MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, yargı yetkisinin bağımsız organlar tarafından yerine getirildiğini vurguladı. MHP'li Yıldız, Türkiye Cumhuriyeti'nde bu yetkinin Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanıldığını belirtti.
Yıldız, hiçbir kişinin hiçbir gerekçeyle mahkemelere ve hakimlere talimat ve emir veremeyeceğini, tavsiye ve telkinde bulunamayacağını ifade etti. Hakimlerin olayın ve delillerin takdirinde vicdani kanısına göre hareket etme mevkiinde olduğunu vurguladı.
Ayrıca, görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamayacağını, görüşme yapılamayacağını veya herhangi bir beyanda bulunulamayacağını belirten Yıldız, yargı görevi yapanlara, sanıkların, katılanların veya mağdurların leh veya aleyhine emir vermek veya baskı yapmak veya nüfuz icra etmeye teşebbüs etmenin suç olduğunu ve Cumhuriyet savcılıkları tarafından resen soruşturulacağını ifade etti.
Yıldız, açıklamasında, bu tür hareketlerin sonucunda mahkemenin etkilenip etkilenmemesi ve davanın leh ve aleyhine hüküm verilip verilmemesinin suçun oluşumu bakımından önem taşımadığını belirtti. Bu suçun bir "zarar suçu" olmadığını, "soyut tehlike suçu" olduğunu vurguladı.
MHP'li Feti Yıldız, açıklamasında şunları kaydetti:
"Yargı yetkisi , fert, hak ve hürriyetleri sorununun ortaya çıktığı günden beri kabul edildiği üzere, bağımsız organlar tarafından yerine getirilir.
Türkiye Cumhuriyeti’nde bu yetki Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.
Görevi, konumu, sıfatı ne olursa olsun hiçbir kimse hiçbir gerekçeyle mahkemelere ve hakimlere talimat ve emir veremez, tavsiye ve telkinde bulunamaz.
Hakim, olayın ve delillerin takdirinde vicdani kanısına göre hareket etmek mevkiindedir.
Hakimler ve savcılar azlonulamaz, kendileri istemedikçe anayasa da gösterilen yaştan önce emekliye ayrılamaz.
Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.
Bir davada sanıkların, katılanların veya mağdurların leh veya aleyhine yargı görevi yapanlara emir vermek veya baskı yapmak veya nüfuz icra etmek, yargı görevleri yapanları ne suretle olursa olsun etkilemeye teşebbüs etmek suçtur.
Bu suç şikayete bağlı değildir .
Cumhuriyet savcılıkları tarafından resen soruşturulur.
Bu hareketlerin sonucunda mahkemenin etkilenip etkilenmemesi ve suç tanımı sayılan davanın sürelerinden birinin leh ve aleyhine hüküm verilip verilmemesi suçun oluşumu bakımından önem taşımaz.
Bu suç bir “zarar suçu “ olmayıp “soyut tehlike suçu”dur."
Yargı yetkisi , fert, hak ve hürriyetleri sorununun ortaya çıktığı günden beri kabul edildiği üzere, bağımsız organlar tarafından yerine getirilir.
— Feti Yıldız (@YildizFeti) May 6, 2024
Türkiye Cumhuriyeti’nde bu yetki Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.
Görevi, konumu, sıfatı ne…