Cemaatle namaz kılmak, İslam'da hem ibadet hem de Müslümanlar arasında bir bağ kurmanın önemli bir yolu olarak kabul edilir. İmamın arkasında saf tutan kişi, cemaatle namazın faziletini elde ederken ibadetini topluluk içinde yerine getirmiş olur. Namazın geçerli olması için niyet etmek, farzlardan biridir. Bu bağlamda, imama uyan kişinin niyetini nasıl yapması gerektiği hakkında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın verdiği bilgiler şöyledir:
Cemaat, imama uymak için nasıl niyet etmelidir?
Bir kişi, cemaatle namaz kılarken hangi namazı kıldığını (farz, vacip veya nafile) ve namazı cemaatle mi yoksa tek başına mı kıldığını içten niyet ederek belirlemelidir. Bu niyetin kalben yapılması esastır, ancak "uydum hazır olan imama" şeklinde dil ile niyet etmek de niyetini güçlendirmesi açısından güzel görülür.
Kadınlar erkeklere namaz kıldırabilir mi?
Kadının erkeklere namaz kıldırması, bütün mezheplere göre caiz değildir (İbn Kudâme, el-Muğnî, 2/146); İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 1/576; Cezîrî, el-Mezâ- hibü’l-erbe'a, 1/372). Hz. Peygamber’in (s.a.s.) Ümmü Varaka’ya kendi ev halkına namaz kıldırabileceği yönünde verdiği izin (Ebû Dâvûd, Salât, 62 [591]; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, 1/597 [1909]), sadece ona özel bir uygulama olarak değerlendirilmiştir. Diğer bazı yorumlara göre ise Hz. Peygamber’in (s.a.s.) bu izni, o evdeki veya mahalledeki kadınlara namaz kıldırabileceğini ifade etmektedir. Hz. Peygamber’in (s.a.s.) “Dikkat edin! Hiçbir kadın erkeğe imam olmasın.” (İbn Mâce, İkâmetü’s-Salavât, 78 [1081]; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, 3/128 [5129]) şeklindeki buyruğu da bunu göstermektedir. Nitekim asr-ı saadet de dâhil olmak üzere tarihî süreç içinde bunun bir başka örneği de görülmemiştir. Bunu caiz görmek, dinde olmayan bir şeyi dine sokmaktır ki buna bid’at denilir. Hz. Peygamber (s.a.s.), bidatin dalalet olduğunu haber vermiştir (Müslim, Cum'a, 43 [867]; Ebû Dâvûd, Sünnet, 6 [4606]).