Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un MHP Lideri Devlet Bahçeli ve MHP Partisini hedef alan sözlerine sert tepki gösterdi. Büyükataman, ''Türkiye’yi karanlık bir koridora kıstırmak isteyen, Türkiye’de bir iç savaş çıkacağı sözde öngörüsünde bulunan yabancı merkezlerin piyonu hâline gelen bugünkü CHP yönetimi, tehlikeli sularda yüzmektedir. FETÖ ve PKK’nın siyasi temsilcisi olmaya heves eden CHP yönetimi bilmelidir ki büyük Türk milleti bu oyuna gelmeyecek, yüzdükleri tehlikeli sular CHP yönetiminin başına bela olacaktır. açıklamalarında bulundu.
İsmet Büyükataman'ın açıklamaları şu şekilde;
'Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli, geçtiğimiz gün yapmış olduğu basın açıklaması ile Cumhuriyet Halk Partisini Atatürk’ün çizgisinden çıkartıp FETÖ ve PKK’nın uydusu hâline getiren Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili önemli açıklamalarda bulunmuş, yaklaşan Cumhuriyet Halk Partisi Kongresi öncesinde vatansever CHP’li delegelerin üzerindeki tarihî sorumluluğu hatırlatmıştır.
Kılıçdaroğlu ve CHP üst yönetimi kendine çeki düzen verip rotasını Ankara’ya çevirmek yerine yanlışta ısrar, ihanette süreklilik kararı almıştır. Ne hazindir ki açıklama yapmak, CHP’nin çok sevdiği gazetecilerden Barış Yarkadaş’ın 2013 yılında teröristbaşı Fethullah Gülen’in davetiyle Amerika’ya gittiğini ifşa ettiği CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’a düşmüştür.
Kamuoyunun CHP’li Özkoç’tan cevap vermesini beklediği sorular; milletvekili arkadaşlarıyla birlikte gerçekleştirdiği bu ziyaretin Sayın Kılıçdaroğlu’nun talimatı ile mi yapıldığı, fotoğraf karesine yansıyanın dışında ABD’de kimlerle görüştüğü ve bu görüşmelerde hangi kararların alındığıdır.
PKK’nın bir terör örgütü olduğunu kabul etmek bir yana, teröristbaşı Apo’nun heykelini dikmeye kalkan HDP’li Demirtaş için kendini parçalayan, parti binalarını terör örgütü PKK’nın terörist toplama kampı hâline getiren HDP’li sözde belediye başkanlarını demokrasi kahramanı olarak yutturmaya çalışan Kılıçdaroğlu’nun HDP ile gerçekleştirdiği ittifak belli ki yalnızca seçimle sınırlı bir gizli işbirliği değildir.
Demokrasiden yana olan tüm güçlerin bir arada olması gerektiği söylemi ile gerçekte demokrasi dışı tüm aktörleri sahaya çağıran Kılıçdaroğlu’nun yolu yol değildir. Türkiye’yi karanlık bir koridora kıstırmak isteyen, Türkiye’de bir iç savaş çıkacağı sözde öngörüsünde bulunan yabancı merkezlerin piyonu hâline gelen bugünkü CHP yönetimi, tehlikeli sularda yüzmektedir. FETÖ ve PKK’nın siyasi temsilcisi olmaya heves eden CHP yönetimi bilmelidir ki büyük Türk milleti bu oyuna gelmeyecek, yüzdükleri tehlikeli sular CHP yönetiminin başına bela olacaktır.
Ne olduğu gibi görünen ne de göründüğü gibi olan Kılıçdaroğlu’nun kendi suyundan olan Grup Başkanvekili’nin Milliyetçi-Ülkücü Hareket adına konuşabilecek cesareti ve haddi kimden aldığını anlamak oldukça güçtür.
Milliyetçi-Ülkücü Hareket ne yaptığını, ne söylediğini bilen, nereye ulaşmak istediğinin bilincinde olan muazzam bir fikir ekolüdür. Eylemlerinde ve söylemlerinde bir çelişki bulunmadığı gibi bir çelişki olduğunu iddia eden dönüp aynaya bakmalı ve kendisini sorgulamalıdır.
Milliyetçi Hareket Partisi; kurulduğu günden beri çizgisinde en ufak bir sapma, mensuplarında en ufak bir tereddüt görülmeyecek şekilde milletten ve milletin âli menfaatlerinden yana olmuştur.
Partimiz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkması için ortaya attığı fikirlerin hayat bulması adına hem siyaset sahasında hem de toplumun buna hazırlanmasında bilimden sanata her alanda faal bir mücadelenin içerisindedir.
Dün Türkiye’yi ay yıldızlı bayrağımız yerine terör devletinin bol yıldızlı bayraklarıyla donatmaya kalkanların, bugün ettikleri tövbeyi bozduklarına şahit olmaktayız. Varsın birileri tövbesini bozsun, Milliyetçi Hareket sözüne sadıktır.
Türk milletinin düşmanlarına karşı büyük Türk milletinin desteğiyle mücadelemize durup dinlenmeksizin devam edeceğiz. Ülkücü Hareket, liderinin talimatları doğrultusunda 2023'te lider ülke, 2053'te süper güç olma ülküsü doğrultusunda çalışmalarını gerçekleştirmektedir.
Mazlumların duasını yüreğinde hisseden Milliyetçi Hareket, bu yolda önüne çıkacak engelleri bertaraf edecek güce ve kararlılığa ve donanıma sahiptir.
Cumhur İttifakı’nın dağılmasını bekleyenler, darmadağın olacaktır. “Cumhur İttifakı’nda bir gedik açar mıyız?” diye düşünenler, kendi kazdıkları kuyuya düşeceklerdir. Cumhur İttifakı’na leke sürmeye kalkanlar, kendi pisliklerinde boğulacaklardır. Cumhur İttifakı, aydınlık Türkiye’nin teminatı, dünyanın huzura kavuşmasının yegâne ümididir.'
