Yıllar önce Şanlıurfa’dan Hatay‘a göç eden Ahmet Organ (65), Kırıkhan ve Hassa arasında bulunan Deliçay bölgesinde tarım işçiliği yaparak 4 çocuğuyla birlikte çadırda yaşadı. Yıllarca çalışıp biriktirdiği parayla bir ev satın aldı. Ancak 2020 yılının Aralık ayında Ahmet Organ, babasını kaybedince ailesiyle birlikte cenazeye katılmak üzere Şanlıurfa’ya gitti. Bu arada Hatay Su İdaresi’nin (HATSU) avukatları Ahmet Organ’ın 7 bin 905 liralık su borcundan dolayı evi haczetti. Ahmet Organ’ın dişinden tırnağından artırarak aldığı ev belediye tarafından icra yoluyla Remzi K.’ya değerinin altında 54 bin TL’ye satıldı. 7 bin 905 TL’yi alan HATSU, geri kalan parayı Ahmet Organ’a verdi.
ÜZÜNTÜDEN FELÇ OLDU
Sabah’ın haberine göre; babasının taziyesinden sonra Kırıkhan’a dönen ve su borcundan dolayı evinin satıldığını öğrenen Organ ailesi şok geçirdi. Tekrar evi almak isteyen Ahmet Organ’dan evin yeni sahibi Remzi K. 100 bin lira istedi. Ne yapacağını şaşıran Ahmet Organ üzüntüden felç geçirdi. El ve ayakları tutmayan yaşlı adamın imdadına yardımseverler yetişti. Ahmet Organ, toplanan paranın üzerine biraz da borçlanarak evini tekrar satın aldı. Eşi Hatice Organ’ın yardımıyla ihtiyaçlarını karşılayabilen Ahmet Organ, su borcundan dolayı evini satanlara ve kendisi bu duruma düşürenlere tepki gösterdi.
“HALEN BORÇ ÖDÜYORUZ”
40 gün hastanede yattığını anlatan Ahmet Organ, “Ben ve ailem pamuk tarlalarında çalışarak güçlükle bu evi aldık. Cenazemizden dolayı Şanlıurfa’ya gitmiştik. Geldiğimizde evimizin satıldığını öğrenince ne yapacağımızı şaşırdık. Belediye tarafından bize ne tebligat ne de icra yazısı gönderildi. Pandemi döneminde belediyeler taksitlendirme yapıyorlardı, onu da yapmadılar. Tekrar evimi almak için yardımseverler devreye girdi. Biz de birkaç kişiden borç aldık ve 54 bin liraya satılan evi 100 bin liraya tekrar aldık. Halen borç ödüyoruz. Yaşadığım üzüntüden dolayı felç kaldım. Şu an elim ve ayağım tutmuyor. İnsan bir telefon açar ‘Evini satıyoruz’ diye. Böyle bir vicdansızlık olur mu? Ben sağlığımdam oldum, bunun hesabını kim verecek” diye konuştu.
“AHLAKI VE VİCDANI DEĞİL”
Yaşanan olayla ilgili hukukçular yapılan haciz işlemi ve satışın hukuki olduğunu ancak ahlaki ve vicdani olmadığını söylediler. Avukat Merve Mısır, “Hukuki olarak borcun miktarı ile evin değeri arasındaki fark göz önüne alındığında ciddi bir orantısızlık söz konusu. Alacaklının öncelikle maaş haczi ile veya borçluyu arayarak bilgilendirerek alacağın tahsili yoluna gitmesi daha mantıklı bir yol olurdu. Bu ahlaki ve vicdani değil” dedi. Avukat Bahadır Eraslan ise “Karşı tarafın hukuksal zayıflığından yararlanarak evin satışını yapmışlar” ifadelerine yer verdi.
9 YIL ÇADIRDA KALDIK
Eşinin üzüntüden felç geçirip yatağa düştüğünü anlatan Hatice Organ (41) ise, “Biz tam 9 yıl çadırlarda yaşadık. Yağmurda, sıcakta hep çadırdaydık. Biriktirdiğimiz parayla ev sahibi olduk, ama onu da belediye elimizden aldı. Bir evi iki kez satın aldık. Eşimin şu an bütün ihtiyaçlarını ben karşılıyorum. Bir kızım evli diğer çocuklarım okula gidiyor. İnsan bir tebligat ya da icra işlemi başlattığına dair bir yazı gönderir. Ama bize hiçbiri gelmedi. Eşim çalışamadığı için perişan durumdayız. Eğer evimizi satmamış olsalardı eşim bu hale gelmeyecekti” şeklinde konuştu.