Türk devleti, Irak ve Suriye üzerinde terörle mücadele operasyonlarını tavizsiz sürdürdükçe, terör örgütü PKK’nın Türkiye’deki peydahlaması DEM,Türk devletini meşgul etmek için adeta “cambaza bak” kargaşası çıkarmaya çalışıyor. Bunu yerel seçimlerden hemen sonra Atatürk’ü, Türk bayrağını, İstiklal Marşını hedef alarak başlatmışlardı. Son zamanlarda da resmi dilimiz Türkçe’yi yok sayarak, yönettikleri belediyeleri Kürtçe yazılarla donatıyorlar. DEM’in son yoğunlaştığı meselelerden birisi de mensuplarına düğünlerde, sahillerde, araba içlerinde PKK marşları söyletmek, teröristbaşı lehine sloganlar attırmaktır. Bunu da çok belli ki, bir düğmeye basılmış gibi merkezden yönetiyorlar. Türk devleti de halay adı altında terör örgütü propagandası yapan, PKK marşlarıyla klip çeken ve onları sosyal medyada yayan bu yaratık sürüsünü gözaltına alıp tutukluyor. Peki, DEM denen PKK tasmalı parti bu gelişmeler karşısında ne yapıyor? “Kürtleri halay çekiyor diye gözaltına alıyorlar” diye yaygara yaparak provokasyonu genişletmeye ve bölge halkını tahrik etmeye çalışıyorlar. Oysa gözaltına alınıp tutuklananlar terör örgütü PKK’nın propagandasını yapan peydahlamalardır. “Biji Apo, Biji Gerilla”sloganı atarak halay çeken o mide bulandırıcı yaratıkların sadece “Halay çekiyorlar” diye gözaltına alındığını iddia etmek, iddia edenin bizzat şerefsizliğidir. DEM’de bu şekilde söylem sırasına giren çok kişi oldu. PKK adına propaganda yapıp, bunun Kürtlere yönelik bir baskı olduğunu söylemek gerçekten büyük bir beyinsizlik örneğidir. Beyinsiz “halay çekiyor” diye gözaltına alma olur mu?
Zaten sizde zerre beyin, şeref, namus olsa Kürtleri acımazsızca öldürmüş, onlara en aşağılık hakaretleri etmiş teröristbaşı Öcalan adına slogan atarak halay çekmezsiniz. Siz Kürt olamazsınız, sizin insan olmanız bile mümkün değildir. DEM bu provokasyonları yaparken, CHP yoldaşını yalnız bırakır mı?
CHP’deki her PKK irtibatlı/iltisaklı mesele de hemen ön plana çıkan Sezgin Tanrıkulu da "Halaydan vazgeçmeyeceğiz. Halaya devam" ifadelerini kullanarak, sanki halay çekenler gözaltına alınıyor havasına katkı sağlamaya çalıştı.
PKK’lı Leyla Zana da diyor ki: "Kürtlerin sınırlarını zorlamayın! Hepimizi Kürtçe şarkılarla, davul, zurna ve sloganlarımızla alanlara, meydanlara çıkarmayı düşünüyorsanız, seve seve varız!"
Sezgin Tanrıkulu, Leyla Zana ve benzeri tiplemeler mesele sadece halay, davul, zurna ise terör örgütü PKK ve teröristbaşı adına slogan atıp halay çeken PKK’lı yaratıklar kim? O şerefsizlerin bir bir damgalanıp vatandaşlıktan atılması ve Türkiye’den sınır dışı edilmesi şart olmuştur.
Türk devletinin özellikle ülke sınırlarımız içinde, Suriye ve Irak’taki terörle mücadelesinin genişleyerek büyümesi, PKK’yı çok kaygılandırdığı için Türkiye içinde bu tür eylemlerle ayak bağı olacağını sananlara Türk devleti gereken yumruğu vurmalıdır. PKK halayı çeken alçaklara nefes aldırılmamalıdır. O yumruğu vurun bakalım ortada bir tane PKK halayı çeken kalacak mı? Karakolun ön kapısından girip, arka kapısından çıkan her hain elbette cesaretlenecektir. O yüzden bu alçaklara caydırıcı ve ürkütücü cezalar verilmelidir. Türk askeri ve polisi dağda zaten sarı torbalara yeterince PKK’lı leş dolduruyor. Terörle mücadele de dağ ve şehir uyumu sağlanmalıdır.
YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN