İstanbul Valisi Davut Gül, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Vatan Caddesi’nde konuşma yaptı.
Vali Gül’ün açıklamaları şu şekilde;
"Sevgili İstanbullular, Kıymetli Hemşehrilerim, sizleri Cumhuriyetimizin 100. yılının büyük coşkusuyla, sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun!
Kıymetli İstanbullular, 29 Ekim 1923 milli egemenliğe duyulan eşsiz sevdanın, eşi görülmemiş bir kahramanlığın nişanesidir.
Tarih, bizim kadar bedel ödeyerek, Cumhuriyet kuran başka bir milleti daha yazmamıştır.
Aziz milletimiz, çok büyük sınavlardan geçti, çok büyük acılar yaşadı. Yirminci asır başladığında yorgun düştüğümüzü zannettiler. Karşımızda yedi düvel, memleketimizde yokluk ve yoksulluk vardı. Vatan sathı gibi sinemiz de alev alevdi.
Anadolu bir umut ışığı arıyordu. O ışık, 19 Mayıs 1919 sabahı “Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” inancıyla Samsun’da bir güneş gibi doğdu. Ardından tüm vatana yayıldı.
Millî sınırlar çizildi ve yeniden dirilişimiz başladı. Bu uğurda nice Mehmetçiğimiz şehadete koştu. Elleri öpülesi ninelerimiz cepheye mermi taşıdı. Necip milletimiz kendine biçilen kefeni yırtıp attı. Kanıyla, canıyla Cumhuriyeti yoktan var etti.
İşte, Türkiye Cumhuriyeti, bu emsalsiz mücadelenin, bu büyük destanın eseridir. Kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla 7’den 70’e,kalbi hürriyet için çarpan aziz milletimizin sevdasıdır.
Boğaz’a demirleyen düşman gemilerine bakıp “Geldikleri gibi giderler!” diyen o yüksek iradenin emanetidir.
Cumhuriyetimiz, sadece bu toprakların umudu değildir! Vatanları işgal altındaki mazlum milletlerin bağımsızlık rehberidir, en büyük umududur. Önümüzdeki yüz yılı şekillendirecek en büyük güçtür.
Kıymetli Hemşehrilerim, Aziz milletimiz mâziden âtiye hiçbir surette esarete, zillete boyun eğmemiştir.
Bu eşsiz karakter, ecdadımıza nice destanlar yazdırmıştır. Anadolu’nun kapılarını açtırmış, cihan imparatorluğu kurdurmuştur. Sevr’i parçalayıp tüm emperyalist devletlerin suratına tokat gibi çarpmıştır.
Nihayetinde tüm ihtişamıyla “ezelden beri hür yaşamış” bu milletin evlatlarının omuzlarının üstünde yükselen Türkiye Cumhuriyeti var olmuştur.
Siyasi, sosyal ve ekonomik alanda attığı adımlarla bölgesindeki ve dünyadaki önemini daha da pekiştirmiştir.
Bugün de güçlü demokrasisi ile Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Yüzyılı’nı inşa etme yolunda emin adımlarla yürüyüşüne devam etmektedir.
Gayemiz, emanete layık olabilmektir. Derdimiz, bu ülkeyi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmaktır.
Bu yüksek ideal için İstanbul’da ve vatanın dört bir yanında el ele, omuz omuza çalışmaya devam ediyoruz.
Sevgili Gençler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk,Yeryüzünün en çetin mücadelesiyle kurulan milli onurumuzun simgesi Cumhuriyetimizin, sizlerin omuzlarında yükseleceğini bildiriyor.
Allah’ın izniyle, “fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller” Gazi’nin tevdi ettiği bu görevi layıkıyla yerine getirmektedir. Yürekten inanıyoruz ki getirmeye de devam edeceklerdir.
Bu duygularla, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, bu toprakları bize vatan kılan aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Ruhları şad, makamları âli olsun.
Cumhuriyet Bayramımızın 100. yılı kutlu olsun!"
