KADİR YILDIZ / TÜRKGÜN
Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediyelerine teröre yardım ve yataklık suçundan kayyum atanmasına, CHP ve HDP’nin yanı sıra AK Parti’den koparak yeni bir oluşum içine giren Ahmet Davutoğlu ve Babacan’ın akıl hocası Abdullah Gül de tepki gösterdi. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 14:03’te aynı anda tepki göstermesi yeni oluşum için birlikte hareket ettiklerini net olarak ortaya koydu. Bu tabloyla birlikte, Gül destekli Babacan’ın kuracağı parti ile Ahmet Davutoğlu’nun kuracağı partinin farklı olacağı tezinin taktikten ibaret olduğu anlaşıldı.
PKK’YI MEŞRULAŞTIRIYORLAR
Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan ayrı hareket ediyormuş gibi görünse de, Abdullah Gül birleştirici rol oynayarak yeni kurulacak partinin esas amacının zillet ittifakına eklemlenmesini sağlamak olduğu şimdiden belgelendi. 24 Haziran cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de Abdullah Gül’ün zillet ittifakının çatı adayı olacağı gündeme gelmişti. Abdullah Gül, “İttifaka dahil tüm siyasi partiler kabul etse olacaktı” diyerek, bu bilgiyi doğrulamıştı. Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 24 Haziran cumhurbaşkanlığı seçimlerinde zillet ittifakının cumhurbaşkanı adayı olamadı, ancak AK Parti’den koparacağı isimlerle yeni kurulacak partinin zillet ittifakına eklemlenmesine ön ayak olduğu ortaya çıktı. Teröre yardım ve yataklığı “demokrasi” söylemi üzerinden aklamaya çalışan Gül ve Davutoğlu’nun bu çıkışının Fırat’ın doğusuna yapılacak operasyon öncesi olması, Türkiye’nin elini zayıflatmak isteyen güçlerin devreye girdiğini gösterdi. AYM’nin 1128 akademisyen hakkında verdiği “hak ihlali” kararına destek veren çevreler, şimdi de teröre yardım ve yataklık eden belediyelere kayyum atanmasını eleştirerek PKK’yı meşru göstermeye çalıştılar. Seçimle gelenlerin seçimle gitmesi gerektiğini ifade eden zillet ittifakı bileşenleri kayyum atanan belediyelerin kamu kaynaklarının PKK’ya aktarılmasına ise tepki göstermedi. Kayyum atamalarının hukuka uygun olduğunu ifade eden MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız “Seçimle gelmek hiç kimseye suç işleme özgürlüğü vermez. Hiçbir seçilmiş, kamu kaynaklarını teröre aktaramaz, terör örgütü kuramaz ve yönetemez, ihaleye fesat karıştıramaz. Türk devleti bu gibi meydan okumalara asla seyirci kalamaz.” yorumunda bulundu.
CHP, YİNE KAOSUN YANINDA YER ALDI
7 HAZİRAN seçimleri sonrası istikrarsızlık arzulayan çevrelerin PKK üzerinden hendekler yoluyla kaos arzulaması ve ardından gelen kayyum atamalarına yine CHP karşı çıkmış, milletvekillerini kayyum atanan bölgelere göndererek bildiri yayınlamıştı. CHP yine her zamanki gibi teröre can suyu veren tepkisini gösterdi ve Diyarbakır, Mardin ve Van Belediyelerine kayyum atamalarına karşı çıktı. Türkiye’nin milli menfaatleri doğrultusunda ortak noktada buluşması gerekirken CHP yine gayrı milli bir tavır alarak teröre yardım ve yataklık eden belediyelerin koruculuğunu üstlendi. CHP Sözcüsü Faik Öztrak “Millet iradesine ve sandığın namusuna saray darbesi yapıldı. Darbe dönemlerinde ne yapılmışsa bugün de o yapılmıştır. Görevden alma kararı hukuki değil siyasidir” dedi. CHP’li Mehmet Bekaroğlu ise “Bu kafa Kürt ve terör sorununu çözmez” diyerek Kürt kimliği ile terörü eşitleyen bir ifade kullandı.
