MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, maliye politikasının öznesinin devlet, nesnesinin insan olduğunu söyledi.
Dünyada ekonomilerin birbirine bağlılığının arttığı bir dönemde hükümetin ekonomi alanındaki etkinliğini sadece mali disiplinle ölçmenin yetersiz kalacağını dile getiren Akçay, maliye politikası araçlarının etkin kullanılmasının, bütçede belli bir oranda açığa yol açtığını, bu durumun geçici olduğunu belirtti.
Akçay, 2018 ve 2019'da Türkiye ekonomisine yönelik benzerine şahit olmadıkları büyüklükte saldırılar yapıldığına işaret ederek, Ağustos 2019'da yurt dışı odakların başlattığı yükselen kur, faiz, enflasyon ve dış ticaret tehditleriyle Türkiye'ye karşı adeta ekonomik bir savaş açıldığını ifade etti. Erkan Akçay, bu saldırılarla, Türkiye'nin emperyalist ülkelerin çıkarları doğrultusunda taviz vermesinin, geri adım atmasının amaçlandığını, piyasalarla oynanıp milletin boğazındaki lokmaya göz dikildiğini söyledi. Bu saldırılara karşı maliye politikasını Hazine ve Maliye Bakanlığının, para politikasını ise Merkez Bankasının etkin, koordineli ve başarılı bir şekilde yönettiğinin altını çizen Akçay, Türkiye'nin saldırılara kambiyo, gümrük ve özel tüketim vergileri, vergi indirimleri, kira kontratlarının Türk lirası cinsinden yapılması mecburiyeti, faiz indirimleri ve oranları, karşılık oranları, kredi kartı limitleri, taksit sayıları, asgari ödeme tutarlarıyla cevap verdiğini anlattı.
"YİĞİDİ ÖLDÜRELİM AMA HAKKINI DA VERELİM"
Kur-faiz-enflasyon üçgeninde alınan tedbirlerle döviz kurunun istikrarlı bir çizgiye oturtulduğunu dile getiren Akçay, şunları kaydetti:
"Yiğidi öldürelim ama hakkını da verelim. Bütün bu uluslararası ekonomik saldırılara karşı takdire şayan bir şekilde mücadele edip sonuç alan başta Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak olmak üzere, Merkez Bankasını ve tüm ekonomi bürokratlarını tebrik ediyorum. Ekonomik saldırılar karşısında işletilen politikalar amacına ulaşsa da sonuçta düşenler cari açık, enflasyon ve büyüme; artansa bütçe açığı olmuştur. Son aylarda gerek yurt dışından gerekse yurt içinden gelen sinyaller üçüncü bir politika alanına işaret etmektedir. Bu da beklenti politikasıdır. Yapılacak reformlarla büyüme, ithalata bağımlılıktan kurtarılmalı ve cari açık düşürülmeli, vergi sistemi iyileştirilmelidir. Bu gelişmeler göstermiştir ki ekonomik güvenlik, ülkemizin topyekun güvenliği için önemlidir. Türkiye'nin gardını düşürmek isteyenlere karşı sathı müdafaa anlayışıyla ekonomik cephemizi de güçlendirmek gerekmektedir. İsteyen işin kolayına kaçıp sırf hükümet yıpransın diye her eleştiriyi yapabilir ancak ABD'nin, AB'nin, malum mahfillerin sözcülüğünü yaparak ekonomik kumpaslardan medet ummayı MHP olarak reddediyoruz."