Türkgün Sağlık Periferik nöropati nedenleri ve türleri

Periferik nöropati nedenleri ve türleri

Birçok nöropati türü "idiyopatik" veya bilinmeyen bir nedenden dolayıdır, ancak bazı koşullar onu tetikleyebilir. Diyabet, kronik periferik nöropatinin en yaygın nedenidir. Yüksek kan şekeri düzeyleri sinirlere zarar verdiğinde olur.

Birçok nöropati türü "idiyopatik" veya bilinmeyen bir nedenden dolayıdır, ancak bazı koşullar onu tetikleyebilir. Diyabet, kronik periferik nöropatinin en yaygın nedenidir. Yüksek kan şekeri düzeyleri sinirlere zarar verdiğinde olur.

Birçok nöropati türü "idiyopatik" veya bilinmeyen bir nedenden dolayıdır, ancak bazı koşullar onu tetikleyebilir. Diyabet, kronik periferik nöropatinin en yaygın nedenidir. Yüksek kan şekeri düzeyleri sinirlere zarar verdiğinde olur.

Diğer tıbbi durumlar ve yaralanmalar:

Kronik böbrek hastalığı: Böbrekler sağlıklı değilse ve çalışmasında bir bozukluk varsa, tuz ve kimyasalların dengesizliği periferik nöropatiye neden olabilir.

Yaralanmalar: Kırık kemikler ve sıkı alçı kalıpları doğrudan sinirlere baskı yapabilir.

Enfeksiyonlar: Zona, HIV enfeksiyonu, Lyme hastalığı ve diğerleri, sinir hasarına neden olabilir.

Guillain-Barré sendromu: Bu, enfeksiyonla tetiklenen spesifik bir periferik nöropati türüdür.

Bazı otoimmün bozukluklar: Bunlar romatoid artrit ve sistemik lupus eritematozus (SLE) içerir.

Diğer sebepler şunlardır:

  • Aşırı alkol alımı

  • Bazı ilaçlar, örneğin kemoterapi ve HIV tedavisi

  • B12 veya folat vitamin eksiklikleri

  • Böcek öldürücüler ve çözücüler gibi zehirler

  • Lenfoma ve multipl miyelom dahil olmak üzere bazı kanser türleri

  • Kronik karaciğer hastalığı

  • Küçük kan damarlarının bozuklukları, sinirlere kan dolaşımını azaltabilir ve bu da sinir dokusunun hasar görmesine neden olabilir.

  • Sinir dokusunu etkileyen iyi huylu tümörler olan Neuromas, nöropatik ağrıya neden olabilir.

Diyabetik nöropati

Periferik nöropatinin en sık nedeni diyabettir. Diyabetli kişilerin yaklaşık yüzde 60 ila 70'i bir dereceye kadar nöropatiye sahiptir. Yüksek kan şekeri seviyeleri, eller ve ayakların uçlarındaki sinirlere oksijen ve besin sağlayan küçük kan damarlarının duvarlarına ve gözler, böbrekler ve kalp gibi vücuttaki temel organlara zarar verir.

Sonuç olarak, sadece cilt zarar görmez, aynı zamanda duyu kaybı da hasar riskini arttırır. ABD'de diyabetik nöropati, diyabet hastalarında ayak problemlerinin ve ülserlerin temel nedenidir. Diyabet hastalarının yaklaşık yarısının diyabetik nöropatiye sahip olduğuna inanılıyor.

Periferik nöropati türleri

Sinir sistemi, farklı sinir tiplerinin etkileşime girdiği karmaşık bir iletişim ağıdır. Periferik nöropati, özellikle periferik sinirlerin bir fonksiyon bozukluğunu ifade eder.

Her biri kendi nedenleri ve semptomları olan 100'den fazla nöropati türü tanımlanmıştır.

Nöropati şunları etkileyebilir:

Duyusal sinirler: Bu sinirler hissi kontrol eder ve hasar ayaklarda ve ellerde karıncalanma, ağrı, uyuşukluk veya zayıflığa neden olabilir.

Motor sinirleri: Bu sinirler güç ve harekete izin verir ve hasar ayaklarda ve ellerde zayıflığa neden olabilir.

Otonom sinirler: Bu sinirler sindirim sistemi veya kardiyovasküler sistem gibi vücut sistemlerini kontrol eder. Hasar, kalp atış hızını, kan basıncını ve diğer fonksiyonları etkileyebilir.

Nöropati örnekleri şunları içerir:

Zona takip edebilen postherpetik nevralji. Duyusal nöropati, döküntüler kaybolduktan sonra aylarca sürebilir.

Ulnar sinir felci, dirsekte yaralanmayı takiben

Karpel tünel sendromu, el bileğindeki sinirlerin sıkışması

Peroneal sinir felci, diz ve ayak bileği arasında, fibüler boynu veya baldır kemiği boynundan geçen bacağındaki bir sinirin sıkışmasından kaynaklanır.

Bell'in felci, yüzü etkileyen tek bir sinir nöropatisi.

Doğal tedaviler

İlaç dışı önlemler şunları içerir:

  • Pamuk gibi tahriş etmeyen kumaşlar takmak

  • Hassas bölgelerin plastik bir sargı bezi veya sargı filmi ile kaplanması

  • Sorun sıcak veya soğuk tarafından daha da kötüleşmiyorsa, ılık veya soğuk paketleri kullanmak

  • Stres rahatlama ve diğer tamamlayıcı tedaviler meditasyon, rahatlama teknikleri, masaj ve akupunktur içerir.

Periferik nöropatide durum, altta yatan nedene ve hangi sinirlerin zarar gördüğüne bağlı olarak değişir. Altta yatan neden tedavi edilirse bazı vakalar zamanla iyileşebilir, ancak bazılarında hasar kalıcı olabilir veya zaman içinde kademeli olarak daha kötü olabilir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Kültür Sanat Ayasofya'nın ana kubbesinde tarihi restorasyon başlıyor

Ayasofya'nın ana kubbesinde tarihi restorasyon başlıyor

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 1486 yıllık Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin ana kubbesinin tarihin en geniş ve kapsamlı restorasyon sürecine alınacağını, kubbenin depreme karşı daha dayanıklı hale getirileceğini ve yapının özgün halinin titizlikle korunacağını bildirdi.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 1486 yıllık Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin ana kubbesinin tarihin en geniş ve kapsamlı restorasyon sürecine alınacağını, kubbenin depreme karşı daha dayanıklı hale getirileceğini ve yapının özgün halinin titizlikle korunacağını bildirdi.

KAYNAK: AA

Bakan Ersoy, sosyal medya hesabından, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ndeki restorasyon ve güçlendirme çalışmalarına ilişkin açıklama yaptı.

Tarihe sahip çıktıklarını, Ayasofya'yı geleceğe taşıdıklarını aktaran Ersoy, "1486 yıllık Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde, ibadete ara vermeden restorasyon ve güçlendirme çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çalışmaların bir kısmını tamamladık, kalan bölümleri ise dikkatle yürütüyoruz. Bu süreçte, ana kubbe de tarihinin en geniş ve en kapsamlı restorasyon sürecine alınıyor. Kubbe depreme karşı daha dayanıklı hale getirilecek, yapının özgün hali titizlikle korunacak." ifadelerini kullandı.

Bakan Ersoy, kubbenin iç yüzeyindeki mozaiklere zarar gelmemesi için çalışmaların dış yüzeyden yürütüleceğini belirterek, şöyle devam etti:

"Kurşun kaplamalar sökülerek onarılacak veya yenilenecek. Hava koşullarından etkilenmemesi ve mozaiklerin korunması amacıyla kubbe geçici olarak çelik konstrüksiyon ve özel branda ile kapatılacak. İbadet ve restorasyon çalışmalarının eş zamanlı devam etmesi için 43,5 metre yüksekliğinde 4 ana kolon üzerine çelik platform kurulacak. 'İbadet sürecek, tarih korunacak' diyerek, Ayasofya'yı hem koruyacağız hem de yaşatacağız."

YAPININ DİJİTAL İKİZİ OLUŞTURULDU

Kültür ve Turizm Bakanlığından, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin ana kubbesinin restorasyonuna ilişkin yapılan yazılı açıklamada da Danıştay 10. Dairesi'nin hükmü doğrultusunda, 10 Temmuz 2020 tarihli ve 31181 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2729 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin yeniden ibadete açıldığı anımsatıldı.

Açıklamada, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin ibadete açılmasının ardından yapının korunması ve kullanılması dengesini gözeten bilimsel bir yaklaşımla bütüncül projelerin hazırlandığı, rölöve, restitüsyon, restorasyon, statik, mekanik ve elektrik projeleriyle birlikte türbelerin, sıbyan mektebinin ve muvakkithanenin restorasyonunun planlandığı hatırlatılarak, daha önce yürütülen çalışmalara ilişkin şunlar kaydedildi:

"Bu süreçte külliyedeki tüm yapılar üç boyutlu olarak belgelenerek dijital ortama aktarıldı ve Ayasofya'nın dijital ikizi oluşturuldu. Projelendirme sürecinde geçmişten bugüne ait arşivler tarandı, bilgi ve belgeler bir araya getirildi, yapı strüktürel olarak incelendi. Deprem senaryoları doğrultusunda Ayasofya'nın tepkileri analiz edildi ve olası risklere karşı alınacak önlemler belirlendi. Tüm bu çalışmaların ardından Bilim Kurulu denetiminde uygulama sürecine geçildi. Bu kapsamda II. Mehmet, II. Selim, III. Murat ve Şehzadeler türbeleri ile Sıbyan Mektebi ve Muvakkithanenin restorasyonu tamamlandı. Daha önce kapalı olan galeri katı da bakım ve temizlik çalışmalarının ardından ziyarete açıldı."

ANA KUBBEDEKİ RESTORASYON

Yapının taşıyıcı sistemlerine yönelik yapılan analizler sonucunda ana kubbe ve yarım kubbelerde güçlendirme ihtiyacının belirlendiği vurgulanan açıklamada, kubbenin üzerinin geçici olarak kapatılması ile yürütülecek çalışmaların ardından dış yüzeydeki güçlendirme ve onarım çalışmalarının başlatılacağı bildirildi.

Açıklamada, 43,5 metre yüksekliğinde 4 ana kolon üzerine çelik platform kurulmasıyla hem ibadetin kesintiye uğramadan süreceği hem de kubbenin iç ve dış yüzeylerindeki uygulamaların sağlıklı biçimde sürdürüleceği belirtilerek, şu bilgelere yer verildi:

"Tüm bu çalışmaların sahada güvenli ve hızlı biçimde yürütülebilmesi amacıyla, doğu yönünde kurulmak üzere 41 metre yüksekliğinde ve 60 metre bom uzunluğunda kule vinç projelendirildi. Bu vinç, yapıya uygun mesafede ve güvenli dönüş alanı sağlayacak şekilde planlandı. Ana kubbe güçlendirmesi, kurşun değişimleri, mozaik konservasyonu ve cephe ile minare onarımları tamamlandıktan sonra geçici olarak kurulan çelik konstrüksiyon örtü, platform ve kule vinç, kuruldukları yöntemle sökülecek. Böylece Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin tarihi kubbesi, kapsamlı bir güçlendirme sürecinin ardından özgün haliyle korunarak gelecek kuşaklara aktarılmış olacak."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *