Nefisine ve şeytana aldanma şeklinde başlayıp fiiliyatta yanlışa sürükleyen bu hastalık sayesinde; kişinin gönül aleminde hastalık, ahirette ceza, dünyada ise kişisel ilişki bozukluğu şeklinde karşılığı vardır. Ebu Hüreyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Zandan sakınınız. Çünkü zan (yersiz itham), sözlerin en yalan olanıdır. Başkalarının konuştuklarını dinlemeyin, ayıplarını araştırmayın, birbirinize kıskançlık, kin tutmayın, yüz çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları! Allah’ın size emrettiği gibi kardeş olun. Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Ona haksızlık etmez, onu yardımsız bırakmaz, küçük görmez.” (Göğsüne işaret ederek) Takva buradadır, takva buradadır!”
“Kişiye, Müslüman kardeşini hor görmesi kötülük olarak yeter. Müslüman’ın her şeyi, kanı, namusu ve malı Müslüman’a haramdır.” “Şüphesiz ki Allah, sizin bedenlerinize, görünüşünüze ve mallarınıza değil, kalplerinize kıymet verir.”
Haset etmeyin
Bir rivayette (Müslim, Birr 30), şöyle buyuruluyor: “Birbirinize haset etmeyin, kin tutmayın. Başkalarının ayıplarını araştırmayın, konuştuklarını dinlemeyin, müşteri kızıştırmayın. Ey Allah’ın kulları! Kardeş olun.” Bir rivayette (Müslim, Birr 30’un ikinci rivayetinde), şöyle buyruluyor: “Birbirinizle alakanızı kesmeyin! Birbirinize sırt dönmeyin! Birbirinize kin tutmayın! Haset etmeyin. Ey Allah’ın kulları! Kardeş olun!” Bir rivayette de (Müslim, Birr 32) şöyle buyuruluyor: “Birbirinizle alakanızı kesmeyin! Biriniz bir başkasının satış pazarlığı üzerine satış yapmasın!” Müslim, bu hadislere şöyle açıklamada bulunur: “Bu, büyük bir kısım için, bu, buna işaret etmektedir.”
Hadis nasıl anlaşılmalı?
Nevevi merhum, burada da zaman zaman başvurduğu farklı bir uygulama yapmıştır. Aynı sahabiden ayrı ayrı rivayet edilmiş olan hadisleri sanki bir rivayetmiş gibi bir araya toplayıp sunmuştur. Tercümedeki paragraflar bu farklı rivayetleri göstermektedir. Susa da hemen işaret edelim ki, müellif bunların tamamının Müslim tarafından, büyük bir kısmının da Buhari tarafından rivayet edildiğine işaretle yetinmiştir. Biz de onun üslubuna müdahale etmemiş olmak için onun bu sözlerini nakletmekle yetindik.
Zan ne demek?
Zan, kesin bilgi olmadan öyle veya böyle tahminde bulunmak ve buna dayanarak hüküm vermek demektir. İyi tahmine hüsnüzan, kötü tahmin ve düşünmeye de suizan denilmektedir. Burada kendisinden uzak durulması istenilen, kötü zandır. Zannın insanın içinden geçmesi, söz veya davranış olarak ortaya konulmaması bir sakınca doğurmaz. Zanla konuşulduğu veya zan herhangi bir şekilde açıklığa çıktığında zaman sorumluluk sebebi olur. Zanna dayalı sözün en yalan söz olması, öncelikle söyleyenin onu öyle olduğundan emin olmaması dolayısıyladır. Bu belirsizliğe rağmen bir de kesin bir gerçekmiş gibi ifade edilmesi, zannın hem düşünce ve değerlendirme hem de ifade olarak yalan olması demektir.
Hüsnüzan imandandır
Hüsnüzan etmek kişiye herhangi bir vebal yüklemez. Bu sebeple gerçeğin öğrenilmediği yerlerde Müslümanların özellikle birbirlerine karşı hüsnüzanda bulunmaları, birbirleri hakkında güzel düşünmeleri esastır. Bir hadis-i şerife göre, (Ebû Dâvûd, Cenâiz 13, Edeb 81) “Hüsnüzan iman gereğidir.”
Kardeşlik hukuku
Kardeşlik hukuku Ayıp ve kusur araştırmak de mek olan tecessüs ve milletin gizli konuşmalarını dinlemek anlamına gelen tehassüs esasen kötü bir zanna dayanan davranışlardır. Bu davranışta ağırlıklı olarak, her hangi bir Müslüman’ın bir ayıbını ve eksiğini, bir sırrını şöyle veya böyle öğrenip açıklama kötü niyeti vardır. Bu ise, hem ayet hem de hadislerle yasaklanmış bir tavırdır.
Kardeşlik hukuku ile bağdaşması asla mümkün değildir. Bu sebeple Resul-i Ekrem Efendimizin, sık sık “Ey Allah’ın kulları! Kardeş olunuz!” Yani birbirinize karşı kardeşçe davranın, kardeşlerin duygu ve davranış sıcaklığı ve dürüstlüğü içinde bulunun, uyarı ve çağrısı son derece önemli ve anlamlıdır.
Takva işte burada
Bize göre, hadislerde zikredilen öteki davranışların tamamı, suizan, tecessüs ve tehassüs gibi ahlaki seviyesizliklere dayalı, şu veya bu ölçüde bunların eseri olan davranışlardır. Müslümanlar birbirlerine karşı hüsnüzan beslemeyi başarırlarsa, öteki hatalara düşmemek için en ciddi önlemi almış olurlar. Sevgili Peygamber Efendimiz (sav) mübarek göğsünü işaret ederek “Takva işte buradadır” buyurması, ve “Allah sizin kalplerinize kıymet verir” açıklaması, kardeşlik hukukuna aykırı düşen tüm davranışların Allah saygısı eksikliğinden kaynaklandığını, Allah saygısının yerinin de insanın kalbi olduğunu, kalbinde güzellikler besleyenlerin kötü hareketler yapmayacağını anlatmaktadır.
Hadislerden çıkarılacak dersler
- Ayıp ve kusur araştırmak ayıp, günah ve haramdır.
- Duyulması istenilmeyen sözleri gizlice dinlemek yasaklanmıştır.
- Müslümanlara karşı hüsnüzan beslemek, suizanda bulunmamak gerekir.
- Kardeşliğe ve kardeşlik hukukuna ters düşen söz ve davranışlardan özenle kaçınılmalıdır.
- Hz. Peygamber’in, “Ey Allah’ın kulları, kardeş olunuz!” çağrısı ve uyarısı, müminler arası ilişkileri düzeltmeye çağrıdır.
- İslamiyet, beşer ilişkileri son derece geliştirmiş, dost bir Müslüman toplumu oluşturmayı istemektedir.
- İnsan, kalbini değişik düşkünlerden alıkoyamazsa da dilini kesin ve doğru olmayan sözden, bedenini de birtakım zanlara dayalı davranışlardan koruyabilir.