen yemekhanenin özelleştirilmesi girişiminde israr edilirse buna karşı yanıtımız yemekhane ihalesini alacak firmaları BOYKOT olacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”