Türkgün Türk Dünyası Kazakistan demokrasisinde yeni sayfa açılıyor

Kazakistan demokrasisinde yeni sayfa açılıyor

Kazakistan'da 9 Haziran'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi, "vatandaşın siyasi sürece yeni bir pencereden bakmayı öğrenmesi" olarak yorumlanıyor.

Kazakistan'da 9 Haziran'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi, "vatandaşın siyasi sürece yeni bir pencereden bakmayı öğrenmesi" olarak yorumlanıyor.

Kazakistan halkı, pazar günü cumhurbaşkanını seçmek için sandık başına gidecek. 

11 milyon 947 bin kayıtlı seçmenin bulunduğu ülkede bu seçimler 28 yıl cumhurbaşkanlığı yapan Nursultan Nazarbayev'in katılmadığı ilk seçimler olması nedeniyle büyük önem taşıyor. 

Seçimde, Nazarbayev'in mart ayında cumhurbaşkanlığından istifasının ardından geçici cumhurbaşkanlığına getirilen Kasım Cömert Tokayev'in de aralarında bulunduğu 7 aday yarışacak.

Kazakistan seçim kanununa göre, cumhurbaşkanı adaylarında Kazakça bilmek, 40 yaşını doldurmak, ülkede 15 yıl ikamet etmek ve devlet kurumlarında en az 5 yıl çalışma şartları aranıyor.

Ülkenin yeni cumhurbaşkanı olmak için yarışacak adaylar ve partileri ise şu şekilde:

"Komünistler Halk Partisi adayı Jambıl Ahmetbekov, Kazakistan Demokratik Partisi 'Ak Yol' adayı Daniya Yespayeva, 'Millet Kaderi' (Ulıt Tagdırı) adayı Amirjan Kosanov, Halk Demokratik Vatansever Partisi 'Köy' (Auıl) Toleutay Rahimbekov, Kazakistan Sendikalar Derneğinin adayı Amangeldi Taspihov, iktidardaki Nur Otan Partisi adayı Kasım Cömert Tokayev ve 'Büyük Bozkır Kartalları' (Ulı Dala Kırandarı) Toplumsal Birliği adayı Sadibek Tugel." 

Merkez Seçim Komisyonu kararıyla 11 Mayıs'ta başlatılan seçim sürecinde, adayların yürüttüğü kampanyalar ve halkın beklentisi, Kazakistan'ın bağımsızlığını kazanmasından sonra demokrasi heyecanın ilk kez farklı ve bu kadar yoğun şekilde yaşandığını gösteriyor.

Adayların seçim vaatleri ve sundukları projeler, halkın seçim havasını daha fazla hissetmesini sağlıyor.

Adayların seçim programlarında, yolsuzlukla mücadele, mevcut büyümenin devamlılığı, kırsal kesime daha fazla destek, tarıma yatırım, sosyal adaletsizlik, işçi haklarının korunması, cinsiyet eşitliği, Kazak dili statüsünün canlandırılması gibi konular yer alıyor. 

- Tokayev'in Nazarbayev'in izinden gitmesi bekleniyor

Kazakistan'da Nazarbayev'in cumhurbaşkanlığı görevinden istifa etmesine karşın ülke politikasında kilit rol oynamaya devam ettiği görülüyor.

Nur Otan Partisi lideri, Güvenlik Konseyi Başkanı ve "elbaşı (halk lideri)" olan Nazarbayev, ülkeyi yönettiği 28 yılda kaydedilen ilerlemenin garantörü olarak algılanıyor. Dolayısıyla Nur Otan'ın adayı ve mevcut Cumhurbaşkanı Tokayev'in de Nazarbayev'in izlediği yol haritasından uzaklaşması beklenmiyor. 

Uzun yıllar Kazakistan'ın uluslararası temsilciliklerinde görev yapan, cumhurbaşkanı olmadan önce senato başkanlığını yürüten Tokayev, Nazarbayev'in güvendiği isimlerden biri olarak biliniyor. Tokayev, seçim kampanyasında "Nazarbayev'in kurduğu ülkenin gelişiminin devamlılığını sağlayacağına" vurgu yapıyor.

- Türkiye ile ilişkilerde sürpriz beklenmiyor

Hiçbir adayın programında Türkiye ile ilişkilerde ciddi değişiklik yer almadığından Türkiye ile Kazakistan ilişkilerinin seçim sonucu ne olursa olsun kaldığı yerden devam edeceği, yakınlaşmanın süreceği belirtiliyor. 

İki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesindeki en önemli olay, Ekim 2009'da imzalanan stratejik ortaklık anlaşmasıyla yaşandı.

Geçen on yılda ikili ekonomik ve siyasi iş birliği önemli ölçüde güçlendi. Geçen yıl Kazakistan ile Türkiye arasındaki karşılıklı ticaret hacmi 1 milyar 897 milyon dolara çıktı. 2005-2018 yıllarında Türkiye'den Kazakistan'a doğrudan yabancı yatırım 2,6 milyar doları buldu. Yılbaşı itibarıyla Kazakistan'da 2 bine yakın Türk sermayeli firmanın kayıtlı olduğu biliniyor. 

- Komünist aday Ahmetbek oligarşiye karşı

Kazakistan'daki seçim kampanyası hakkında "şaşırtıcı" ve "olağandışı" yorumları da yapılıyor. Adaylar ülkenin gelişmesine ilişkin ilgi çekici fikirleri dile getiriyor.

Komünistler Halk Partisi adayı Ahmetbek, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra bölgede sıkça görülen oligarşilere karşı çıkarak mülkiyet haklarının yeniden gözden geçirilmesi konusunu gündeme getiriyor. Ahmetbek'in ajandasında büyük şirketlerin kamulaştırılması ve yeniden eşit şekilde dağıtılması gerektiği de yer alıyor.

- Vaaatler arasında AB ile yakınlaşma, parlamenter sisteme geçme de yer alıyor

"Ak Yol" Partisi adayı Yespayeva, cumhurbaşkanlığına aday ilk kadın siyasetçi olarak ülke tarihine geçti. Yespayeva, seçim kampanyasını cinsiyet eşitliği, sosyal adaletsizlik ve yolsuzlukla mücadele üzerine yürütürken iş dünyasına desteğin de artırılmasını savunuyor.

Radikal muhalif görüşleriyle dikkat çeken, bir dönem protesto eylemlerine katıldığı için hapis yatan "Millet Kaderi" adayı Kosanov, ülkenin Rusya değil Avrupa Birliği'ne (AB) yakınlaşması gerektiğini savunuyor. Kosanov'un vaatleri arasında, çok uluslu şirketlerle anlaşmaların gözden geçirilmesi, çevre dostu olmayan fabrikaların kapatılması, stratejik alanlarda devletin gözetim rolününün sağlanması yer alıyor.

Kosanov, seçimi kazanması durumunda başkanlık sistemini sonlandırıp parlamenter sisteme geçme, demokrasiye aykırı tüm kanunları değiştirme gibi cesur söylemlerde bulunuyor.

- Köy partisi kırsal kesime Sendikalar Derneği adayı işçilere güveniyor

"Köy" partisi adayı Rahimbekov, köylüler ve kırsal kesimi önceliklerine yerleştirerek, kırsaldakilerin durumunun iyileştirilmesi ve tarıma yatırımların artırılmasına işaret ediyor.

Kazakistan Sendikalar Derneğinin adayı Taspihov da seçim programının odağına işçi haklarının korunması konusunu yerleştirdi. Kazakistan'da her yıl 50 bin nitelikli, 400 bin niteliksiz işçinin istihdam edildiğini belirten Taspihov, işsizlik konusunun endişe verici olduğuna vurgu yaparak 2 milyon sendikalı işçinin desteğine güveniyor.

"Büyük Bozkır Kartalları" Toplumsal Birliği adayı Tugel ise milli değerlerin korunmasını öne çıkardığı kampanyasında, manevi canlanma, Kazakçanın statüsünün güçlendirilmesi, yolsuzlukla mücadele ve kırsal kesime destek konularıyla seçmenden oy istiyor. 

- Seçmen bir oyun bile belirleyici olacağını görüyor

Adayların seçim kampanyalarını izleyen siyaset bilimciler, yeni dönemin hem adaylar hem de seçmenler için farklı noktaların keşfi anlamına geldiğini söylüyor. Uzmanlara göre, seçmen bu dönemde bir oyun bile belirleyici olabileceği bilincine kavuştu.

Siyaset uzmanı Yerlan Sayirov, AA muhabirine yaptığı açıklamada, seçimin "alternatifli" olmasıyla dikkati çektiğini belirterek, "Bu döneme kadar seçim kampanyalarında kimin kazanacağına önceden karar verilmiş gibiydi ve pek fazla alternatif yoktu ama şimdi alternatif fikir ve görüşler önümüzde duruyor." dedi.

Halkın hem adayları hem de kampanyalarını aktif şekilde tartıştığını vurgulayan Sayirov, tartışmaların sosyal medyayla sınırlı kalmadığını, siyasi geçiş, sosyal eşitlik, hukukun üstünlüğü, milli düşüncelerin canlanması gibi nitelikli konuların irdelendiğini dile getirdi. 

Sayirov, bu seçimi diğerlerinden ayıran en önemli unsurun siyasal çoğulculuk ve fikir çeşitliliği olduğuna işaret ederek, "Seçmen siyasete yeni bir pencereden bakmayı öğreniyor ve seçmende her bir oyun süreci değiştirebileceği bilinci oluşmaya başlıyor. Orta Asya ülkeleri içinden Kazakistan'da kendi siyasi kültür ve siyasi süreçlerin kademeli demokratikleşmesi modeli oluşuyor." ifadelerini kullandı. 

- "İktidar değişikliği sıradan bir olay haline gelmeli"

Siyaset uzmanı Talgat Kaliyev, seçimlerde muhalif adayların da yarışmasının, kamuoyunda olumlu tartışmaları sağladığını söyledi.

Eski Sovyetler ülkesi olmasına rağmen Kazak halkının kendi demokrasi standartları, siyasi davranış kültürü olduğunu ifade eden Kaliyev, iktidar değişikliğinin oldukça sakin ve dengeli yapılmasının Kazak halkının siyasi kültürü sayesinde olduğunu kaydetti.

Kaliyev, "Kazakistan'da iktidardaki isim ilk kez değişiyor ve bunu hissetmemiz ve doğru şekilde yapmamız önemli. İktidar değişikliği, seçim yoluyla sakin ortamda yapılan sıradan bir olay haline gelmeli." diye konuştu.

Pazar günü yapılacak seçimlerin galibi kim olursa olsun Nazarbayev'in yaklaşık 30 yıldır sürdürdüğü politikalarda radikal bir değişim beklenmiyor. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem Mahkemede yürek yakan soru: Oğlunun ve torununun başındaki dedeyi neden vurdun?

Mahkemede yürek yakan soru: Oğlunun ve torununun başındaki dedeyi neden vurdun?

Kırıkkale'de bir arazi kavgası sonucunda dede, oğlu ve torunu hayatını kaybederken, sanık kardeşler hakim karşısına çıktı. İddianamede müebbet hapis cezası istenirken, duruşma ertelendi.

Kırıkkale'de bir arazi kavgası sonucunda dede, oğlu ve torunu hayatını kaybederken, sanık kardeşler hakim karşısına çıktı. İddianamede müebbet hapis cezası istenirken, duruşma ertelendi.

KAYNAK: İHA

Kırıkkale'de çıkan arazi kavgasında dede, oğul ve torunun silahla vurularak hayatını kaybettiği olayla ilgili yargılanan 2 sanık kardeş hakim karşısına çıktı. Müşteki avukatın sanığa yönelttiği, "Torununun ve oğlunun başındaki dedeyi neden vurdun? Öldürdüğün İbrahim'e neden tekrar ateş ettin" sorusu dikkat çekti.
 

Olay, 6 Ağustos 2024 tarihinde Kırıkkale'nin Sulakyurt ilçesine bağlı Deredüzü köyünde meydana geldi. Araziye yapılacak çeşmenin su hattı kazısı sırasında başlayan tartışma, kısa sürede silahlı çatışmaya dönüştü. Erhan Çiftçi (46) ve kardeşi Kadir Çiftçi (40) ile karşı taraf arasında çıkan çatışmada, Satılmış (69), oğlu İbrahim (54) ve torunu Satılmış Cesur (17) hayatını kaybetti. Olayın ardından gözaltına alınan kardeşler tutuklanırken, enişteleri K.A. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
 

Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, tutuklu yargılanan sanıklar Erhan Çiftçi ve Kadir Çiftçi hakkında "fikir ve eylem birliği içerisinde kasten öldürme" ve "çocuğa karşı işlenmesi nedeniyle nitelikli adam öldürme" suçlarından 2 kez müebbet ve 1 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, tutuksuz yargılanan sanık K.A. hakkında ise "suç delillerini yok etme ve gizleme" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Kırıkkale 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, sanık kardeşler ile tutuksuz sanık K.A, müştekiler, taraf avukatları ve maktul yakınları hazır bulundu. Duruşmada savunma yapan sanık Erhan Çiftçi, "Karşı taraf bize ateş etti. Kendimi korumak için tüfek ve tabancayla karşılık verdim. O gün sağlıklı düşünemedim. Mecburiyetten ateş ettim, yoksa beni öldüreceklerdi" dedi.
 

"İbrahim Cesur'a neden tekrar ateş ettin?"

Mahkeme başkanının, aracında neden silah bulundurduğu sorusuna ise, "Köyde domuzlar için silah taşıyoruz, silahlar hep arabamda olur" cevabını verdi.
Müşteki avukatlarından Uğur Yıldırım, sanık Erhan Çiftçi'ye, "Yerden silahı aldığını söyledin, peki torununun ve oğlunun başındaki dedeyi neden vurdun, yerde yatan İbrahim Cesur'a neden tekrar ateş ettin?" sorusunu yöneltti. Sanık ise, "Yerden silahı aldım ama dedeyi neden vurduğumla ilgili beyan vermek istemiyorum. İbrahim için yapılan suçlamayı da reddediyorum" şeklinde yanıt verdi.
 

Sanıklardan Kadir Çiftçi ise önceki ifadelerinin aksine olay yerinde olduğunu kabul ederek, "Satılmış bizi tehdit etti, sonra babası ve oğlu ile birlikte geldi. Arabayı siper edip bize ateş açtılar. Karşılıklı çatıştık" diye konuştu.
Tutuksuz sanık K.A. ise suçlamaları reddederek beraatını talep etti.
 

Olayın görgü tanıklarından M.T., "Tarlada çalışırken Satılmış Cesur eşekle geldi, ardından beyaz bir araçtan Erhan ve Kadir indi. Erhan tabanca, Kadir tüfekle ateş etti. İbrahim'in yere düştüğünü gördüm. Erhan beni arayıp Kadir'in suçsuz olduğunu, cinayeti kendisinin işlediğini söyleyerek öyle ifade vermemi istedi" dedi.
Duruşmada SEGBİS ile bağlanan Erhan Çiftçi'nin oğlu A.Ç. ise, "Babam bana tabancayı gömmemi söyledi, ben de eniştemin bahçesine gömdüm" ifadesini verdi.
Mahkeme heyeti, 2 sanığın tutukluluğunun devamına, olay yerinde 15 Mayıs'ta keşif yapılmasına karar vererek duruşmayı 26 Mayıs 2025 tarihine erteledi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *