"Hicret, ensar, mühacir" kavramları yüz yıllardan beri kullanılmaktadır. Tarihi bir göçü anlatan hicret Müslümanlar için büyük önem arz etmektedir. Peygamber Efendimiz (sas) ve yanındaki sahabelerin zoraki yer değiştirmesi olarak bilinen bu kutsa göç İslamiyet'in yayılmasında önemli rol oynamıştır. Peki, Hicret ne demek? Hicret olayı ne zaman ve nasıl oldu?
HİCRET NE DEMEK, NE ANLAMA GELİR?
Hicret kelimesi hem sözlük hem de terim anlamında kullanılır. Kelimenin sözlük anlamı göç etmektir. Hicret sözcüğü terim anlamında kullanıldığında ise günahtan ve haram olan şeylerden uzak durmak manasına gelir.
HİCRET NE ZAMAN VE NASIL YAPILDI?
622 yılında Paygamberimiz Hz. Muhammed (SAS) ve sahabesinin Mekke'den Medine'ye gerçekleştirdiği göç, hicret olarak nitelendirilir. Toplamda 108 kişinin katıldığı Hicret'in sonunda İslamiyet hızla yayılmış ve İlk İslam devleti olan Medine Şehir Devleti kurulmuştur.
Hicri takvim, Hz. Ömer'in halife olduğu dönemde oluşturuldu. Rumi Takvim adıyla da bilinen bu takvimin başlangıç tarihi, 16 Temmuz 622'dir.
Müslümanlar Medine'ye göç ettikten sonra Mekkeli müşrikler saldırılarına devam etti. Bedir ve Hendek savaşını kazanan Müslümanlar, 11 Ocak 630 tarihinde, Hz. Muhammed (sas) önderliğinde Mekke'yi fethetti. Kabe'nin içindeki putların hepsi kırıldı ve Kabe yeniden Müslümanların mabedi oldu.
MÜSLÜMANLAR NEDEN HİCRET ETTİ?
Hz. Muhammed (sas), peygamberliğini ilan ettikten sonra hem Yahudiler hem de Mekkeli müşrikler bu durumu kabul etmedi.
Başta Hz. Muhammed ile alay eden müşrikler, İslamiyet'in hızlı bir şekilde yayıldığını görünce tehditlere ve işkenceye başladı. İslam tarihçilerine göre, hicretin en büyük nedeni İslamiyet'i seçenlerin üstünde hissettikleri baskıydı.
Dönemin zenginleri, Müslümanların Mekke'de ticaret yapmasını engellediler. Birçok kişi İslamiyet'i terk etmesi ve Hz. Muhammed'i yalanlaması için işkenceden geçirildi. Bununla da yetinmeyen müşrikler Müslümanların ibadetlerini yapmalarına engel oldu. Tüm bunların sonunda Hz. Muhammed, sahabesiyle istişare yaptı ve Mekke'den Medine'ye göç etmeye karar verdi.
Medine şehri, birçok yönleriyle İslam’a merkez olabilecek güzel bir şehirdi. Bu yüzden hicret, o mübarek beldeye olmuştu. Medine, Mekke'den ortalama 400 kilometre uzaklıkta bir yerdir ve o zamanlar deve yolculuğu ile sekiz gün gibi bir sürede gidilebiliyordu.
Hicret yolculuğu sırasında Peygamber Efendimiz (sav) çeşitli zoruluklarla mücade etmiştir. Bunlardan en önemlisi, Hz. Ebubekir ile beraber Sevr mağarasında kaldıkları ve müşriklerden korundukları olaydır.
Sevr mağarasında yaşanan olay Kuran-ı Kerim’de şöyle anlatılmaktadır;
"Eğer siz ona (Resûlullah'a) yardım etmezseniz (bu önemli değil); ona Allah yardım etmiştir: Hani, kâfirler onu, iki kişiden biri olarak (Ebu Bekir ile birlikte Mekke'den) çıkarmışlardı; hani onlar mağaradaydı; o, arkadaşına. Üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir, diyordu. Bunun üzerine Allah ona (sükûnet sağlayan) emniyetini indirdi, onu sizin görmediğiniz bir ordu ile destekledi ve kâfir olanların sözünü alçalttı. Allah'ın sözü ise zaten yücedir. Çünkü Allah üstündür, hikmet sahibidir." (Tevbe suresi, 40. ayet)
Medineli müslümanlar şehirlerine gelen müslümanlara evlerini açmışlar ve onlara her türlü yardım etmişlerdir. İşte bu Medineli müslümanlara ensar denmektedir.
