Galatasaray Futbol Takımı Teknik Direktörü Fatih Terim'in yayıncı kuruluşa yaptığı açıklamaların ikinci bölümü yayımlandı.
Röportajın ikinci bölümünde Fatih Terim, transfer çalışmaları, gelecek hayalleri, takımının genel ve oyuncularının bireysel performansı ve yönetimle arasında sorun olduğu şeklindeki iddialarla ilgili değerlendirmede bulundu.
Geride kalan transfer döneminde orta saha transferinin gerçekleşmediğinin söylenmesi üzerine Terim, bir transferin olabilmesi için 20'ye yakın etken saydı.
Terim, Galatasaray'da 8 sene önce kurdukları scout ekibinin başına Emre Utkucan'ı getirdiğini belirterek, "Müthiş bir ekip kurduk. Bunların görevi yetenek avı ve ihtiyaç analiziydi. Ya yatırım yapılacak oyuncu olacak ya da sahaya süreceğimiz. Geçen sezon geleceğine yatırım yapmamız gereken oyuncular ile sahada tecrübesinden yararlanacağımız oyuncular olması gerektiğini söyledim. Scout, aylar süren çalışma gerçekleştiriyor, liste hazırlıyor. Burada scout futbolcuyu hocaya önerir, hoca da tercih yapar. Liste gelir, hayal ettiklerinizi zamanında hayata geçirmek için para lazım. Sadece beceri, istemek yeterli değil" diye konuştu.
UEFA Finansal Fair Play anlaşması gereği bonservis bedeli elde etmeden oyuncu alamayacaklarını hatırlatan sarı-kırmızılı takımın teknik direktörü, şu ifadeleri kullandı:
"Almak istediğimiz veya aldığımız oyuncularla yapılan sözleşmeler mali açıdan güçlü olmadığımız için oyuncu lehine. İkna etmek, getirmek için ciddi tavizler veriliyor. Bu sadece Galatasaray için değil birçok kulüp için böyle. Ekonomik olarak rahat değilseniz maalesef bu tavizleri veriyorsunuz. Planınız içinde yer almasa da eğer oyuncu standartlarını değiştirmek istemiyorsa kulübünde kalmayı tercih ediyor. Zor olduğunu biliyorum ve kabul ediyorum ama biz Galatasaray'ız. Buraya 2017 Aralık'ta geldim. Oradan bu tarafa iyi veya kötü, isteyerek veya mecbur kalarak, doğru veya yanlış tercihlerle 6. transfer dönemini geride bıraktık. Detaya girmeyeceğim ama tek gerçek planlamamız dahilinde ihtiyaçlarımızı karşılaşmadan ocak ayına kadar yürüyeceğiz. Gönül isterdi ki zamanında yapalım, lige beraber başlayalım ve Avrupa sürecinden bu kadar erken kopmayalım. Açıkçası artık transfer meselesine karışmak da istemiyorum. Aşağı yukarı ihtiyaç duyulan mevkiler belli. Başkanımız ve yönetimimiz, ilgili profesyoneller ve scout ekibiyle uygun gördükleri şekilde yapabilirler."
"Arkadaşlarıma güveniyorum"
Fatih Terim, sezonun geri kalan kısmı için kadrodaki futbolcularına güvendiğini söyledi.
Rakiplerinin bol alternatifli kadro kurduğunun söylenerek mevcut Galatasaray kadrosunu değerlendirmesi istenen Terim, şunları kaydetti:
"Gönlünüzdekiyle gerçekler pek uyuşmuyor ama biz Galatasaray'ız. Karalar bağlayacak halimiz yok. Mevcut kadromuzu en iyi şekilde organize edip, en yüksek performansı alabilmek için elimizden geleni yapacağız. Her oyuncuma güveniyorum. Biraz daha fazla çalışıp, biraz daha fazla özverili bir süreç bekliyorum. Bu süreçte sadece mevcut kadroyla gideceğimiz düşüncesi de çok doğru olmayabilir. Futbol, çok dinamik bir oyundur. Yarın sabah veya 2 saat sonra ne olacağını bilemezsiniz. Bazı planlamalarımda en kötüsünü hesap ederim. Daha geniş ve derin bir bakış açısını uyguladım. Böyle bir prensibim var ve bundan çok memnunum. Bu yüzden kimsenin başına gelmeyen olaylarla karşılaşmamıza rağmen onun altından bir şekilde kalkıyoruz. Ben, arkadaşlarıma güveniyorum."
Galatasaray Teknik Direktörü Terim, transfer listesindeki bazı futbolcuları rakiplerine kaptırdıkları iddiasıyla ilgili, "Bu konuda daha önceki dile getirdiğim görüşümü hatırlatmakta yarar var. Yerli oyuncu piyasasında her ne olursa olsun Galatasaray birden fazla takım içinde seçenek olamaz. Tek tercih değilse biz de o oyuncu için ısrarcı olamayız" ifadelerini kullandı.
"Yeni transferler kamuoyundan onay aldı"
Galatasaray Teknik Direktörü, yeni transferler Fatih Öztürk, Emre Kılınç, Omar Elabdellaoui, Oghenekaro Etebo'nun Galatasaraylılardan onay aldığını, geleceğe dönük transfer edilen Oğulcan Çağlayan ve Kerem Aktürkoğlu'nda da memnun olduğunu söyledi.
Fernando Muslera'nın yaşadığı sakatlıktan dolayı yerli kaleciyi tercih ettiklerini belirten Terim, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Muslera'nın durumundan dolayı bir kaleci almamız gerekiyordu. Bunun Türk olmasında ısrarcı oldum. Fatih Öztürk de daha önce düşündüğümüz ama alamadığımız bir kaleciydi. 12 yabancıyı yazdığınız, her yabancıyı dikkatle ve özenle seçtiğiniz bir ortamda ekonomik durumları da düşünecek olursak Fatih bize lazımdı. Onu bonservissiz şekilde başardık. Emre Kılınç da uzun zamandır takip ettiğimiz bir oyuncuydu. O da bize sıfır olarak katıldı. Omar Elabdellaoui, çok uzun zaman önce prensipte anlaştığımız, sözleşmesi bittikten sonra imza atmasını istediğimiz bir oyuncuydu. Onu da bonservissiz aldık. Oğulcan Çağlayan ve Kerem Aktürkoğlu genç, istikbal vaat eden, takip ettiğimiz oyunculardı. Orta saha ihtiyacımızın bir kısmını da Etebo ile gidermeyi düşündük. O da çok küçük bir kiralık ücretle kadroya dahil oldu. Hepsi şu ana kadar Galatasaraylılardan, yazılı ve görsel basından onay aldı gibi görünüyor. Oğulcan ve Kerem'i de yavaş yavaş hazırlıyoruz. Buna Ali Yavuz da katıldı. Sekidika'ya da bakacağız. Gençler, her gün üzerine biraz daha katarak gidiyorlar. Büyük bir kulübe adapte olmak kolay değil ama müthiş bir öz veriyle çalışıyorlar. Hepsinden memnunum."
Kiralık oyuncuya bakış açısını aktaran Terim, "Kiralık oyuncu bizim gibi ekonomik sıkıntı çeken kulüpler için olmazsa olmaz. Her oyuncu için söylemiyorum ama futbolcu performansını etkileyen şeylerin başında aidiyet gelir. Oraya ait olduğunu hissetmeyen ve nasıl olsa gideceğini düşünen bir oyuncu markayı, armayı sahiplenme konusunda tereddüt yaşar. Bir oyuncu özellikle kendi kulübünde düşünülmüyorsa ve kiralanmak isteniyorsa muhakkak bir sebebi vardır. Onu da iyi araştırmak lazım. Bazen mecbur kalıyorsunuz ve o hataları yapıyorsunuz. Kadroda yer bulamayacak futbolcu kiralanıyor. Çok memnun olduğum kiralık oyuncularım da var ama bir savaşa çıkarken kendi askerlerinizle daha güvende hissedersiniz" değerlendirmesini yaptı.
Arda Turan ve Falcao yorumu
Fatih Terim, 9 yıl sonra Galatasaray'a dönen kaptan Arda Turan ve geçen sezon beklentilerin uzağında kalan Radamel Falcao ile ilgili görüşlerini dile getirdi.
Arda'nın sahada ve takım içendeki liderliğinden beklentileri olduğunu vurgulayan tecrübeli teknik adam, şunları kaydetti:
"Arda'nın iyi bir Galatasaraylı olduğunu biliyorum. Saha içinde ve dışındaki liderlik için şu ana kadar ciddi çaba harcadığını görüyorum. Uzun zamandır maç oynamıyor. Kondisyon eksiği olmasına rağmen arayı kapatmak için mücadele ettiğini görüyorum ve çok mutlu oluyorum. Bana göre bu çabası, yeteneğiyle birleşince Arda kendi küllerinden doğacaktır. Falcao, tekniği ve tecrübesi iyi olan, kendisine ve mesleğine profesyonelce yatırım yapmasını bilen bir futbolcu. Kariyerine bakıldığında beklentinin yüksekliğini ve gerçekleşenin beklentileri karşılamayacak düzeyde olmasını anlayabiliyorum. İyi niyetle çaba harcıyor ve hazırlanıyor. Düzenli bir oyun grafiğiyle hem özgüvenini yerine getirecek hem de beklentileri karşılayacak bir performansı olur diye düşünüyorum."
Terim, yaşadığı sakatlıklardan dolayı uzun süre sahalardan uzak kalan Emre Akbaba'nın kendileri için önemli olduğuna değindi. Tecrübeli teknik adam, Emre'nin iyi çalıştığını ve kendilerine çok katkı sağlayacağına inandığını belirtti.
"Muslera'nın teknik ekipte olacağına inanıyorum"
Terim, Uruguaylı kaleci Fernando Muslera'nın futbolu bıraktıktan sonra sarı-kırmızılı kulüpte kaleci antrenörü olarak devam edeceğine inandığını bildirdi.
Galatasaray Teknik Direktörü, sakatlığı bulunan Fernando Muslera'nın ocak ayından önce dönmesinin kendilerini mutlu edeceğini vurgulayarak, "Muslera, şu anda Uruguay'da ve çalışıyor. Tarih olarak ocak ayından erkene çekebilirsek ve hazır hale gelirse çok mutlu oluruz.
Fernando Muslera, Galatasaray için bir oyuncudan, takım kaptanından daha fazlasını ifade eder. Çok memnun olduğum bir futbolcu. Her şeyiyle bizde sembol olmuş isimlerin arasına girdi. İnşallah takıma dönüşü inşallah ocak ayından erken olur ama olmazsa ocak ayını bekliyoruz. O bile bizim için sevindirici bir haberdir.
Bu konuyu Muslera ile konuştum. İleride ekibimde olmasından da büyük mutluluk duyarım. Kendi kalesinde en iyisini vermek için çalışıyor. Taffarel önemli bir isim ama Fadıl Koşutan hocamız da çok önemli bir görev devraldı. Başarıyla yürütüyor. Kaleci antrenörlüğü bizde bir departman halini aldı. Birçok arkadaşımız var. Muslera'nın da o departmanda olacağına, bizimle devam edeceğine inanıyorum. O da kendisini yarı yarıya Türk gibi hissediyor. Ailesini de kendisini de çok seviyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Yönetim ile sorun yaşadığı iddiası
Fatih Terim, yönetim kurulu ile aynı düşünmeyip, aynı davranmasalar bile ortak değerlere sahip olduklarını söyledi.
Kendisiyle çalışmanın hem kolay hem de zor olduğunu dile getiren Terim, şu ifadeleri kullandı:
"Bugüne kadar birçok isimle çalıştım. Çoğuyla dostluğum bulunuyor. Ben, birlikte çalışılması hem kolay hem de zor bir insanım. Kolaydır çünkü başkalarının hayatını kolaylaştırırım, emeğimi paylaşırım, çözüm üretirim, çok alışırım.
Çünkü burası benim kulübüm. Taşı, toprağı, çiçeği, çöpü benim meselem olmalı. Sahip çıkmalıyım. Sahasını, bütçesini düşünmek zorundayım. Bugüne kadar kendi ücretimle ilgili bir kez konu açmadım, gündem oluşturmadım. Parayla pulla bireysel bir işim olmadı. Ben, bu ülkede Çocuk Esirgeme Kurumuna tarihi bir bağış yaptım. Bırakın bir plaket vermeyi, 'Niye teşekkür etmediler.' diye mesele bile etmedim, bir tek kelime bile söylemedim. Bugünden bahsetmiyorum ama genelde pek çok yönetici, başkan için kendi kredimden harcadım. Helal olsun, yine yaparım.
Diğer yandan benimle çalışmak zordur. Çünkü beklentilerim yüksektir. Bu beklentiler de kendim için değil kulübüm için. Oyuncunun performansı kadar tesisin düzeni, temizliği, çim beklentim yüksektir. Maça hazırlandığım ekibimin katkısından, akademideki çocukların ailelerinin nerede oturup, bekleyeceğine kadar beklentim yüksektir. Mücadele etmeden kaybetmeyi hiç sevmem ve kabullenemem. Kulübümün başarısı için elimden gelenin fazlasını yaparım. Burada anahtar iki kelime var. Bunu yaparken de iki şey ararım. Birisi güven, diğeri samimiyet. Bu ikisi varsa her şeyi üstlenirim, yoksa mesafemi koyarım. Galatasaraylılığı ve Galatasaray değerlerini Metin Oktay, Selahattin Beyazıt, Turgay Şeren, Coşkun Özarı, Mustafa Pekin gibi sayacağım birçok isimden öğrendim. Galatasaray'ın seçilmiş başkanına ve yönetimime yaklaşımım da bu öğrendiklerim çerçevesindedir.
Diğer yandan Galatasaray kültüründe saygı çerçevesinde farklı fikirlerle bir arada olabilmeyi bilmek de vardır. Kimi konuda aynı düşünmüyor olabilir, aynı davranmıyor da olabiliriz ancak fikri hür bireyler olarak kültürlerimiz farklı da olsa değerlerimiz ortaktır."
"Hayalden vazgeçmiyoruz ama mecburen erteliyoruz"
Fatih Terim, UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu hedefinden vazgeçmediklerini ancak mecburen ertelediklerini söyledi.
Hayalinin Galatasaray'da UEFA Şampiyonlar Ligi kupasını kaldırmak olduğunu aktaran Terim, "Bundan 20 sene önce 'UEFA Kupası şampiyonu olabiliriz. Bu sene bütün kupaları alabiliriz.' dediğimde gülenler, inanmayanlar olmuştu ama en iyi futbol oynayan takım ilan edildik, dünya sıralamasında 1 numaraya çıktık ve UEFA Kupası şampiyonu olduk. Şimdi makas çok açıldı. Avrupa kulüpleri ile aramızda finansal, idari, teknoloji ve kurumsal olarak fark çok büyük. Bu farkı kapatacak ciddi projeler var. Bu farklar sadece parayla ilgili değil ama ne yazık ki bugünü kurtarmaktan geleceğe yatırım yapamaz durumdayız. Hayalden vazgeçmiyoruz ama mecburen erteliyoruz" şeklinde görüş belirtti.
Sarı-kırmızılı takımda daha önce görev yapan futbolcuları teknik ekibine almasını değerlendiren Terim, şöyle devam etti:
"Çok uzun zamandır yapmak istediğim bir şeydi. Özellikle sahada bize hizmet etmiş arkadaşlarımızın ofise veya sahada emek vermeleri için hem teknik hem de idari birtakım eklemeler yaptık. Futbolun içinde kalmaları için teşvik ediyoruz. Çünkü, pek çok görüşün ve yorumun olduğu bir sistemde karar almak çok daha sağlıklı. Dünyada özellikle uzmanlık her geçen gün artıyor ve futbol kulüplerimizde etkili oluyor. Bundan 15 sene önce her şeyi teknik direktör yaptırırdı. Milli takımda ilk Piontek ile çalıştığımızda A Milli Takım antrenmanından çıkıp Ümit Milli Takım antrenmanına gidiyordum. Her şeyi ben yaptırıyor, kalecileri bile ben çalıştırıyordum. Sonra Rasim Kara'yı kaleci antrenörü olarak aldık. Şimdi mevki antrenöründen tutun taç antrenörüne, atletik performanstan özel sporcu beslenmesine, psikolojik performans danışmanından koşu antrenörüne kadar pek çok disiplinde uzmanlar var. Takım ve oyuncu performansında bunların da katkısı olduğunu düşünüyorum."
Geçen sezon koronavirüs salgını döneminde Süper Lig'de görev yapan teknik direktörlerle gerçekleştirdiği çevrim içi toplantıyı tekrarlamak istediğini aktaran Terim, "Bir tarafa bir mesaj veya başka yere herhangi bir şeyi iletme toplantısı değildi. Teknik adamların önemli olduğunu ifade eden, kendi aramızda bu diyaloğun olmasını isteyen ve gerektiğini düşünen bir teknik adam olarak böyle bir uygulama yaptım. Bir sonrakini organize etmek için o gün gönüllü olan arkadaşımdan da haber bekliyorum" diye konuştu.
"Milli takımımızı çok beğeniyorum"
Fatih Terim, A Milli Futbol Takımı'nı çok beğendiğini dile getirdi.
Avrupa'nın büyük kulüplerindeki milli futbolcuları görmekten mutluluk duyduğunu, bunda kendi Türkiye Futbol Direktörlüğü döneminde çıkarılan yabancı oyuncu kuralının da etkili olduğunu anlatan Terim, "Milli takımımızı çok beğeniyorum. Hayalim, milli takım futbolcularının büyük çoğunluğunun Avrupa'daki büyük kulüplerden çağrılmasıydı. Allah'a şükür bugün öyle oldu. Dün, 'Stoper yok, kaleci yok' derken Avrupa'nın en iyi 4-5 oynayan stoperine sahibiz. Bu değişimler milli takımda çok doğaldır, olmalıdır. İnşallah iyi sonuçlar da alacağız. Geniş bir havuzumuz ve yetenekli oyuncularımız var. 1990'larda İsviçre'nin olduğu gruba düştüğümüzde 15-16 oyuncunun Avrupa kulüplerinden çağrıldığını gördüğümde bu dilekte bulunmuştum. Şimdi de Avrupa'nın büyük kulüplerinde oyuncularımızın olduğunu görmekten mutluluk duyuyorum. Bunda bir nebze yabancı oyuncu kuralının faydalı olduğunu düşününce içimi bir sevinç kaplıyor" şeklinde konuştu.