BAHADIR ÇOBAN / TÜRKGÜN
Yaşlı bireylerin bakımını desteklemek ve sosyal izolasyonu önlemek adına sundukları çözüm önerilerini açıklayan MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Selim Yurdakul, "Yaşlılara hürmet, Türk milletinin köklü bir değeri. Yaşlılarımızın refahını gözetmek, asli görevlerimizden biridir" dedi.
Soru: Entegre basamak sistemiyle sağlık sistemindeki yoğunluğu azaltmayı hedefliyorsunuz. Aile hekimliği sisteminin bu yükü kaldıracak kapasiteye ulaşması için hangi adımlar atılmalıdır?
Cevap: Siyasi kimliğimin ve Milliyetçi Hareket Partisi’ndeki Genel Başkan Yardımcılığı görevimin yanı sıra bir Tıp Hekimi ve Akademisyenim. Dolayısıyla rahatlıkla ifade edebilirim ki akademisyenden hekime, hemşireden hasta bakıcıya kadar özveriyle çalışan sağlık profesyonelleri bakımından harikulade yetişmiş insan kaynağına sahip olan bir ülkeyiz. Bununla birlikte milli kaynaklarımız yettiğince ülkemizde sağlık hizmetlerine erişim noktasında önemli yatırımlara imza atılmaya ve tüm vatandaşlarımızın bu hizmetlerden en iyi şekilde faydalanabilmesi için çok çeşitli imkanlar sunulmaya gayret ediliyor. Ancak, son yıllarda gözlemlediğimiz bir durum var ki bu durum hem sağlık hizmetlerinin verimliliğini etkiliyor hem de dönem dönem değerli vatandaşlarımızın zamanını, maddi kaynaklarını ve moralini etkiliyor. Örneğin gribal enfeksiyon belirtilerine sahip 55 yaşında bir vatandaşımız sabah kalkıyor ve bazen 2 otobüs değiştirerek bir devlet hastanesine, bir üniversite hastanesine veya bir şehir hastanesine gidiyor. Elbette vatandaşımız bu hastanelere gidebilir, hakkıdır da ancak randevusu olmadan gittiği bu hastanelerde uzun süre muayene sırasında beklemek zorunda kalıyor. Bir şekilde muayene olduktan sonra vatandaşımız yine 2 otobüs değiştirerek evine dönüyor. Bu sırada toplu taşıma aracında geçirdiği zaman boyunca hem kendisi yoruluyor hem de diğer yolcularla yakın temasa girerek, sağlık açısından onların da kaderini etkiliyor. Oysa bu vatandaşımız hemen kendi mahallesindeki Aile Hekimimize görünse hem o kadar meşakkate katlanmamış olacak hem de toplum sağlığı korunmuş olacak. Tüm bunların yanında ikinci ve üçüncü basamak olan devlet hastanelerinin, şehir hastanelerinin ve üniversite hastanelerinin yoğunluğu azaldığında, bu hastanelere başvuran kritik hastalarımıza daha çabuk ve daha geniş kapsamlı sağlık hizmeti verilmesinin de önü açılmış olacak. Bu çerçevede “Sağlıkta Entegre Basamak Sistemini” öneriyoruz. Buna göre koruyucu ve önleyici tıp yaklaşımının en önemli aktörü olan kıymetli Aile Hekimlerimizi birinci basamak olarak hastalıkları önlemede, tedavide ve milletimizin ihtiyaç duyduğu danışmanlıklarda ilk başvuru noktası olarak konumlandırıyoruz.
AİLE HEKİMLERİMİZ SAĞLIK SORUNLARININ %85’İNİ ÇÖZEBİLMEKTE
Bilimsel bir çerçevede değerlendirdiğimizde vatandaşlarımıza temel ve yaygın sağlık sorunları için öncelikle birinci basamak sağlık hizmet noktaları olan Aile Hekimlerini ziyaret etmesini tavsiye ediyoruz. Çünkü Aile Hekimlerimiz sizlerin sağlık sorunlarınızın %85’ini çözebilmektedir. Aile Hekimlerimiz, aldıkları harikulade eğitimlerin de yardımıyla vatandaşlarımıza sağlık ve sağlığa dair danışmanlık hizmeti vermek üzere vatandaşlarımızı bekliyorlar. Aile Hekimliği sisteminin modern tıpta ve medeni dünyada kabul gören başarılı bir tıp uygulaması olduğunu da özellikle hatırlatmak isterim. Koruyucu tıp yaklaşımının en önemli aşaması olan Aile Hekimliği sisteminin bir avantajı da vatandaşlara hızlı bir şekilde sağlık hizmeti sunmaktır. Bu sayede daha kapsamlı sağlık kuruluşları da kritik ve zamanlamanın önemli olduğu hastalıklarla boğuşan vatandaşlarımızla hakkıyla ilgilenme fırsatı bulacaktır. Bu nedenle tüm vatandaşlarımıza çağrıda bulunuyoruz; birinci basamağı atlamasınlar ve Aile Hekimlerini ziyaret etsinler. Ülkemizin sunduğu Aile Sağlığı Merkezi uygulaması sayesinde Aile Hekimlerimiz hemen yanı başımızda ve adeta bir komşumuz gibi bizlere yardımcı olmaya hazırlar.
ÖNCE AİLE HEKİMİNİZİ ZİYARET EDİN
Elbette Aile Hekimlerimiz bir komşudan çok daha fazlasıdır. Vatandaşlarımız bu imkanı değerlendirdiğinde hem daha hızlı hem de daha verimli bir şekilde sağlıklarına kavuşma fırsatı bulacaklar. Daha kapsamlı ve nadir hastalığı olan vatandaşlarımız da bu sayede ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarında daha çabuk randevu bulabilecek ve bazen kritik derecede önemli olan ve süratle müdahale edilmesi gerekilen hastalıklarda hızlıca tetkik ve tedavi işlemlerine başlayabileceklerdir. Bu çerçevede çağrımızı yinelemek istiyorum; “SAĞLIKLI VE GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE İÇİN, ÖNCE AİLE HEKİMİNİZİ ZİYARET EDİN.” Bilindiği üzere, sağlık, hepimizin en değerli hazinesi. Ancak, bu kıymetli hazineyi korumak için doğru adımları atmak da büyük bir önem taşıyor. Koruyucu Tıp ve Önleyici tedbirler gibi modern tıp yaklaşımlarının en önemli basamağı; ilk basamak olan Aile Hekimliği kurumlarımız. Aile hekimlerimiz, vatandaşlarımızın en yakın sağlık danışmanlarıdır. Onlar, sağlık geçmişinizi en iyi bilen, ihtiyaçlarınıza en hızlı yanıt verebilen ve gerek duyulduğunda sizi daha ileri tetkikler için yönlendirebilecek donanımlı uzmanlardır. Üstelik ülkemizde Aile Sağlığı Merkezleri günden güne gelişmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak yakın bir gelecekte Aile Hekimliğinin, yapay zeka ve büyük veri ile desteklenerek teşhis ve tedaviye yönelik karar alma ve bir üst basamağa yönlendirmeyle birlikte takiplerinin de sağlanması adımlarında daha da geliştirilebileceğine inanıyoruz. Bu vesileyle Türk milletini korumayı ve geleceğe hazırlamayı bir ülkümüz olarak gördüğümüzü ve önemsediğimizi söylemek istiyorum.
ASM’LERDEKİ TEKNİK KABİLİYET VE TEÇHİZATLAR GELİŞTİRİLMELİ
Bu vesileyle altını çizmek isterim ki, Aile Hekimliği uygulamasını dünya standartlarının da ötesine taşımak üzere meydana getirdiğimiz politikaların bir parçası da Aile Hekimlerimizin özlük haklarıyla birlikte Aile Sağlığı Merkezlerindeki (ASM) imkanları, teknik kabiliyet ve teçhizatları da geliştirmeyi planladığımızı ifade etmek isterim. Liderimiz ve Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’ye sunmuş olmaktan büyük gurur duyduğum son kitabımda “Sağlık Politikaları ve Gıda Güvenliği” alanında referans bir eser meydana getirmiştim. Bu eserde Türk milletinin sağlığından beslenmesine, korunmasından tedavi edilmesine kadar oldukça proaktif ve yeni dünyanın getirdiklerine uyumlu modern yaklaşımlar bulunuyor. Kısacası MHP, Türk milletine hizmet etmeye tüm kalbiyle ve zihniyle gönüllü olduğu kadar da hazır ve nazırdır.
ÖRF VE ANANELERİMİZDE YAŞLIYA HÜRMET ESASTIR
Soru: Çalıştayda önerilen yaşlı bireylerin bakımı ve yaşlılığa saygı konularına dair çözüm önerileriniz de dikkat çekici. Yaşlı bireylerin topluma daha aktif katılımını sağlamak ve sosyal izolasyonu azaltmak adına MHP'nin önerdiği politikalar nelerdir?
Cevap: Çok doğaldır ki MHP Türk örf ve ananeleri gibi geleneksel dünyamızda ve Türk milletinin kodlarında önemli bir yer tutan yaşlıya hürmet kavramına inanmakta ve yaşatmaktadır. Bizler ailedeki huzuru ataya hürmette görüyoruz. Aile içi bağları, ailenin tarihini ve tecrübeyi ifade eden ata kavramını yaşatmaya da istekliyiz. Bunu kültürümüzün ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Bu durum tüm bakışımızı ve politik tercihlerimizi de belirliyor. Örneğin geniş ailelerin yaşamasına imkan tanıyan konut modellerini, menfi bireyselleşmeyi körükleyen stüdyo tipi dairelere tercih ediyoruz. Küçücük dairelerin bir norm olmasını, Türk milletinin potansiyelini menfi yönde etkileyen bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. Herkesin bildiğini saklamadan ifade ediyoruz; küçük dairelerde aile olmanın, çocuk dünyaya getirmenin zorluklarını biliyoruz ve anlıyoruz. MHP olarak temel politikamız, yaşlı bireylerimizin aile ortamında bakımının desteklenmesidir. Eğer güç kaybeden ve tarihten silinen bir millet olmak istemiyorsak önce ailede birlik ve büyümeden yana olmak zorundayız; çocuk dünyaya getirmeden gücümüzü koruyamayız, gücümüze koruyamadıkça atalarımız dediğimiz yaşlılarımıza da kucak açamayız. Burada demografik bir dönüşüm söz konusu ve bunu açık yüreklilikle konuşmak zorundayız; ülkemizde yaşlı nüfus oranı tarihimizde ilk defa çift haneli bir rakama ulaştı ve an itibariyle yaşlı nüfusumuzun oranı %10,2’ye ulaştı. Yaşlanan nüfusun refahını ve ihtiyaçlarını gözetmek bizim asli görevlerimizden biridir. Nitekim Aile Kurumu Çalıştayında da üzerinde hassasiyetle durduğumuz konulardan biri oldu. Değerlendirmelerimiz ve çözümlerimizden birkaçı şu şekildeydi:
- Yasal Mevzuatın Düzenlenmesi: Aile ve Sosyal Hizmetler, Sağlık ve Adalet Bakanlıkları koordinasyonunda, yaşlı bakımına yönelik yasal mevzuat yeniden düzenlenmelidir.
- Hizmetlerden Bilgilenme Amacıyla iletişim Kanalları Oluşturulması: Yerel yönetimlerin, yaşlı bireyler için sunduğu hizmetlerden haberdar olmasını sağlamak amacıyla çeşitli iletişim kanalları oluşturulmalıdır.
- Evde Bakım Personeli Desteği Evde bakımı devam eden yaşlı bireylerin ailelerine destek olmak için tam zamanlı veya yarı zamanlı evde bakım personeli desteği sağlanmalıdır.
- Gündüzlü Merkezlerin Yaygınlaştırılması: Yaşlı bireylerin sosyal etkileşimini artırmak için gündüzlü merkezler yaygınlaştırılmalı ve çeşitli etkinlikler düzenlenmelidir.
- Ergoterapi Eğitimleri: Yaşlı bireylerin bağımsız yaşam becerilerini kazandırmak amacıyla ergoterapi müdahale eğitimleri verilmelidir.
- Bakıma Muhtaçlık Sigortası: Mevcut sigorta kollarına “Bakıma muhtaçlık” eklenmeli ve bakım sigortasının uygulanması gerekmektedir.
- Sosyal Konut Projeleri: Kirada oturan yaşlılar için sosyal konut projeleri üretilmeli, evini yaşlı bireylere kiralayan ev sahiplerine vergi indirimleri gibi teşvikler sağlanmalıdır.
- Tazelenme Üniversiteleri: Tazelenme üniversiteleri yaygınlaştırılmalı, ekonomik destek sağlanmalıdır.
- Yaşlı Yaşam Merkezleri: Belediyeler aracılığıyla yaşlıların sosyal etkileşimde bulunabileceği merkezler kurulmalıdır.
- Engelli Sağlık Kurulu Raporları: Yatağa bağımlı yaşlı bireylere raporlar, hastaneye gitmeden verilebilmelidir.
- Malzeme ve Teçhizat Desteği: Hasta alt bezi gibi ihtiyaç duyulan malzeme ve teçhizat desteği artırılmalıdır.
- Milli Eğitim Müfredatında Yaşlılık: Milli eğitim müfredatında yaşlılık, yaşlanma ve yaşlıya saygı konuları işlenmelidir.
- Yaşlıya Zorbalık ve Mobbing Cezaları: İşyerlerinde yaşlı bireylere yönelik zorbalık davranışlarının cezası, normal bireylere uygulananlardan daha fazla olmalıdır.
- Huzurevi Sayısının Artırılması: Yalnızlaşan toplumda yaşlıların barınabileceği huzurevi gibi yapılar artırılmalıdır.
- Kültürel Faaliyetlerde İndirimler: Yaşlı bireyler için kültür, sanat ve spor faaliyetleri yaygınlaştırılmalı ve indirimli alanlar oluşturulmalıdır.
- STK’lara Destek Verilmesi: Yaşlı bireylere yönelik hizmet alanında STK’lara destek sağlanmalıdır.
- Parklarda Yaşlılara Yönelik Düzenlemeler ve Tasarımlar: Yerel yönetimler tarafından parklara yaşlı bireylere yönelik özel tasarımlar eklenmelidir.
- Yaşlı Bakım Teknikerliği Eğitimi: Yaşlı bakım teknikeri eğitimi alan gençlerin sektöre kazandırılması sağlanmalıdır.
- Psiko-Sosyal Destek ve Mobil Hizmetler: Psiko-sosyal destek, mobil hizmetler ve sağlık ulaşım hizmetleri sağlanmalıdır.
- Yaşlılar haftası “Vefa Haftası” olarak değiştirilmeli ve çeşitli etkinlikler düzenlenmelidir.