YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
CHP yine bir seçim zamanı her zaman yaptığı gibi ‘saman altından su yürütme’ tezgâhlarına başladı. Aynısını 2019 yerel seçim zamanı yapmışlardı. Her şey alenen ortada iken Kemal Kılıçdaroğlu, “HDP’nin ittifaka hazır olduğunu ilk defa sizden duyuyorum.” diyerek hiçbir şeyden haberi yok rolleri oynuyordu. Gün geldi HDP’li Ahmet Türk ile gizli gerçekleştirdiği kahvaltısı deşifre oldu. Ahmet Türk o görüşmeyle ilgili “Yani bu teklif bizden gitmedi. Görüşme teklifi. Onlardan geldi. (Kemal Kılıçdaroğlu’ndan) doğru adaylarla gerçekten bu yerel seçimlerde daha başarılı olmanın artık kaçınılmaz olduğunu hepimizin görmesi gerek. Bazı yerlerde, o adaylar etrafında bütünleşmek gerek diye düşünüyorum. Evet inanıyorum ki söylediklerimiz biraz etkili olur. Çünkü söylediklerimiz doğru şeylerdi. Yapılması gereken şeylerdi. Sayın Kılıçdaroğlu’nu biliyorsunuz. Öyle çok açık konuşmaz.” diyerek aslında CHP’lilerin kamuoyu önünde başka, kapalı kapılar arkasında başka olduklarını tescillemişti. O seçimlerde HDP, Kandil, PKK’lı Demirtaş bir seferberlik içinde CHP’nin belediye başkan adaylarını desteklemişti. Zaten Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı seçimden sonra “Mersin’deki bu başarı aynı zamanda HDP’nin zaferidir” demiş, Ekrem İmamoğlu ise HDP’yi desteklerinden dolayı ziyaret etmişti. O dönem CHP’nin yüz karası olarak tarihe geçmiştir. CHP’nin terör örgütü PKK’nın siyasi uzantılarıyla bağı hiç kopmamıştır. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de Yeşil Sol ile ittifak yapmışlardır. Şimdi de “Kent Uzlaşısı” altında DEM ile ittifak anlaşmasını yaptılar. Fakat tepkiler çoğalınca Özgür Özel geçmişte Kılıçdaroğlu’nun yaptığı gibi kıvranmaya ve kıvırmaya başlamıştır. DEM Eşbaşkanı, DEM sözcüsü CHP ile nerelerde “Kent Uzlaşısı” adı altında anlaştıklarını milyonların huzurunda itiraf ediyor. Peki köşeye sıkışmış Özgür Özel ne diyor: DEM’in bize kazandırmak değil, gerekirse kaybettirmek üzerine bir strateji var. Bu çok ortada"
Madem DEM’in CHP’ye kaybettirme stratejisi var, DEM niçin resmi ağızdan “CHP ile Kent uzlaşısı yaptık” diye isim isim yerleri açıklıyor. İstanbul’un 20 ilçesinde niçin aday çıkarmıyor? Sözde belediye başkan adaylarını açıkladıkları yerlerde niçin kıllarını kıpırdatmıyorlar? İstanbul’da niçin iktidarda olan Ekrem İmamoğlu’nu değil de Cumhur ittifakının adayı Murat Kurum’a saldırıyorlar.
Madem DEM’in CHP’ye kaybettirme stratejisi var, el altından niçin “AKP ile anlaştılar” fısıltısını yaymaya çalışıyorsunuz. İşte tam zamanı Özgür Özel çık ve de ki: Ey Türk milleti! Türk devleti terörle mücadele ederken, Türkiye’nin çeşitli yerlerinde teröristbaşı Öcalan’a özgürlük yürüyüşü yapan DEM’in şerefsizleriyle bırak ittifak yapmayı, onlara selam veren şerefsizdir.
Hadi bu cümleyi kur. Şehidimizin cenazesinden hemen sonra koştura koştura DEM’i ziyarete gittiğini ve DEM Eşbaşkanları yanında el pençe divan durduğunu böylelikle unutalım.
Hadi bu cümleyi kur da geçtiğimiz aylarda, Irak’ın kuzeyinde 12 şehit verdiğimiz terör saldırısı esnasında öldürülen PKK’lı teröristler için "Biz onların sesi soluğu olmaya devam edeceğiz" diyen DEM Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan’ı CHP Genel Merkezi’nde ağırladığını bu sebeple unutalım.
Senin bu cümleyi kuramayacağın, bizim de bu ihanetlerini unutmayacağımız ortadadır. O yüzden geç bize hikâye anlatmayı. Herkes bal gibi biliyor. CHP, DEM’lik içinde kaynıyor.
Kandil’deki Mustafa Karasu denilen soysuz CHP-DEM ittifakını bozmaya çalışanlara “Bazı çevreler ittifakları tıkayabilir, ittifaklar şöyle böyle diyebilirler. Kürt halkı bunlara kulak vermemeli. İttifakları tukaka eden, ittifakları kötüleyen anlayışlar bizim dostumuz değildir.” diye fırça atarken, DEM bu fırçadan payını alıp CHP ile “Kent Uzlaşısı” yaparken bari Özgür Özel sen de DEM’lik masallarını anlatarak rezil olma...