Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Zarova Köprüsü, Şirvan Barajı ve HES, Lineer Metal Çinko Üretim Tesisi ile yapımı tamamlanan diğer projelerin açılış töreninde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;
Yaklışık 33 aylık bir aranın ardından tekrar Siirt'te olmaktan tekrar sizlerle kucaklaşmaktan memnuniyet duyuyorum. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin.
Bu şehrin hısmı olmakla iftihar etmeyi daima sürdüreceğim. Bu şehir hayatımın önemli bir dönüm noktalarında bana eşlik etti. Okuduğum şiir nedeniyle hapse atarak siyasi hayatıma son vermeye çalıştılar. Başlangıcı tekrar Siirt'te yaptık. Biz de başbakan olarak cumhurbaşkanı olarak her alanda Siirt'in gelişmesi büyümesi için ne gerekiyorsa yaptık. Bugün de elimiz boş gelmedik. Şehrimize kazandırdığımız toplam yatırım bedeli 2,5 milyar lirayı geçen 75 kalem eser ve hizmetin resmi açılışını gerçekleştiriyoruz. biraz sonra yerinde kurdale kesme törenine katılacağımız HES, Lineer Metal Çinko Üretim Tesisi, 102 milyon dolarlık yatırım bedeli ile şehrimiz ve ülkemiz için önemli bir yatırım.
Şöyle tabi gençler var aramızda onlar bilmezler. Fakat biz 20 yıl öncesine gidelim. Ne havaalanı, ne havaalanından buraya böyle bir yol var mıydı? Üniversitemiz var mıydı? Şimdi maşallah yolumuz çift gidiş çift geliş gayet güzel. Yılda 50 bin ton üretimle başlayıp ilave yatırımlarla önce 120 bin sonra 250 bin ton kapasiteye çıkacak bu tesis şehrimize yapılan en büyük sanayi yatırımıdır.
Tesiste ilk etapta 500 kişi ile açılacak. İleride 3 bin kişiye çıkacak ardından 7 bin 500 kişiye burada iş sağlanacak. Dışa bağımlı olduğumuz çinko ithalatı için harcanan paranın önemli bir kısmı ülkede kalacağı gibi önemli bir ihracat kapısı da açacağız.
Ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme üzerine kurulu yeni ekonomi programımızın ne derece doğru olduğunun ispatıdır. Siirt'ten Hakkari'ye kadar bu tesisin geniş faaliyet alanında terörü, teröristlerin saldırılarını değil üretimi istihdamı konuşacağız. Cudi'nin, Kato'nun adı terörle değil inşallah yatırımla anılmaya başladıysa büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası hedefine emin adımlarla yürüyoruz demektir.
Toplu açılış törenimizde ayrıca 575 milyon liralık yatırım olan Şirvan Barajı ve Hidroelektrik Santrali'ni de hizmete açıyoruz. Siirt Eruh yolu üzerindeki Zarova Köprüsü'nün açılışını da bugün buradan resmen yapıyoruz. Bu ulaşım yatırımı 57 kilometrelik yolun en kritik yeri Zarova Köprüsü ile sizlere güvenli, hızlı, konforlu bir seyahat imkanı sunacaktır. Bir başka önemli ulaşım yatırımı da Siirt şehir geçişinin yapımı tamamlanan 11,5 kilometrelik kısmıdır.
Pervari yoluyla alakalı olarak 1 milyar maliyetle inşallah en geç önümüzdeki yol ihalelerinde Pervari'nin de ihalesi önüme geliyor ve onun da ihalesini yapacağız. Eğitimde halk eğitim merkezi, kütüphaneler, anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise düzeyinde okulların bulunduğu 30 ayrı yatırımı bugün açıyoruz. Sağlıkta aile sağlığı merkezlerimizden ve sağlık personeli için yapılan lojmandan oluşan 10 ayrı yatırımın açılışını da bugün yapıyoruz. Eruh gençlik merkezini resmen hizmete açıyoruz. Siirt Belediyemizin kendi imkanlarıyla ve çeşitli kurumlarımızın destekleriyle hayata geçirdiği çok sayıda yatırım var. Bu yatırımları da resmen bugün hizmete açıyoruz.
Şimdi Pervari size geliyoruz, Pervari Belediyemizin hizmet binası, spor salonu, mini basket sahaları, tekstil atölyesi hizmetlerinin resmi açılışını da bugün burada yapıyoruz. Tüm bu eser ve hizmetlerin hayırlı olmasını diliyorum.
Temeli atılmaya hazırlanan fabrikalardan okullara, spor tesislerinden hizmet binalarına kadar tüm bu yatırımların da şimdiden şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Bizim gündemimizde ülkemize daha fazla eser kazandırmak milletimize daha çok hizmet etmek için yaptıklarımız ve yapacaklarımız var. Geçtiğimiz 19 yılda Türkiye'de demokrasiyi geliştirmek hak ve özgürlükleri genişletmek için verdiğimiz mücadelenin en yakın şahidi sizlersiniz. Bu ülke insanların inançlarını yaşamasını engellemek için hoyratça üzerine gelindiği günlerden geçti. Türkiye'nin makus tarihini yenmek için harekete geçen herkesin önü ya idam sehpaları ya da türlü tuzaklarla kesildi. Adım adım bu engellerin üstesinden geldik.
Ana Muhalefetin başında bir zat var. Bu zat Merkez Bankası'ndan randevu istiyor. Merkez Bankası ona göre bağımsız değil ya. Merkez Bankası bu beyefendiye randevu veriyor. Gidiyorlar Merkez Bankası'ndan brifing aldıktan sonra dışarı çıkıp bankanın aleyhinde konuşuyorlar. Hani bağımsız değildi bak sana randevu verdiler. Şimdi dün evvelsi gün de Türkiye İstatistik Kurumu'nu randevu felan almadan oraya da gitmek istedi. İstatistik kurumu da buna randevu vermedi. Gittiler istatistik kurumunun önünde bir genel başkan orada gösteri yapıyor. İnsan utanır, utanır. Bir insan davet edilmediği yere gidemez.
Devletin bu kurumları senin şamar oğlanın değil. Buralar ciddi kurumlardır. Senin gibi ciddiyetsiz değil. Ne oldu randevu vermediler ve randevusuz olarak gidip kapıda gösteri yaptı. Bay Kemal bundan sonra da devletin kurumlarına böyle randevusuz gidilemeyeceğini öğren. Sen terör örgütleriyle omuz omuza gidebilirsin, onlara randevusuz da gidebilirsin ama devletin kurumları ciddidir, öyle rastgele gidemezsin. Devletin kurumları zaten yapmaları gereken açıklamaları zaten yapıyor. Hiç merak etmeyin biz dimdik ayaktayız. Ülkemizin başına toplanan baskı ve zulüm bulutlarını sizinle birlikte birer birer dağıttık.
Malesef birilerinin tek işi tek gücü tek mesaisi ülkemize kazandırdığımız her eseri ve hizmeti engellemeye çalışmak olmuştur. Türkiye İstatistik Kurumu dünyada ilk 20 içerisinde yer alan bir kuruluştur. Geçmişleri milletimizin inancına, kültürüne, tarihine, değerlerine uyguladıkları faşizan baskılarla dolu bir kesim var. Bunların ülkede bu da bizimdir dedikleri tek dikili ağaçları, tek bir eserleri yoktur.
CHP'nin başındaki zat siyasette bize gücü yetmeyinci Anayasa ve yasalar dışında hareket etme dolayısıyla kendisine mukabele imkanı olmayan devlet memurlarına saldırmaya başladı. Memurlara çemkirmeyi iyi biliyor. Bunun adı siyaset değildir. Siyaset memurlara hakaret etmek hiç değildir. Siyaset er meydanında kendi mecrasında yürütülür.
Diyor ki, bize daha büyük alan verilseydi orayı doldururduk. Sen önce topladığın kalabalık ortada işte bak Siirt burada. Buradan Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum. Bırak kamu kurumlarını basıp memurları tehdit etmeyi de siyaset meydanında çık karşımıza. Bu işler kaset kumpası ile genel başkanlık koltuğuna oturmaya benzemez. Gerçi bu zat sürekli yalan söyleyerek, iftira ederek siyaseti de kirletiyor.
Erdoğan'a bu milletin yüzde 52'si oy verdi. Sen kimsin de Erdoğan'a oy verenlere gayri milli diyorsun. Adama ne derler hadi oradan. Sen önce seçim kazanma nedir bunu öğren. Bırakın yeminli Türkiye düşmanlarına göz kırpmayı, bıakın yalan yanlış bilgilerler insanları töhmet altına sokmayı. Bırakın üç kuruşluk kar için memlekete çeyrek asırlık zarar vermeyi. Terör örgütünün beslemeleriyle beraber yürümüyorlar mı? İşte ben inanıyorum ki Siirt 2023'te bunların topuna birden gereken dersi verecek. Bir yanlarına terör örgütü güdümündeki partiyi almışlar. Bir tarafta kendini tanımlamakta zorlanan partiyi almışlar. Arkalarına da kırık dökük ne varsa takmışlar. Ortada ne demokrasi ne ekonomi ne dış politika konusunda herhangi bir program yok. Sadece laklak var. Sadece ucuz kabadayılık var. Bu kadar vizyonsuz, çapsız, bu kadar küçük hesapçı ekip ülkenin küresel ve bölgesel çıkarlarını nasıl savunacak. Üç günde hepsini şamar oğlanına benzetirler. Türkiye'nin en büyük sorunu işte bu çapsız muhalefet anlayışıdır.
Türkiye asırlara sari kalkınma mücadelesinin en güçlü alt yapısına sahip. Avrupa'ya en yakın ve alt yapıya sahip üretim merkeziyiz. Üretim ve istihdam merkezli büyüme stratejimizin meyvelerine hızla topluyoruz. TÜİK'e karşı çıkıyorsun diğer taraftan OECD'ye de mi karşı çıkıyorsun. Türkiye'yi 10. gösteriyorlar. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında en yüksek büyüme oranını biz yakaladık. Yıllarca ekonomide iliğimizi sömüren yüksek faiz ve yüksek enflasyonun sembolü olduğu IMF'yi bize dayatanlar elbette rahatsız oldu. CHP IMF'cidir. Şu anda bizim IMF'ye borcumuz yok. Biz artık kendimize yetiyoruz.
Bu CHP yanına taktığı bazı tiplerle adeta arkasında boş teneke ne diyorlar işte biz şuraya çıkarmıştık. Şunu bilmeniz lazım. Benim Başbakan olduğum yerde yahu senin sesin çıkabilir mi? Utanmadan sıkılmadan ben şunu yaptım ben bunu yaptım. Sen neyi yaptın? Başbakan benim imzayı ben atıyorum. Ben şunu bunu yaptım diyorsun insan utanır. Şimdi bunlar bu haratsızlığın emarelerini 2013'ten beri siyasetten sosyal hareketlere terörden uluslararası tazyiklere kadar her alanda görüyor.
Son 3 yıldır bize ekonomimizde saldırıyorlar. Salgının küresel ekonomilerde yol açtığı krizler ile ülkemizin yaşadığı bu süreç birleşince bir süredir yaşanan kur ve fiyat artışlarıyla karşılaştık. Milletimizin yaşadığı sıkıntıları yakından takip ediyoruz. Sanayicilerimizi işletmelerimizi esnaflarımızı yüksek faize karşı destekleyecek paketleri birer birer devreye alıyoruz. Tayyip Erdoğan dün de düşük faiz diyordu bugün de düşük faiz diyorum yarın da düşük faiz diyeceğim. Asla buradan taviz yok. Çünkü faiz zengini daha zengin fakiri daha fakir yapan bir illettir.
Üretinin ve istihdam sağlayanın daima yanında olacağız. Düşük faizle yanında olacağız. Çalışanlarımızı fiyat artışlarına karşı koruyacak tedbirleri almaya başladık. Yüksek oranlı ücret artışları özel sektöre de yol gösterici olmaktadır. Asgari ücreti kayıpları telafi edecek düzeyde belirleyerek dar gelirli insanlarımızı biraz daha ferahlatacağız. Uzman ve pratisyen hekimlerin kamuda çalışmalarını sürdürmelerini teşvik edecek ilave ücret artışlarını da yaptık. Öğretmenlerimiz için ilave imkanlar getiriyoruz. Diğer kamu çalışanların haklarını koruyacak tedbirleri almayı sürdüreceğiz.
Şu anda bu yüksek fiyatların bir kısmının yeniden dengeye oturması bekleniyor. Buradan ülkeme sesleniyorum, stokçulara sesleniyorum hangi üründe olursa olsun depolarda bütün bu malları stoklayanları yakaladığımızda gereken bedeli ödeyeceklerdir. Döviz kurlarındaki artışta da yabancıların eli yanında zaman zaman bu aç gözlülüğün izlerini görüyoruz. İnşallah tüm bu fiyat hareketlerini kur dalgalanmalarını makul ve istikrarlı bir çizgiye oturtacağız. Önümüzdeki yılın ilk aylarından itibaren ekonomide gerçekten gelişmiş ülkeler standardını yakaladığımız bir seviyeye ulaştığımızı göreceğiz. 2023'te sizlerin huzuruna milletimize verdiğimiz sözü yerine getirmiş olmanın huzuru ile çıkacağız.
Bu tabloyu kendi ülkesine inanmayanlara anlatamazsınız. Varsınlar ekonomide başlattığımız tarihi değişimi de anlamasınlar. Milletimiz bizi anlıyor, bizi destekliyor o bize yeter.