14 Kasım 2024
weather
14°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkgün Siyaset Türkiye ve MHP düşmanlarına net mesaj: Kervan yürüyecektir vesselam...

Türkiye ve MHP düşmanlarına net mesaj: Kervan yürüyecektir vesselam...

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın, ''küçük” mevkutelerden birinde köşe yazıları kaleme alan Ahmet Taşgetiren, bugünkü yazısında MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi hedef alan değerlendirmelerine sert tepki gösterdi. Yalçın, 'MHP, üç beş yavru gazetenin üretmeye çabaladığı fitneyle camiası sarsılabilecek partilerden değildir.' dedi

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Türkiye ve MHP düşmanlarına net mesaj: Kervan yürüyecektir vesselam...

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın, ''küçük” mevkutelerden birinde köşe yazıları kaleme alan Ahmet Taşgetiren, bugünkü yazısında MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi hedef alan değerlendirmelerine sert tepki gösterirken,  'Ahmet Taşgetiren’in; geçmişte Sayın Genel Başkanımızın yaptığı açıklamaları alkışlayıp arkasında duran MHP camiasında kafa karışıklığı yaratmayı, zihinlerde soru işaretleri oluşturmayı ve zamanla değişen parti politikalarının sorgulanmasını sağlamayı hedeflediği açıkça görülmektedir. MHP; sorumlu ve yapıcı siyaset anlayışını merkeze alan, mensuplarının ve kurumsal kimliğinin menfaatlerini değil, milletin hayati çıkar ve ihtiyaçlarını önceleyen bir siyasi partidir. MHP, üç beş yavru gazetenin üretmeye çabaladığı fitneyle camiası sarsılabilecek partilerden değildir.' ifadelerini kullandı.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın şunları kaydetti:

'Fitne saçan “küçük” mevkutelerden birinde köşe yazıları kaleme alan Ahmet Taşgetiren, bugünkü yazısında MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’yi hedef alan değerlendirmelerde bulunmuştur.

Dırar Mescidi’nin minberlerinden biri işlevi gören malum mevkutede, fâsıklar müezzini olmaya niyetlenen Sayın Taşgetiren’in salası, inananları değil de şeytanları başına toplamayı amaçlamaktadır.

Teşbihte hata olmaz; zihninde biriken husumet ve haset tortularını dilinin üzerinde toplayarak âdeta fikren geviş getiren Ahmet Taşgetiren, aklınca bu tortuları Sayın Genel Başkanımızın yüksek itibarını zedeleyecek zehirli besinlere çevirme derdindedir.

Ahmet Taşgetiren’in; geçmişte Sayın Genel Başkanımızın yaptığı açıklamaları alkışlayıp arkasında duran MHP camiasında kafa karışıklığı yaratmayı, zihinlerde soru işaretleri oluşturmayı ve zamanla değişen parti politikalarının sorgulanmasını sağlamayı hedeflediği açıkça görülmektedir.

Bilinmelidir ki MHP, köklü bir dava ve ülkü partisidir. Partinin siyaseti de Türkiye’nin gerçekleri ve konjonktürün dinamikleri bağlamında değişime uğrayabilmektedir.

Burada esas olan, temel ilkelerin korunması ve tutarlılığın devamıdır.

MHP; sorumlu ve yapıcı siyaset anlayışını merkeze alan, mensuplarının ve kurumsal kimliğinin menfaatlerini değil, milletin hayati çıkar ve ihtiyaçlarını önceleyen bir siyasi partidir.

Elbette geçmişte söylenenler inkâr edilmemiştir ve edilmeyecektir.

Ancak siyasetin bir uzun ve sürekli yenilenen bir yürüyüş kulvarı, çok faktörlü bir gelişme süreci ve değişen dinamikleri vardır.

Hiçbir siyasi parti buna bigâne kalamaz.

Ayrıca siyasi tutum ve konumlanmalar doğma değildir; bunlar gerektiğinde gözden geçirilerek ahkâma ve şartlara göre yeniden şekillendirilebilir.

Ne dünya ve hayat yerinde durmakta, ne insanlar geçmişe saplanıp kalmaktadır.

Ahmet Taşgetiren, yakın geçmişi pek çabuk unutmuş görünmekte, hatta böylesi kendisinin işine gelmektedir.

Türkiye daha dört yıl önce 15 Temmuz’da korkunç bir bölücü kalkışmaya sahne olmuş, FETÖ ihaneti yüzünden ülke uçurumun eşiğinden dönmüştür.

Millî iradenin tecelli yeri olan parlamento hainler tarafından milletin uçaklarıyla bombalanmış, 251 demokrasi kahramanı şehit edilmiş, binlercesi da yaralanmıştır.

15 Temmuz sonrasında bütün ezberler bozulmuş, bütün siyasi konumlanmalar değerini ve anlamını yitirmiştir.

Eski Türkiye artık gerilerde kalmıştır.

Türkiye’de sistem de siyaset anlayışı da neredeyse kökünden değişmiştir. Çözüm ve barış süreci adı altında bölücü emellere su taşıyan bir yönetim anlayışı artık ortadan kalkmıştır.

MHP’nin yıllardır ısrar ve sabırla üzerinde durduğu millî bütünlük ve beka endişesinin gereği olarak Türkiye, artık terörle mücadelede farklı ve haklı bir noktaya taşınmıştır.

Herkesi ve her kesimi kucaklayıp “Türk milleti” potasında birleştiren milliyetçilik anlayışının ayaklar atına alındığı dönemler sona ermiştir.

Türkiye’nin etrafını saran çoklu tehdit çemberi, birbirine siyasi rakip ve kimi zaman da hasım olan çevreleri BEKA olgusu etrafında birleştirmiştir.

15 Temmuz sonrasında, Türk toplumunda -her ne kadar bazı maksatlı çevreler bundan bilinçli olarak kaçınsa- güçlü ve kalıcı bir millî mutabakat zemini oluşmuştur.

Bu bağlamda; MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin geçmişte neler söylediğinden çok, bugün nerede durduğu, nasıl bir sorumlu, birleştirici ve yapıcı “devlet adamı” fonksiyonu icra ettiği, partisini nereye konumlandırdığı önem arz etmektedir.

MHP, üç beş yavru gazetenin üretmeye çabaladığı fitneyle camiası sarsılabilecek partilerden değildir.

MHP camiası; Ahmet Taşgetiren türünden taş kafalı, bağnaz ve kifayetsiz birkaç âdemin hezeyanlarının ciddiye alındığı bir sosyal yapı hiç değildir.

Kervan yürüyecektir vesselam…'


Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Polis Meslek Yüksek Okulu'na bu yıl 2 bin 500 öğrenci alınacak

Polis Meslek Yüksek Okulu'na bu yıl 2 bin 500 öğrenci alınacak