YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
Kemal Kılıçdaroğlu’nun HDP ile görüşmesi Türkiye’nin ana gündemi oldu. Herkes cumhurbaşkanlığı seçimleri için HDP’nin vereceği kararı bekliyorken böyle bir görüşme elbette tüm dikkatleri üzerine çekti. HDP’nin her şartta Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceği bilinen bir gerçek olsa da CHP-HDP görüşmesi popüler konu ilgisi gördü.
HDP’nin PKK’nın siyasi uzantısı olması elbette büyük tepki çekiyor, CHP’nin HDP’ye muhtaç tavırları da çok sorgulanıyor.
Tepkinin farkında olan CHP ve ittifak kuyrukları, HDP ilişkilerini sulandırmak için kılıf üstüne kılıf uyduruyorlar.
“10 yıl önce AKP de HDP ile açılım yaptı” diyorlar. “AK Parti hükümeti, Cumhur İttifakı şimdi PKK’lı teröristleri Irak’ta, Suriye’de, Türkiye’de toprağa gömüyor. Kandil’in üst düzey birçok yöneticisi öldürüldü. Son 7 yılda 37 bine yakın terörist temizlendi” diyorsun. Kayboluyor.
Dün “AKP’nin çözüm sürecine karşı çıkıyorsan, bugün niye CHP’nin çözüm sürecine destek oluyorsun” diyorsun. Mal mal bakıyorlar.
Yani meseleleri bu konuda bir hassasiyet sahibi olduklarından değil. Bu iktidarı götürecek hangi birliktelikse onunla her türlü iş birliği yapmaya hazırlar. Şeytan bile bunlara bu yolda en büyük dost görünüyor.
Bir de en çok dillerine doladıkları, geçtiğimiz yılın son aylarında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve yanındaki heyetin, TBMM’de grubu bulunan tüm partileri içeriği sadece “Başörtüsünün güvence altına alınması ve aile birliğinin korunmasına yönelik” anayasa değişikliği düzenlemesi için ziyaret etmesine dair konudur. Bu konunun ana başlığı sadece bu iken, burada seçim iş birliği, ittifak yahut PKK’nın bir talebini karşılama yokken, kendilerinin PKK taleplerini karşılama konusunda yan yana gelişlerini bu ziyaretle bir tutmaya kalkarak kendi ihanetlerini meşrulaştırmaya çalışıyorlar.
“HDP’nin kapatılmasına karşıyız”, “HDP’li belediyelere kayyum atanmasına karşıyız”, “Kürtçe dil resmi dil olsun”, “Terör örgütüne karşı operasyonlara karşıyız”, “Demirtaş’ı serbest bırakacağız” diyenlerin ve buna benzer PKK’nın taleplerini karşılayacak olanların konusu sadece “Başörtüsünün güvence altına alınması ve aile birliğinin korunmasına yönelik” anayasa değişikliği için bitişik ortaklar CHP, HDP ve İP’in ziyaret edilmesini diline dolaması ahmaklıkla izah edilecek bir durumdur.
Zaten bu üç ortak, bu konuda anayasa değişikliğine destek vermeyerek yine kendi aralarında uyumlu davranmışlardır. Zaten bu üç ortağı ziyaret ederek gerçek yüzlerini Türk milletine göstermişlerdir. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin, HDP’nin de içinde olduğu bu ziyaretleri doğal görmesi de zaten gerçek yüzlerini herkesin görmesi adınaydı. Bunda da başarılı olunmuştur.
Yani sizin ihanet politikalarıyla, sizin maskenizi düşüren olayları birbirine karıştırmayın.
Başörtüsü olayını istismar eden CHP ve İP’in “Başörtüsünün güvence altına alınması” konusunda, LGBT’ci CHP, İP ve HDP’nin de ”Aile birliğinin korunmasına yönelik yasa” konusunda maskesi düşmüştür. Bu iki konunun Cumhur İttifakı’nın PKK’nın taleplerini karşılamasıyla alakası nedir ki, CHP-HD(P)KK ittifakıyla bu konuyu bir tutuyorsunuz?
CHP-HD(P)KK iş birliği tarihe geçmiştir. Cumhur İttifakı’nın da terör örgütü PKK’yı böcek gibi ezmesi tarihe geçmiştir. Fark var fark…