Yaptığı konuşma ile adeta tarihe yolculuk yapan MHP’li Erkan Haberal, şunları ifade etti:
“Ankara Etimesgut İlçesi Bağlıca mahallesinde yer alan “Türk Tarih Müzesi ve Parkı” 60 bin metrekare üzerine kurulmuş olup, içinde 6 bin metrekare kapalı, 54 bin metrekare açık alana sahiptir.
ÜÇ BÜYÜK SAVAŞ
ÜÇ BÜYÜK KAHRAMAN
ALPARSLAN: MALAZGİRT
KILIÇARSLAN: MİRYOKEFALON
MUSTAFA KEMAL: BÜYÜK TAARUZ
YURT AÇAN
YURT KURAN
YURT KURTARAN
Türk Tarih Müzesi’nin girişinde Bilge Kağan ve eşi İl-İtmiş Bilge Kağatun heykelleri ziyaretçilerini karşılayarak, Türklerin kadına verdiği önemi göstermektedir.
Türk tarihimizde kadın, her zaman erkekle eşit sayılmış, hatunlar da Kağanlar kadar devlet yönetiminde söz sahibi olmuşlar hatta ülkeyi yönetmişlerdir.
Dünya’nın ilk kadın hükümdarı olan Tomris Hatun’da Türk Tarih Müzesinde ziyaretçilerini beklemektedir.
Milattan Önce 529’da seyhun nehri yakınlarında persleri darmadağın eden ki, Heredot’un yunan toprakları dışındaki en kanlı savaşı olarak nitelendirdiği savaşın kahramanı Tomris Hatun’u gençlerimiz ve çocuklarımız bilmemekte!
Lakin, Amazonların Kraliçesi Zeyna’yı ezbere bilirler.
Fakat Çin’de bile adına film çekilen Tomris Hatun’u bilmezler.
Tarihte Asya Milletlerini tek çatı altında toplayan ilk hükümdar olan Metehan, vatan sevgisinden ilk bahseden lider olması sebebiyle, milli şuurun oluşmasında büyük emekler vermiş, Büyük Hun İmparatorluğunu kurmuştur.
Tarihte Türk adıyla geçen ilk devlet olan Göktürk İmparatorluğunu kuran Bumin Kağan’da Türk Tarih Müzesi’nde yerini almış, Ötüken’den dimağımıza bir gurur abidesi olarak iz bırakmıştır. Türk Tarihinin ilk yazılı abideleri de Bumin Kağan döneminde dikilmiştir.
Çin esaretini kabul etmeyerek, tarihte ilk milli istiklal ayaklanmasını başlatarak,
Ya özgürüm, ya ölürüm! diyen Kürşad ve 40 çerisi tarih kitaplarımızda okutulmaz! Yeteri kadar değer verilmez ki!
Türk’ün hiçbir koşulda esir olmayacağını tarihte göstererek genetik kodlarımıza işlemişlerdir.
İşte o genetik kodların kahramanları ve mirasçıları Türk Tarih Müzesi’nde sizi beklemekte.
Bozkurt’un liderliğinde, demir dağları eriten Türk’ün destanı müze de kompozisyon olarak tarif edilmişken, atalarımızın binlerce yıllık mesajları olan yazıtlar tüm orijinal ve Türkçe yazı dili ile misafirlerini bekliyor. Dileyen misafirlerine, karekodlar okutularak yazıtları sesli dinleme imkanı da sağlanmaktadır.
Orta Asya’da kurulan ilk Müslüman Türk Devleti Karahanlıları bilmeyen yoktur. Abdülkerim adını alan Saltuk Buğra Han zamanında İslamiyet’e geçen Karahanlıların kurucusu Kül Bilge Kadirhan,
Yöneticisi Türk, halkı Türk, resmi dili Türkçe olan bir ülke kurarak, tarihte Milliyetçilik fikrini öne çıkaran ilk lider olarak Türk Tarih Müzesi’nde sizleri beklemektedir.
Türk Tarih Müzesi ve Parkı tarihin onca verdiği maneviyatı günümüze taşımaktadır.
Almanların “Nibelungen” destanında, Etzel’in savaşçılığı ve asil ruhuna atıfta bulunan, Romalıların karşısında titrediği İsa’nın, bize gönderildiğine inanmadık. Tanrı bizi cezalandırmak için kavimlerin efendisini tanrının kırbacı “Flagellum” olarak gönderdiği Atilla, Papa büyük Leo’nun diz çöktüğü tek insan evladı olan, Avrupa’da dini sosyal ve kültürel değişikliklere skolastik düşüncenin gelişmesine sebep olan büyük Atilla!
Bütün ihtişamıyla Türk Tarih Müzesi’nde vatandaşlarımızı selamlamakta.
Çirmen Savaşı’nda, 800 atlı, 70 bin Haçlı ordusunu yenmiştir.
Açın bakın bütün batılı kaynaklarda mevcuttur. O kaynaklar da derki!
800 tane akıncının, 70 bin kişilik Sırp ordusunu yenip, iki kralı öldürüp, 2 bin şövalyeyi telef edip, 25 bin kişiyi esir alıp, 20 bin kişiyi Meriç’te boğduğu gece baskınının adıdır.! “ÇİRMEN”
Neden, bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik biliyor musunuz?
Çünkü, Lala Şahin Paşa, Çirmen’in etrafına davulcular yerleştiriyor. Gece yarısı her akıncı elinde üç tane meşale, davullar çalmaya başlıyor ve hücum emri veriliyor. İşte bir savaş böyle kazanılıyor.
70 bin kişilik haçlı ordusu böyle bozguna uğratılıyor.
Bin atlı o gün çocuklar gibi şendik! Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik! Ama halimize bakın!
Üç yüz Spartalı’yı, Makedon İskender’i, Katil Rambo’yu bize öğreten Dünya, 800 akıncıyı bize öğretemiyor.!
İşte bu sebepten dolayı Etimesgut Türk Tarih Müzesi kuruldu, İşte o 800 akıncı ruhu Türk Tarih Müzesi ve Park’ında sizi bekliyor! Öğretilmeyeni öğretmek, unutulanları hatırlatmak için hizmetinize sunuluyor!
Hz. Muhammed’in, İstanbul mutlaka fethedilecektir! Onu fetheden komutan ne güzel komutandır! O ordu ne güzel ordudur! Sözleriyle müjdelediği fethi gerçekleştirerek, çağ açıp, çağ kapatan Fatih heykeli ve fetih panoraması ile ziyaretçilerini gururla taçlandırmaktadır.
Gerçek bir vatan savunması olan Çanakkale savaşı, Türkiye’nin ayakta kalmasını, Kurtuluş savaşını ve Cumhuriyeti mümkün kılmıştır. Türklerin, Dünya tarihinin akışını bir kez daha değiştirdikleri bir zaferdir.
Yokluklar içindeki bir Milletin çağın en güçlü devlet ve silahlarına topyekün direnişinin gerçek destanıdır ve bu destanda Türk Tarih Müzesinde uğruna tarih değiştirilenleri beklemektedir.
Türk Ulusunun kanla, ateşle, süngüyle 22 gün, 22 gecede yazdığı Sakarya meydan muharebesi de dev panoramasıyla Mustafa Kemal Paşa’nın;
“Hatt-ı müdafaa yoktur, Sath-ı müdafaa vardır! O satıh bütün VATANDIR! Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla ıslanmadıkça vatan terk olunamaz!” deyişini hatırlatmaktadır.
Türk Tarih Müzesinde sadece, Türk tarihinde devlet kuran milli kahramanlar ve liderler değil, Divân-ı Lügâti-t Türk isimli eserini bizlere hediye eden Kaşgarlı Mahmud. Orta çağ biliminin kurucusu ve hekimlerin önderi olarak bilinen İbn-i Sina.
Kitab-ı Bahriye adlı eserini bugünkü Dünyamızda bile nasıl yazıldığı bilinemeyen, Amerika’yı gösteren Dünya haritasını nasıl çizdiği anlaşılamayan Piri Reis.
Uğruna şarkılar, şiirler, kitaplar, ansiklopediler yazılan köprülerin, külliyelerin, medreselerin, Selimiyelerin, Süleymaniyelerin mimarı Sinan.
Semerkantta halen ziyaretçi kabul eden dönemin en büyük rasathanesini yapan Uluğ Beğ.
Gezegenler arası uzaklıkları hesaplayan, Ay’ın ilk haritasını çıkartan, Dünya’nın yüzölçümünü hesaplayan, öğrencisi Ali Kuşçu ile beraber, gönlümüze, kültürümüze ve bilimimize hoş bir seda bırakarak Türk Tarih Müzemizde sizleri beklemektedirler.
Dahası Türk Tarih Müzesi’nde, Türk dünyasının ünlü yazarları Cengiz Aytmatov, Türkmen Mahtumkulu Firaki, Kırımlı İsmail Gaspıralı, Özbek Abdülhamid Süleyman Çolpan, Kazak Abay İbrahim Kunanbayoğlu, Türk Milletinin gönüllerinin Nobel’ini alarak, heykelleriyle dimdik ayakta misafirlerini beklemektedir.
“Nerde görsen, gönlü kırık, merhem ol sen! Öyle mazlum yolda kalsa, yoldaşı ol sen!” dizeleriyle seslenen, tarihte bilinen ilk büyük Türk mutasavvıfı ve Türk Milletine manevi ışık olmuş Hoca Ahmet Yesevi, Türk Tarih Müzesi’nde ışığından, ışın olmuş Mevlana, Yunus Emre ve Hacı Bayram Veli heykelleriyle “Nietzsche” (Niçe)’ye inat! Gel ne olursan ol, gene gel! diyerek özenle hazırlanmış tasavvuf yoluna misafirlerini beklemektedirler.
Burada Tanrı dağlarından, Hira dağına kadar süren yolculuğun ruhunu hissedip, Anıtkabirden, Anıtmezara uzanarak şerefli kuruluş ve kurtuluş mücadelemize tanıklık edebilirsiniz.”