İhtiyaçların ve isteklerin iletileceği en büyük makam alan Yüce Allah'a karşı ibadet etmek isteyen Müminler, Hacet namazının nasıl kılındığını araştırıyor. Nafile namaz olarak bilinen bu namaz Müslümanlar için oldukça önem arz etmektedir. Peki, Hacet namazı nasıl kılınır? Hacet namazı kaç rekat, duası nasıl? İşte detaylar..
HACET NAMAZI NEDİR?
İslamiyet'in 5 şartından biri olan namaz kul ile Allah'ı buluşturan bir fiildir. Kul, namazda dünyanın derdinden, sıkıntısından arınıp Alllah'a yönelir. Hacet namazı da bu kapsamda çok önemli bir yere sahiptir.
İslam dinine göre; bir müslüman, ihtiyacı olan bir şeyi elde etmek için Allah’ın kendisine öğrettiği sebepleri ve kanunları elinden geldiği kadar yerine getirmeye çalışmalı ve sonucunu da Allah’tan beklemelidir. Bununla birlikte ahirete veya dünyaya ait bir dileğin gerçekleşmesi isteği ile Allah rızası için namaz kılması da uygundur. Kılınan bu namaza hacet namazı denir.
HACET NAMAZI NASIL KILINIR, KAÇ REKAT?
Hâcet namazı dört veya iki rekât olarak kılınabilir.
On iki rekât kılınabileceği şeklinde de rivayet vardır.
Bu namazı dört rekât kılacak olan kişi, birinci rekâtında Fâtiha sûresinden sonra üç defa Ayetü’l-kürsî, diğer üç rekâtında da birer Fâtiha ile birer İhlas, Felak ve Nâs sûrelerini okur. Sonra da yukarıdaki duayı yapar (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, II, 472-473).
HACET NAMAZINDA HANGİ DUA VE SÜRELER OKUNUR?
Hacet namazında okunan dualar aşağıdaki gibidir. Bunlar;
1. Rekâtta Subhaneke, Fatiha ve 3 yetel Kürsî okunur.
2. Rekâtta Fatiha, Ihlâs, Felâk, Nas ve rekâtin sonunda Ettehiyyâtü okunur.
3. Rekâtta Fatiha, Ihlâs, Felâk ve Nas okunur.
4. Rekâtta Fatiha, Ihlâs, Felâk ve Nas okunur.
Oturuşta Ettehiyyatü, Allahümme Salli, Allahümme Barik ve Rabbena okunur.
HACET NAMAZI DUASI NEDİR?
Bu konuda Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Kişi, ihtiyacı olan bir şeyi Allah’tan veya bir insandan isteyeceği zaman önce güzelce abdest alsın, sonra iki rekât namaz kılsın. Sonra Allah’ı anıp Resûlullah’a salavat getirsin ve şöyle desin:
لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ الْحَلِيمُ الْكَرِيمُ سُبْحَانَ اللَّهِ رَبِّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ أَسْأَلُكَ مُوجِبَاتِ رَحْمَتِكَ وَعَزَائِمَ مَغْفِرَتِكَ وَالْغَنِيمَةَ مِنْ كُلِّ بِرٍّ وَالسَّلاَمَةَ مِنْ كُلِّ إِثْمٍ لاَ تَدَعْ لِى ذَنْبًا إِلاَّ غَفَرْتَهُ وَلاَ هَمًّا إِلاَّ فَرَّجْتَهُ وَلاَ حَاجَةً هِىَ لَكَ رِضًا إِلاَّ قَضَيْتَهَا يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ
Lâ ilâhe illallâhu'l-halîmu'l-kerîm. Subhânallâhi Rabbi'l-arşi'l-azîm. Elhamdu lillâhi rabbi‘l-âlemîn; Es'eluke mucîbâti rahmetike ve azâime mağfiretik; ve'l-ismete min kulli zenbin ve'l-ganîmete min kulli birrin ve'sselâmete min kulli ism. Lâ teda' lî zenben illâ gaferteh; ve lâ hemmen illâ ferrecteh; velâ hâceten hiye leke rıdan illâ kadaytehâ. Yâ Erhame'r-râhimîn!" (Tirmizî, “Salât”, 140, 348).
(“Hilim ve kerem sahibi Allah’tan başka ilah yoktur. Ulu arşın Rabbi Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih ederim. Her türlü övgü âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allahım! Rahmetine vesile olacak amelleri, mağfiretini kazandıracak sebepleri, her çeşit iyiliği elde etmeyi ve her türlü günahtan kurtulmayı senden niyaz ediyorum. Affetmediğin hiçbir günâhımı, kaldırmadığın hiçbir sıkıntımı bırakma! Rızâna uygun olan her türlü dileğimi kabul buyur!”) (Tirmizî, Salât, 236; İbn Mâce, İkâmet’u-Salat, 189)