19 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Siyaset TBMM Başkanı Kurtulmuş'tan yeni anayasa açıklaması: İlk 4 madde tartışmaya kapalı

TBMM Başkanı Kurtulmuş'tan yeni anayasa açıklaması: İlk 4 madde tartışmaya kapalı

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, yeni anayasa hazırlık çalışmaları kapsamında gündeme getirilen anayasanın ilk 4 maddesiyle ilgili hiç kimsenin bir sorunu olmadığını belirterek, "Başkanlık divanındaki arkadaşlarımızla bir araya geldik. İlk dört maddenin değişmemesi yönünde farklı düşünen var mı diye sordum. Hepsinin cevabı hayır oldu. Yani ilk 4 madde tartışması kadar lüzumsuz bir tartışma yoktur" dedi.

5 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
TBMM Başkanı Kurtulmuş'tan yeni anayasa açıklaması: İlk 4 madde tartışmaya kapalı
KAYNAK: Anadolu Ajansı

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, katıldığı bir televizyon kanalında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Yeni Anayasa çalışması ve Anayasa'nın ilk dört maddesi hakkında net mesajlar veren  Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş; CHP'nin TİP'li Can Atalay hakkında Meclis'i ikinci defa olağanüstü toplantıya çağırması konusuna da açıklık getirdi.

Anayasa'nın ilk 4 maddesinin tartışmasını yapmanın bir zaman kaybı olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Türkiye’de lüzumsuz tartışmaların kapısını aralayacağını ve bu tartışmaların anayasa çalışmalarını başından zehirleyeceğine inanıyorum” dedi.

Meclis Başkanı konuşmasında şunları ifade etti:

“Gelelim ilk 4 madde meselesine.  Kurban Bayramı sonrası başkanlık divanındaki arkadaşlarımızla bir araya geldik . Bir iki arkadaşımız ilk dört madde tartışılıyor dedi. İlk dört maddenin değişmemesi yönünde farklı düşünen var mı diye sordum. Hepsinin cevabı hayır oldu. Yani 4 madde tartışması kadar lüzumsuz bir tartışma yoktur. Parlamentoyu oluşturan partilerin çoğunluğu ilk 4 madde ile  ilgili bu kadar netler. Böyle bir ihtiyacın olmadığını dile getiriyorlar. Meclisin büyük çoğunluğunu oluşturanlar bu konuda çok net durduklarına göre ilk 4 madde tartışmasını yapmanın bir zaman kaybı olduğunu, Türkiye’de lüzumsuz tartışmaların kapısını aralayacağını ve bu tartışmaların anayasa çalışmalarını başından zehirleyeceğine inanıyorum.”

ABBAS, NETENYAHUNUN KONUŞTUĞU GÜN KONUŞACAKTI

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un diğer konu başlıklarına ilişkin açıklamaları: 
Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas'ın Türkiye ziyareti. Hem Türkiye tarihi için hem de TBMM tarihi için Mahmut Abbas'ın gelip burada konuşma yaptığı gün fevkalade önemli bir gündür. Tabii bu kolay olmadı. Epey bir hazırlık dönemi vardı. Netanyahu'nun konuşacağı haberini aldık, TBMM Başkanı olarak 12 Temmuz’da Sayın Abbas'a resmi davet yazısını yazdım. 13 Temmuz’da eline ulaştı. Düşüncemiz ABD meclisinde konuşacak olan Netenyahu’nun bizim de  Sayın Abbas’ı aynı gün Meclisimizde konuşturmaktı. Ama onun sağlık sebepleri nedeniyle o gün buraya gelmesi mümkün olmadı. 

Planladığımız şuydu, Sayın Abbas, Devlet Başkanı olduğu için buraya gelecek, aynı gün Haniye de Sayın Cumhurbaşkanımız da gelecekti, locadan toplantıyı izleyeceklerdi. Bunları Sayın Cumhurbaşkanımızla istişare ettik. Hatta Sayın Haniye'yi bu salonda Gazze'de olanları anlatması için davet edecektik. Fakat planlamalarımızdan 5-6 saat sonra Haniye'nin şehadet haberi geldi.

CAN ATALAY OTURUMU

16 Ağustos'ta yaşadığımız o şeyi hiç yaşamamayı arzu ederdim. Hepimizi utandıran, hiçbir şekilde kabul edilmeyecek bir görüntü.. Önce bir milletvekili kalkıp, maalesef hem de başka bir arkadaşın yerine konuşma sırasını alarak, tamamıyla provoke ederek, çok kötü bir üslupla, çok yıkıcı bir dille, kirli bir dille parlamentoyu tahrik etti. Ve ondan sonra ortaya çıkan o görüntüler, vurmalar, küfürler... Bir milletvekili durduk yerde dile alınmayacak hakaretlerde Meclis'in büyük çoğunluğunu oluşturan partinin milletvekillerine hakaret etmesi asla kabul edilemez Ondan sonraki kavga görüntüleri de kabul edilemez. 
Bu Türkiye'ye, TBMM'ye yakışmadı.

DİL YARASI KILIÇ YARASINDAN AĞIRDIR

Siyaset bir mücadele alanıdır. Fikirlerinizle mücadele edersiniz. En aykırı fikirleri, en sert üsluplarla oturur tartışırsınız. Ama bir insan ne konuşuyorsa o odur... O eski dönemleri hatırlıyoruz. Ne kadar birbirlerine ağır laflar söylemişler. Ama ironi çinide, mizahın unsurlarını da kullanarak. Bu da siyasetti. Ama bugünkü siyaset değil. Yani bu kadar ağır hakaretlerin, küfürlerin, insanları değersizleştirmenin anlamı yok. Rakibi değersizleştirirsen senin değerin kaç para eder? Siyaset nihayetinde temiz bir dille yapılır. Dil yarası kılıç yarasından ağırdır. Kavga yumruk bunlar Türkiye’ye yakışmaz. Yakışmıyor.

ÖZGÜR ÖZEL’İN YENİDEN OTURUM TALEBİ

(İkinci Can Atalay oturumu çağrısı) Herhangi bir şekilde benim önüme gelen olağanüstü toplantı talebi yoktur. Şu ana kadar gelmiş bir dilekçe yok. Gelmemiş bir dilekçe üzerine konuşmam da olmaz. Ayrıca daha önce geldi konuşuldu yasal olarak tüketilmiş bir konu var. Adı üstünde bu Olağanüstü toplantı meselesini de çok sıradanlaştırmamak lazım. 
Enis Berberoğlu ve Gergerlioğlu davaları, geçtiğimiz dönemlerde olan davalar. Birisinde 14. Ceza Mahkemesi ötekinde Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesi, onların verdiği hapis cezası Yargıtay tarafından onanmış, sonra Mecliste okunmuş, milletvekillikleri düşürülmüş, ondan sonra Anayasa Mahkemesine gitmişler, mahkeme demiş ki bu bir hak ihlalidir , yerel mahkemeye göndermiş, yerel mahkeme demiş ki tamam bu hak ihlalidir. Mahkeme kararı Mecliste okunmuş ve tekrar milletvekilliklerine kavuşmuşlar. Burada meselenin ilk kısmında mahkeme kararını vermiş, bakın şu haksızlığı kimsenin yapmaması lazım, tekrar Anayasa Mahkemesine gidilir ve Anayasa Mahkemesinde ikinci bir şekilde hak ihlali kararı gelirse diye mahkemenin kararı bize Yargıtay tarafından gelmiş olmasına rağmen biz bir müddet Anayasa Mahkemesinin vereceği ikinci kararı bekledik ki iki işlem yapılmamış olsun diye. Ama yerel mahkeme kendi kararında direndi ve biz anayasanın ilgili hükmü gereğince bize gelen kesinleşmiş yargı kararını okumak durumundaydık ve onu okuduk böylece milletvekilliği sonlanmış oldu. Can Atalay konusunda mahkemeden gelmiş bir yazı yok. Karar yok.  

ANAYASA MAHKEMESİ’NİN BİZE YAZDIĞI BİR METİN YOK

TBMM’nin nasıl çalışacağı çalışma koşulları iç tüzüğümüzde belirtilmiştir. Anayasa mahkemesinin kararının Mecliste okutulması şeklinde bir karar uygulanamaz. Anayasa Mahkemesi’nden TBMM’ye gelmiş bir yazı yok. Böyle bir yazı olması ihtimali de yok. İki tane Anayasa Mahkemesi ile ilgili elimizde verilmiş karar var. Anayasa Mahkemesi’nin bize yazdığı bir metin yok. Biz Anayasa Mahkemesi’nin hangi kararını okutacağız. Bazıları diyor ki, ‘Meclis Başkanı yazı yazsın geçmişte falancalar yazmıştı.’ Ben onların hepsini satır satır okudum. Bana birisi bir yol söylesin Meclis Başkanının yazı yazdığını ve mahkeme kararını ortadan kaldırdığını öyle bir şey yok, olmayan şey üzerinden tartışmanın manası yok. Meclis Başkanı olarak bakanlığa ve mahkemelere yazı yazma görevimiz de yok. Burada maalesef en başından itibaren iki yargı kurumu arasında içtihat farklılığı var diyelim.
TBMM açısından tamamlanmış bir süreç var. Biz, TBMM olarak her şeyi yapabiliriz. Çok net söyleyeyim. Eğer TBMM isterse yüksek yargı kurumlarının fonksiyonlarını bile değiştirebilir. Anayasa değişikliği yapar, yasamanın böyle bir gücü var. Ama yasamanın mahkeme kararını değiştirme gücü yok.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Kemal Kılıçdaroğlu'na 'hapis' istemiyle dava: Siyasi yasak isteniyor

Kemal Kılıçdaroğlu'na 'hapis' istemiyle dava: Siyasi yasak isteniyor