Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ebediyete intikalinin 82. yılı nedeniyle bir mesaj yayımladı. MHP Lideri Bahçeli: "Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türk milletinin göz nuru, Türkiye Cumhuriyeti'nin iftiharı olmakla beraber ortak değeri, ortak iradesi, ortak seslenişidir. Hala manda ve himaye düşü kuranlar, geleceği başkalarının insiyatif ve iradesinde görenler, hiç koşulsuz onun karşı mevziisinde duruş sergileyenlerdir." ifadelerini kullandı.
MHP Lideri Bahçeli'nin 10 Kasım mesajı şu şekilde:
''Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu Lideri, Türk milletinin kurtuluş simgesi, Milli Mücadele’nin yol başçısı, ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete irtihalinin üzerinden 82 uzun yıl geçmiştir.
Geride kalan bunca zamana rağmen, milletimizin aziz hatırasına yönelik hürmet ve özlemi hiç azalmamış, bilakis eserlerine, fikirlerine ve kutlu mirasına duyulan sevgi ve sadakat istikrarlı şekilde artmıştır.
Şu sözü bu kapsamdaki çarpıcı gerçeğin itiraf ve ifadesi niteliğindedir:
“Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.”
Atatürk, az zamanda çok ve büyük işler yapmış, nitekim bu işlerin en büyüğü de temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti olmuştur.
Büyük bir kumandan olduğu kadar muktedir bir siyasetçi, mahir bir diplomasi ustası, müstesna bir devlet adamı olarak milletimizin gönlünde taht kurmuştur.
Akılla, azimle, cesaretle sabırla, inançla ve milli bir stratejiyle önüne çıkan veya çıkarılan bütün engelleri birer birer aşmış, belirlediği hedeflere ulaşmasını bilmiştir.
Hayatı cepheden cepheye koşarak geçmiş, inanmış mücadelesiyle her türlü mihnete, her türlü meskenet ve miskinliğe set çekmiş, duvar örmüştür.
Onu anlamak demek Türkiye Cumhuriyeti’ni anlatmak demektir.
Onu tanımak demek geçmişle geleceği, istiklal ile istikbali, huzur ile refahı aydınlık bir ufukta buluşturmak, milletin ruh köküyle birleştirmek demektir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin iftiharı olmakla birlikte ortak değeri, ortak iradesi, ortak seslenişidir.
Hala manda ve himaye düşü kuranlar, geleceği başkalarının inisiyatif ve iradesinde görenler hiç kuşkusuz ona yabancı olanlar, onun karşı mevziisinde duruş sergileyenlerdir.
Teslimiyetçiliğin anaforuna düşenler, emperyalist senaryolara bel bağlayanlar onun ilkeleriyle çatışan, onun emanetleriyle çelişen karanlık odaklardır.
İcazetli zihniyetlerin, sömürgeleşmiş bedenlerin, işbirlikçi beyinlerin, ihanete refakat eden çevrelerin, bunların yanı sıra emperyalist mihrakların gözüne girmek için fırsat kollayan bereketsizlerin Aziz Atatürk’ü özümsemeleri, hakkını teslim etmeleri mümkün değildir.
Onun karakteri bağımsızlıkla bezenmiştir.
Onun tarihi kararları milletine beslediği engin sevdasıyla bilenmiş, milli hâkimiyete yönelik tam bağlılığıyla perçinlenmiştir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk yılmayan bir meziyete, yenilmeyen bir meşrebe sahiptir. Çünkü karamsarlık ve umutsuzluk onun mizacında görülmemiş, asla yer bulamamıştır.
En zor zamanlarda bile milletine güvenerek ateşin içinden çıkmayı başarmış, hiçbir dayatmaya, hiçbir saldırıya, hiçbir imkânsızlığa boyun bükmemiştir.
Naçiz vücudu toprak olsa da, en büyük eserim dediği Türkiye Cumhuriyeti sonuna kadar yaşayacak, sonsuza kadar var olacaktır.
İlkeleriyle, ülküleriyle, ülke sevgisiyle sembolleşen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin göz nuru, nabız atışı, kahramanlık sedası olarak hayranlıkla anılacak, her zaman da öncü, önder ve örnek vasfını muhafaza edecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle Aziz Atatürk’ü vefatının 82’inci yıldönümünde rahmetle, minnetle ve saygıyla yad ediyorum.
Cenab-ı Allah ondan razı olsun diyorum.
Niyazım odur ki, ruhu şad, mekanı da cennet olsun.''