Geçtiğimiz günlerde yerli aşımız Turkovac tüm dünyaya duyurulmuştu. Türkiye de diğer birçok ülke gibi kendi aşısını geliştirmek için yoğun çaba sarf ediyor. Turkovac'ı geliştiren Prof. Dr. Aykut Özdarendeli ilk kez konuştu. Tüm Türkiye'nin aklındaki soruları bir bir cevapladı. Turkovac aşısı mutasyonlara karşı etkili mii? Turkovac aşısında son durum nedir? Turkovac aşısı faz çalışmaları ve tüm detaylar haberimizde...
İlk aşı çalışmalarınız nasıl başlamıştı?
Aşıya çalışmaya ilk doğrulanan korona vakası Türkiye'de çıktıktan hemen sonra başladık. Vaka 11 Mart'ta çıktı. Biz hemen Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Çalış ile bir araya geldik. Aşı konusunu konuştuk. Ben hemen projemi hazırlayıp mart ayı sonunda çalışmalara başladım. Zaten burası 2013 yılında kurulmuş Türkiye'nin ilk aşı merkezidir. Uluslararası standartlarda bir merkez, burada Kırım Kongo çalışmaları da yapıldı.
Uğur Şahin ve Özlem Türeci'nin çalışmalarını takip ediyor musunuz?
Kendileriyle gurur duyuyoruz. Hiç görüşmedim ama çalışmalarını takip ediyorum. Kanser tedavisine yönelik tecrübelerini aşıya aktardılar ve çok hızlı bir başarı yakaladılar.
Aşı çalışmasında ilk başarınız neydi?
İlk vaka Türkiye'de çıktığında Rektörümüz Prof.Dr. Mustafa Çalış başkanlığında toplandık ve hemen çalışmalara başladık. İlk olarak virüsü izole ederek aşı çalışmalarımıza başladık. Çok da hızlı yaptık bunu. Mart'ın 25'inde biz virüsü konfirme etmiştik. Nisan ayında genetiğini, DNA dizilimi çıkarttık. Mayıs ayında da fareler üzerinde çalışmaya başladık. Çok hızlı bir şekilde işledi bu süreç. Farelerde bu inaktif aşı adayının koruyucu olduğunu 2020'nin ağustos ayında gösterdik. Klinik öncesi çalışmaları ekimde raporladık.
Aşı çalışmasında son durum nedir?
Çok güçlü bir aşı adayımız var. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi son dönemeçteyiz. Bu zamana kadar aşının güvenli olduğu ortaya konuldu. Artık faz 3'te bu aşının sahadaki etkinliğini, gücünü göreceğiz. Faz 3'ün koordinasyonunu ve sponsorluğunu TÜSEB yapıyor. Yanılmıyorsam 20 bin gönüllü olacak. Yurtdışı ayağı da olabilir. O zaman sayı artabilir.
Basında veya sosyal medyada 'yorgun' fotoğraflarınızı niye görmedik hiç, yorulmadınız mı?
Yorulduk tabii (gülüyor). Çalışmaktan değil de stresli bir süreç tabi. Bir baskı var, bir sorumluluk var. Bilim yaparken işin farklı boyutlarını da götürmek zorundasınız. Bizim işimiz projenin sonuçlarını resmi muhataplarıyla paylaşmak. Gerekli açıklamaları Rektörlüğümüz ve Bakanlık zaten yapıyordu. Ayrıca ekibimi de hem basından hem de sosyal medyadan korumak gerekiyordu. Yani motivasyonları bozulmasın diye.
En çok ne konuda zorlandınız?
Zamanla yarışıyoruz. En çok zorlandığımız konu o oldu. Türkiye 1998'den beri aşı üretmiyor. Yığılmış bir tecrübe ve üretim altyapısı yok. İnsanlar ölüyor. Bir an önce bir çözüm bulmak gayretindeyiz. Üzerimizde vicdani bir baskı var. Kendi kendimize büyük bir sorumluluk hissediyoruz. Bu bizi zorladı. Bunu itiraf etmem lazım. Onun dışında zaten bizim laboratuvarımız yoğun çalışan bir ünite...
FAZ 2 sonuçlarını aldığınızda ne hissettiniz?
Biz burada süreci başından itibaren analitik olarak takip ettiğimiz için böyle iyi sonuçlar bekliyorduk. Faz 3'e geçebilmek için çok ciddi bir prosedür var. Güvenlik, kalite kontrol, üretim gibi konularda... Bunlar ciddi zaman alan süreçler. Bu süreçte sadece Erciyes Üniversitesi değil hem üretici firma hem TÜSEB tarafı çok ciddi emek verdi. Tabii biraz süreç bu anlamda uzadı. Bu insanı geriyor tabi. Fakat benim faz 2'nin iyi sonuçlanacağına dair bir şüphem yoktu. İKUM koordinesinde yürütülen faz 2'ye katılan bütün gönüllülerde antikor oluştu. Antikor miktarı kişiden kişiye fark ediyor. Tam rakam vermeyeyim ama çok iyi bir ortalama yakaladığımızı rahatlıkla söyleyebilirim. Genel ortalama çok iyi.
Mutasyon ve varyantlara karşı etkili olacak mı?
İngiliz varyantına karşı bir çalışmamız var. Çalışmalarımızın sonuçlarına göre İngiliz varyantına karşı tamamen etkili.
Sizce aşı ne kadar önemli?
Türkiye'de şu an çok hızlı bir aşılama devam ediyor. Hastalıkla mücadele için çok önemli başarı... Ayrıca bugün Türkiye'de birçok ekip aşı için çalışıyor. Hepsine çok teşekkürler. Çok büyük emek veriyorlar. Aşının stratejik bir ürün olduğunu, Türkiye olarak bazı aşıları mutlaka kendimizin üretmesi gerektiği mesajını aldık diye düşünüyorum. Hiç maliyet hesabı yapmadan kendi aşımızı üretmeliyiz. Ayrıca aşı üzerine çalışan çok genç ekipler var. Bu da bizim için çok büyük bir kazanç.
Planladığınız takvime uygun olarak ilerleyebildiniz mi?
Bu tür konularda net bir tarih vermek doğru değil. Birçok değişken var. Farklı konularla uğraşıyorsunuz. Sapmalar olabiliyor. Ama 7 ay içinde faz 3'e geçildi. Bunu gerçekten önemsemek lazım. Türkiye tarihinde önemli bir çalışma. Pandemiden dolayı esnetilen bazı kurallar var ama normal şartlarda 5-6 yılda gelinebilecek bir aşamayı yaklaşık 1 yılda tamamladık. Bu önemli.