Kadir Yıldız / TÜRKGÜN
Parlamenter Sistem’e dönüş çalışmaları ve ittifakın ortak adayının belirlenmesi konusunda bir araya gelen 6 parti üçüncü görüşmesini gerçekleştiriyor. Ortak bir deklarasyonun açıklanacağı görüşmeye her partiden bir temsilcisinin katıldığı ve HDP’nin de bu çalışmaya dışarıdan müdahil olduğu belirtiliyor.
Parlamenter Sistem’e dönüş önerileriyle ilgili CHP, İP, SP, DP, Deva ve Gelecek Partilerinin mutabakata vardığı, ortak Cumhurbaşkanı belirleme konusunda da uzlaşma sağladıkları kaydediliyor. Bir süredir 6 parti arasında gerçekleşen ikili ziyaretlerde de bazı isimler üzerinde görüşmeler yapıldığı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun isminin ağır bastığı belirtiliyor. HDP’nin ise bu görüşmelerden haberdar olduğu ve şartlı onay verdiği iddialar arasında. Toplantının Genel başkan yardımcıları düzeyinde yapıldığı ve ana ilkelerde mutabakat sağlandığı belirtiliyor.
MUTABIK KALDILAR
HDP’nin ise ana ilkelere onay verdiği ancak daha sonra yapılacak kapsamlı çalışmada Anayasa’nın ilk dört maddesinde ve 40 ve 41. maddelerinde değişiklik yapılmasını istediği ifade ediliyor. 6 partinin seçimlere ittifak hâlinde girmek için anlaştığı, ortak Cumhurbaşkanı belirleme konusunda mutabık kalındığı, HDP’nin milletvekili seçimlerine ayrı, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise belirlenen ortak adayı destekleyeceği ifade ediliyor.
Toplantılara CHP’den Muharrem Erkek, İP’ten Bahadır Erdem, Saadet Partisi’nden Bülent Kaya, Demokrat Parti’den Bülent Şahinalp, DEVA Partisi’nden Mustafa Yeneroğlu ve Gelecek Partisi’nden Ayhan Sefer Üstün katılıyor. Daha önce 4 siyasi parti tarafından hazırlanan ortak anayasa taslağı çalışmaları basına sızmış ve ilkeler konusunda anlaşıldığı ortaya çıkmıştı. Bu partiler CHP-HDPİP- SP temsilcilerinden oluşmuş, Anayasa’nın ilk 4 maddesinin tartışmaya açıldığı, Türk kavramlarının çıkarıldığı belirlenmişti.
Bu seferki çalışmaya ise DP, Deva ve Gelecek Partileri de eklendi ancak gelen tepkiler sonrası HDP’nin dışarıdan destek vermesinin uygun görüldüğü belirtildi. Ortak deklarasyon yayınlamak için bir araya gelen 6 partinin ilk adımlarının CHP ve İP arasında atıldığı ve bu çemberin genişletilmesinde uzlaşmaya varıldığı belirtiliyor. Kılıçdaroğlu ve Akşener’in 10 Mayıs’ta bir araya geldikleri iftar yemeğinde tek aday konusunda anlaştıkları ve bu görüşmenin gizli tutulması yönünde karar aldıkları ifade ediliyor. Ancak CHP kanadından yapılan Kılıçdaroğlu’nun aday olacağı yönündeki açıklamaların bu süreçte Meral Akşener’i rahatsız ettiği ve kendi ekibine ‘Adayımız Akşener’ açıklamalarını yaptırdığı belirtiliyor. CHP’li yetkililerin her fırsatta erken seçim talebinde bulunmaları ve Cumhurbaşkanı adaylarının hazır olduğunu söylemeleri ise ortak adaylık konusunda çok önceden anlaşıldığını gösteriyor. Meral Akşener’in aylar öncesinde varılan bu anlaşmayı yakınındaki birkaç ismin dışında partisinden sır gibi saklamış olmasının söylem karmaşalarına yol açtığı belirtiliyor.
ZEMİN HAZIRLIYORLAR
Bu durumun İP yöneticileri ve milletvekillerinin, Kılıçdaroğlu’nun tekil söylemlerde bulunduğu ve ortak adayın Akşener olması yönünde ifadelerin kullanılmasına zemin hazırladığı söyleniyor. Mayıs ayındaki görüşmeden sonra Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylık kampanyasına başladığı, bu süreçle alakalı da bir strateji ekibi oluşturduğu konuşuluyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sürekli vaatlerde bulunması, gece yarısı çektiği videoları Twitter’da paylaşması ve ekonomi üzerine yoğunlaşan söylemlerinin ittifakın ortak Cumhurbaşkanı adaylığına hazırlık olduğu belirtiliyor.
AKŞENER MAĞLUBİYETİN FARKINDA
Meral Akşener’in ortak adaylık konusundaki mutabakatı parti yöneticilerine ve tabanına izah etmede zorlanacağı ve bu durumu aşmak için de ‘Başbakanlığa adayım’ gibi hayali bir hedef koymaya mecbur kaldığı belirtiliyor.
Akşener, kendisinin ortak aday olması yönündeki ısrarlı çabalarından bir netice alamadığı için çareyi ‘seçimlerde birinci parti çıkıp Başbakan olacağım’ söyleminde buldu. Meral Akşener, ortak aday olması hâlinde şahsına verilen oyu gizleyebilecek ve böylece parti içindeki liderliğinin sorgulanmasının önüne geçmiş olacaktı. Ortak adayın kendisi olamayacağını anlaması üzerine ise 10 Mayıs’taki görüşmede ayrı aday olarak çıkmaktan vazgeçip ortak adayı destekleme kararı aldı. 2018 seçimlerinde partisinden 3 puan az oy alan Akşener uzun bir süre evine kapanmış ve Genel başkanlığı bırakacağını ifade etmişti.
Bu sefer işini şansa bırakmadı. Parti tabanı ise Meral Akşener’in ‘Parlamenter Sistem’e geçtikten sonra seçimlerden birinci parti olarak çıkıp başbakan olacağım’ iddiası için “Madem birinci parti çıkmayı hedefliyor. Neden şimdi adaylığını açıklayıp birinci parti çıkmıyor? Hem Cumhurbaşkanı olur hem de sistem değişikliğine öncülük eder?” yorumları yapılıyor. İP tabanı bu anlamda Akşener’in adaylıktan çekilmesine hem anlam veremediğini ifade ediyor hem de “bir hafta içinde iki slogan değiştirdik. Bir Cumhurbaşkanı Akşener diyoruz, bir Başbakan Meral. Biz de şaşırdık” yorumunda bulunuyorlar.
İP’TE HOMURDANMALAR ŞİMDİDEN BAŞLADI
Cumhurbaşkanlığına aday olmadığını ifade eden Meral Akşener’in bu yönüyle Genel Başkanlığı da bırakması gerektiği parti içinde konuşulanlar arasında yer alıyor. Akşener’in Cumhurbaşkanı olmak için istifa ettirilmediği, evinin önünde nöbet tutulduğu ve ikna edildiği belirtiliyor. Bu süreçte önemli rol oynayan ve Meral Akşener’in ikna edildiğini kamuoyu ile paylaşan Koray Aydın’ın ve çevresinin ortak adaylık konusunda rahatsız olduğu ifade ediliyor. Parti Genel Başkanlığı için iddiasını sürdüren ve Meral Akşener sonrası için 2. Olağan Kongre’de imza verilmeyecekler listesi yaptırdığı belirtilen Aydın’ın, Kılıçdaroğlu’nun ortak adaylığına sıcak bakmadığı ve sohbetlerinde bunu belirttiği söyleniyor.
