Türkgün İslam ve Ahlak İlk sahura ne zaman kalkılacak? İlk oruç ne zaman tutulacak?

İlk sahura ne zaman kalkılacak? İlk oruç ne zaman tutulacak?

İlk sahura ne zaman kalkılacak? İlk oruç ne zaman tutulacak? soruları Ramazan-ı Şerif'in yaklaşmasıyla milyonlarca vatandaş tarafından sorulur oldu. Her yıl olduğu gibi bu yıl da ilk sahura ne zaman kalkılacak, ilk oruç ne zaman tutulacak hesaplaması yapanlar kaynak olarak internetten araştırma yapıyorlar. Hicri takvim ve Miladi takvim arasında bulunan yaklaşıl 10 gün fark dini günlerin hesaplanmasında zorluklara yol açabiliyor. Peki, İlk sahura ne zaman kalkılacak? İlk oruç ne zaman tutulacak?

İlk sahura ne zaman kalkılacak? İlk oruç ne zaman tutulacak? soruları Ramazan-ı Şerif'in yaklaşmasıyla milyonlarca vatandaş tarafından sorulur oldu. Her yıl olduğu gibi bu yıl da ilk sahura ne zaman kalkılacak, ilk oruç ne zaman tutulacak hesaplaması yapanlar kaynak olarak internetten araştırma yapıyorlar. Hicri takvim ve Miladi takvim arasında bulunan yaklaşıl 10 gün fark dini günlerin hesaplanmasında zorluklara yol açabiliyor. Peki, İlk sahura ne zaman kalkılacak? İlk oruç ne zaman tutulacak?

İlk sahura ne zaman kalkılacak? İlk oruç ne zaman tutulacak? son günlerin en çok merak edilen konuları arasına girdi. Milyonlarca inanan Ramazan ayı için heyecanlanırken, bir yandan da hazırlıklarını sürdürüyor. İslamın 5 şartından biri olan Oruç ibadeti, bedenle yapılan bir ibadet olmasıyla birlikte kendine ait ritürlleri de içinde barındırıyor. Mukabele, Sahur, Teravih, İftar ve Ramazan ayına has lezzetler, özlemle bekleniyor.Her yıl çeşitli tartışmalara neden olan Ramazan-ı Şerif'in başlangıcı, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayınladığı takvimle birlikte kesinleşiyor. Peki, İlk sahura ne zaman kalkılacak? İlk oruç ne zaman tutulacak? Sahurun fazîletleri nelerdir? Sahurun yapmanın vakti ve hükmü nedir? İşte, merak edilen o konularla ilgili bazı bilgiler...

İlk sahura ne zaman kalkılacak? İlk oruç ne zaman tutulacak?

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayınladığı takvime göre, Türkiye'de vatandaşlar, 5 Mayıs Pazar'ı 6 Mayıs Pazartesi'ye bağlayan gece ilk sahura kalkıcak, 6 Mayıs Pazartesi ilk oruç tutulacak.

Sahurun fazîletleri

Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) sahura kalkıp yemek yemenin üzerinde çok durmuş, Ashâb-ı Kirâm (Rıdvânullâhi Te‘âlâ Aleyhim Ecma‘în) de bu konuda hassasiyet göstermişlerdir. Enes İbnü Mâlik (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem): “Sahur yemeği yiyin, zira sahurda bereket vardır.” buyurmuştur.[5]

Ebû Sa‘îd el-Hudrî (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)sahur yemeğinin önemini şöyle beyân etmiştir: “Sahur yemek, tümüyle hayır ve berekettir, sakın onu bırakmayın, velev ki sizin biriniz bir yudum içsin. Zira şüphesiz Allah Te‘âlâ ve melekleri sahur yiyenlere salât buyurur (feyiz ve nûr yağdırır)lar.”[6]

Sahur yapmanın vakti ve hükmü

Sahur yapmanın oruç için güç sağlayan bir yönü olduğu gibi, bundan asıl maksadın Allah Te‘âlâ’nın rahmetini gözetmek ve Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in sünnetine ittibâ olduğunu daha evvel beyân etmiştik. Bu düşüncelerle sahura kalkmak sünnet ve bu vakitte yemek yemek müstehâb kabul edilmiştir.[10] Sahur için sünnette tavsiye edilen vakit, gecenin sonudur; fakat fecrin doğup doğmadığı (imsâk vaktinin girip girmediği) konusunda şüphe edilecek bir vakte kadar tehir edilmesi de kerih görülmüştür.[11]

İftarda acele etmenin, sahuru ise geciktirmenin vurgulandığı: “Nübüvvet (peygamberlik)amellerinden biri de iftarın ta‘cili (öne alınması), sahurun da tehir edilmesidir.” meâlindeki hadîs-i şerîfler, Allah Te‘âlâ’nın rahmeti ve Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in şefkatinin göstergelerindendir.

Dolayısıyla hadîs-i şerîflerde üzerinde bu derece titizlikle durulmuş olan sahur yemeği konusuna önem vermeli ve ümmet-i muhammedin ayırt edici vasıflarından biri olan bu nebevî sünneti sürdürme konusunda Ashâb-ı Kirâm (Rıdvânullâhi Te‘âlâ Aleyhim Ecma‘în)in hassasiyetini gözetmeliyiz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem Tüberküloz hastalarına yakın takip

Tüberküloz hastalarına yakın takip

Sağlık Bakanlığınca tüm ilaçları ücretsiz sağlanan tüberküloz hastalarının düzenli ilaç kullanımları da gözetimli tedavi uygulamasıyla yakından takip ediliyor.

Sağlık Bakanlığınca tüm ilaçları ücretsiz sağlanan tüberküloz hastalarının düzenli ilaç kullanımları da gözetimli tedavi uygulamasıyla yakından takip ediliyor.

KAYNAK: AA

Halk Sağlığı Genel Müdürü Muhammed Emin Demirkol, halk arasında "verem" olarak bilinen tüberkülozun küresel halk sağlığı sorunu olmaya devam ettiğini söyledi.

Demirkol, Türkiye'de tüberkülozla mücadelenin yoğun şekilde sürdüğünü vurgulayarak, "Sağlıkta Dönüşüm Programı ile 2002'den sonra verem savaş dispanserlerinin yeterliliği, tıbbi cihaz donatımı ve fiziki imkanlarıyla beraber hekimlerimizin ve sağlık personelimizin eğitimi de en üst seviyeye çıkarıldı." dedi.

Her ilde en az bir verem savaş dispanserinin bulunduğu bilgisini veren Demirkol, "Burada kendi alanında uzman hekimlerimiz ve sertifikalandırılmış yardımcı sağlık personelimizle tüberkülozla mücadele etkin şekilde yürüyor." değerlendirmesini yaptı.

Demirkol, tüberkülozla etkin mücadele sonucunda görülme sıklığının yüz binde 30'dan yüz binde 10'lara gerilediğine dikkati çekerek, "Bu da etkin mücadelenin fedakar sağlık çalışanlarımızca yapıldığında nasıl sonuç alındığını tüm dünyaya göstermiş oluyor. Dünya Sağlık Örgütü de bununla ilgili Türkiye'de yapılan mücadeleyi takdir ediyor." dedi.

"Filyasyon yaparak da tüberküloz sayılarını çok aşağı indirdik"

Tüberkülozun en önemli belirtilerinin, geçmeyen ve uzun süre devam eden öksürük, gece terlemeleri, istemsiz kilo kaybı olduğunu vurgulayan Demirkol, bunların görülmesi durumunda mutlaka hekime başvurulmasını önerdi.

Demirkol, tüberküloz tanısı konulması durumunda tedavinin verem savaş dispanserlerinde ücretsiz gerçekleştirildiğini dile getirdi.

Tedavinin, Türkiye'de çok etkin şekilde uygulandığının altını çizen Demirkol, "Sadece ücretsiz tedaviyi kişiye vermekle kalmıyoruz. Doğrudan gözetimli tedaviyle (DGT) de kişinin her gün bu ilaçları düzgün ve saatinde alıp almadığını da gözetleyerek, gözlemleyerek takip ediyoruz. Artık teknolojik imkanları da kullanarak on-line şekilde kişinin ilacı zamanında alıp almadığını sağlık personelimiz takip ediyor." diye konuştu.

Demirkol, tüberküloz hastalarının ailelerine ve iş arkadaşlarına yönelik de taramaların yapıldığını belirterek, "Tedavinin uygulanıp uygulanmadığını yakından takip ederken yakın filyasyon yaparak da tüberküloz sayılarını çok aşağı indirdik. Hedefimiz sıfıra varmak. Bu noktada da yoğun şekilde özellikle ilaca dirençli tüberküloz vakalarını takip ediyoruz." ifadelerini kullandı.
14 hastane tüberküloz konusunda yetkilendirildi


Halk Sağlığı Genel Müdürü Demirkol, şehir hastanelerinin referans hastane yapıldığını anımsatarak, "Tüberküloz konusunda Türkiye'de 4 referans hastanemiz vardı. Bunu 6'ya çıkardık." dedi.

Çocuklarda da referans hastane sayısının 8'e çıkarıldığını belirten Demirkol, şunları kaydetti:

"Böylelikle, Türkiye'de yetişkinde ve erişkinde olmak üzere 14 referans hastanemiz, tüberküloz konusunda tarafımızca yetkilendirilmiş oldu. Tüberkülozla aktif bir şekilde mücadeleye devam edeceğiz.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da tüberküloz hastalarına aynı zamanda nakdi yardımda bulunuyor. Dünyada hem ücretsiz tedavi veren hem de ayni yardımda bulunan başka bir ülke daha bulunmuyor."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *