Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN
CHP Parti Meclisi Üyesi Nevaf Bilek, Barzani’nin televizyonuna "Diyarbakır, Kürdistan'ın bir parçasıdır" açıklaması yaptığı için herkes şaşırıyor. Aslında HDP’leşmiş CHP’de sıradan bir söylem bu… CHP’nin PKK’nın taleplerine omuz vermediği, kavramlarını dillendirmediği bir güne şahit olan var mı?
“Parti Meclisi Üyesi” olarak CHP içinde en yüksek görev alanlarından birisidir. Nevaf Bilek bu göreve de HDP kontenjanından getirilmiş olabilir. CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Özçelik’in "Ailecek HDP'ye oy verdik" itirafında bulunduğu CHP gibi partide sözde Kürdistan naraları da gayet normaldir.
CHP Parti Meclisi Üyesi Nevaf Bilek’in sözlerine yönelik Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı terör soruşturması başlatmış. Bu soruşturma derinlemesine ilerlerse olay emin olun Kemal Kılıçdaroğlu’na dayanır.
Nevaf Bilek ifadesinde “Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, Barzani’nin sözde Kürdistan için yaptığı bağımsızlık referandumunu hakkı olarak görmüş birisidir” derse ne olacaktır?
Çünkü hatırlayın Kemal Kılıçdaroğlu’na Barzani’nin “Bağımsızlık Referandumu” için destek almaya giden Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) Genel Başkanı Mesut Tek, “Görüşme oldukça olumlu bir atmosferde geçti. Olumlu bir görüşme oldu” açıklamasını yaparken, Özgürlük ve Sosyalizm Partisi Genel Başkanı Sinan Çiftyürek ise “Kemal Kılıçdaroğlu görüşmemizde bütün milletlerin olduğu gibi Güney’in de referanduma gitmeye hakları olduğunu söyledi” açıklamasını yapmıştı. Yani Kemal Kılıçdaroğlu açık seçik Barzani’nin Kürdistan kurmasının hakkı olduğunu söylememiş miydi?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Barzani’ye CHP heyeti gönderip “PKK ile çatışmayı bitirin. Kürt sorununu biz çözeriz” dediğini de hesaba katarsak, CHP Parti Meclisi Üyesi Nevaf Bilek’in parti politikasına uygun davrandığını görebiliriz.
PYD/YPG Suriye’den toprak parçası alarak sözde Kürdistan’a katmaya çalışmıyor mu?
PYD’nin tüzüğünde "18 yaşını dolduran kişi Önder Apo'nun demokratik uygarlık çizgisine, parti programına ve yönetmeliğine inanır ve yaşamına uygular. Kürt halk önderi Öcalan'a bağlılığı şeref bilmeli ve onun özgürlüğü için mücadele edilmelidir” yazarken, CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı-Çanakkale Milletvekili, “Biz kardeşsek, sınırımızda başkası olacağına PYD olsun. Bizce hiçbir sakıncası yok" diyorsa, CHP üyesi Emekli Tuğamiral Türker Ertürk "O bölgede radikal İslami örgütler olacağına iyi ilişkilerimizi geliştireceğimiz güçlü merkezi otoritenin egemen olduğu federatif bir yapı içerisinde Kürtler olsun daha iyi. Laik yapısını da zaten biliyoruz PYD'nin" diyorsa, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da sözde Kürdistan için terör eylemlerini sürdüren PKK’nın Suriye kolu için “YPG’yi terör örgütü olarak görmüyoruz. Vatanını savunan bir oluşum olarak görüyoruz” diyorsa zaten CHP Parti Meclisi Üyesi Nevaf Bilek’in savunması hazırdır.
Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da fikir ve düşünce soytarılarıyla “Bozkurt Kemal” tiyatrosu oynarken, partisinin üst düzey yetkilisi aynı gün Diyarbakır’ı sözde Kürdistan’a katıyordu.
Cezaevine girmeden bir yıl önce “Artık gelecek yüzyılda Kürdistan olacak!“ diyen, bir yıl öncede “Anavatanım Kürdistan’dır” diyen terörist Demirtaş’a şeref madalyası takan Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Parti Meclisi Üyesi Nevaf Bilek’i de gördüğü yerde alnından öpmesi parti politikasına en uygun davranış olacaktır.
“Büyük Ortadoğu Projesini hayata geçireceğiz” diyen Kemal Kılıçdaroğlu sözde Kürdistan’ı kurma ihalesini oldukça ucuza almıştır. Ama o ihanet inşaatın altında kalacaktır.
Türkiye Cumhuriyetini kuran iradenin CHP’sinden, Türkiye Cumhuriyetini yıkmaya çalışanlara taşeron olan CHP’ye gelinmiştir. Türk düşmanları, emperyalist güçler ve Kılıçdaroğlu bir olmuş intikam peşine düşmüştür.