KADİR YILDIZ / TÜRKGÜN
İsrail’in 7 Ekim’den itibaren Gazze’de yaptığı soykırımın Sosyalist Enternasyonal üyesi bazı partiler tarafından kınamaması ve İsrail’in en büyük destekçisi olan ABD’nin rolüne değinilmemesi organizasyon üyesi siyasi partilerin ABD merkezli kuruluşlar tarafından kontrol edilip edilmediğini yeniden gündeme getirdi. ABD merkezli düşünce kuruluşları ve fonlar vasıtasıyla siyasi partilerin içlerine kadar giren ABD’nin, Sosyalist Enternasyonal üyesi siyasi partiler üzerindeki etkisi merak konusu oldu.
120’den fazla siyasi partinin üye olduğu organizasyona CHP tam üye olarak katılırken HDP ise danışma kurulunda bulunan üyeler arasında yer aldı. New York’taki toplantıya katılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in burada yaptığı konuşmada “Filistin’e gideceğim” sözleri geniş yer bulurken ABD’nin İsrail’e olan desteğini gündeme getirmemesi ise dikkat çekti. ABD’nin sınırlarımızın yanı başında bulunan PKK/YPG/PYD terör örgütlerine verdiği desteğin kesilmesi CHP tarafından şimdiye kadar hiçbir toplantıda dile getirilmedi. Ortaya çıkan manzara terör örgütlerinin hamisi ABD ile sözde emperyalizm karşıtı Sosyalist Enternasyonal üyesi siyasi partilerin aynı amaca hizmet ettiğini gözler önüne serdi.
CHP HANGİ SOLUN YOLCUSU?
Her yıl düzenli olarak toplanan ve 120’den fazla üyesi bulunan Sosyalist Enternasyonal üyesi siyasi parti başkanlarının bu yılki durağı New York oldu. ABD’den bir siyasi partinin yer aldığı ve emperyalizm karşıtı olarak bilinen partilerin oluşturduğu organizasyonda Sosyalist Enternasyonal üyesi hiçbir parti başkanı İsrail’in Gazze’deki katliamına ABD’nin de ortak olduğunu dile getiremedi. CHP’nin tam üye olduğu, HDP’nin de danışma kurulunda yer aldığı Sosyalist Enternasyonal topluluğu ABD’yi kızdırmak istemeyen parti başkanlarıyla doldu. Sınırımızın yanı başında PKK/YPG/PYD’yi destekleyen ve eğiten ABD’ye tek laf etmeyen CHP ise geniş bir kesimin tepkisini topladı.
Sosyalistleri Kim Yönetiyor?
İsrail’in 7 Ekim’den itibaren Gazze’de yaptığı soykırımın Sosyalist Enternasyonal üyesi bazı partiler tarafından kınanmaması ve İsrail’in en büyük destekçisi olan ABD’nin katliamdaki rolüne değinilmemesi organizasyon üyesi siyasi partilerin ABD merkezli kuruşlular tarafından kontrol edilip edilmediği sorusunu tekrar gündeme getirdi. ABD merkezli düşünce kuruluşları ve fonlar vasıtasıyla siyasi partilerin içlerine kadar giren ABD’nin, Sosyalist Enternasyonal üyesi siyasi partiler üzerindeki etkisi merak konusu oldu. Türkiye’den CHP’nin tam üye olduğu organizasyona geçmişte SODEP gibi CHP eksenli bazı siyasi partiler de üyeydi. Ancak bu partilerin kapanmasıyla birlikte üyelikleri de sona erdi. 2012 yılından itibaren HDP’nin de danışma kurulunda bulunduğu organizasyonda DEHAP da geçmişte tam üye partiler arasında yer aldı.
Solun Emperyalizm Tutkusu
New York’taki toplantıya katılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in burada yaptığı konuşmada “Filistin’e gideceğim” sözleri geniş yer bulurken ABD’nin İsrail’e olan desteğini gündeme getirmemesi ise dikkat çekti. ABD’nin sınırlarımızın yanı başında bulunan PKK/YPG/PYD terör örgütlerine verdiği desteğin kesilmesi CHP tarafından şimdiye kadar hiçbir toplantıda dile getirilmedi. Ortaya çıkan manzara terör örgütlerinin hamisi ABD ile sözde emperyalizm karşıtı Sosyalist Enternasyonal üyesi siyasi partilerin aynı amaca hizmet ettiğini gözler önüne serdi. Her yıl toplantı yapan ve güncel siyasi konular üzerinde fikir alışverişinde bulunan Sosyalist Enternasyonal organizasyonunda yer alan CHP, bugüne kadar katıldığı hiçbir toplantıda terör örgütlerinin Türkiye’ye verdiği zarara değinmedi. PKK terör örgütünün siyasi uzantısının da yer aldığı toplantılara birlikte katılan CHP heyeti ittifak ortağını yurtdışında da üzmedi.
Sosyalist Enternasyonel Özgür Özel Neden Sustu?
Türkiye’nin haklı mücadelesini yurtdışında da savunacağını ve yurtdışına çıkmadan önce Dış İşleri Bakanından brifing dahi alacağını dile getiren CHP Genel Başkanı Özgür Özel ABD’deki Sosyalist Enternasyonal Pirezidyum toplantısında Türkiye’nin haklı mücadelesinden öte CHP’nin küresel ekonomi üzerine düşüncelerini dile getirmeyi tercih etti. Neoribaral ekonominin getirdiği eşitsizlikleri ortadan kaldırmak gerektiğini söyledi ancak Ortadoğu’yu kana bulayan emperyalist devletlere tek kelime etmedi. Terör örgütlerini besleyen ve destekleyen ülkelerin tutumunu değiştirmesi gerektiğini söyleyemedi. Dünyadaki gelir adaletsizliğine rağmen terör örgütlerine milyonlarca dolar kaynağın nasıl ayırıldığını sormaktan aciz kaldı.
Masalcı Namık Tan’da Heyette
Kıbrıs Rum Kesimi AKEL Partisi Genel Sekreteri Stefanos Stefanou’un Kıbrıs Barış Harekatı’na “işgal” demesi üzerine salonu terk eden Özgür Özel, “Savaşı değil barışı konuşmamız lazım” dedi. Kıbrıs konusundaki hassasiyetiyle öne çıkan Özgür Özel’in organizasyon heyetine Mavi Vatan tezimizi “masal” olarak tanımlayan CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan’ı da alması milli politikalarımızdaki çelişkilisini ortaya koydu. Sosyalist Enternasyonal’in ne sosyalist ne demokrat ne de sosyal demokratlar tarafından değil emperyalizm tutkunu partiler tarafından idare edildiğini gözler önüne serdi.
