Terör örgütü PKK mikrobunun beraber anılmadığı ülkelerden birisi de Türkiye’nin dostu Japonya idi. Fakat son aylarda bu mikrop sık sık Japonya ile anılmaya başladı. Avrupa da rahat hareket alanı bulan PKK’nın, Japonya ile beraber anıldığına ilk defa bu dönem şahit oluyorum. Özellikle son bir yıldaki gelişmeler Japonya ile PKK’nın yan yana anılmasına sebep olmuştur.
PKK 5 Temmuz 2002 tarihinden beri Japonya Dışişleri Bakanlığı tarafından belirlenmiş terör örgütleri listesinde yer almaktaydı. 2023 yılının Kasım ayında medyada “PKK, Japonya iç istihbarat servisi olan Kamu Güvenliği İstihbarat Ajansı (PSIA) resmi internet sitesinde yer alan “terör örgütleri” listesinden çıkarıldı. PSIA'nın yayınladığı güncel listede El Kaide ve IŞİD gibi birçok örgüt yer alırken, PKK'nin yer almadığı görüldü.” şeklinde haberler yer almıştı. Bu durum, Japonya ile kurulan dostluk çizgisi bilindiğinden ve bugüne kadar bu dostluk korunduğundan Türkiye’de adeta şok etkisi yaratmıştı.
Fakat daha sonra Japonya Ankara Büyükelçiği “Japonya Kamu Güvenlik ve İstihbarat Ajansı’nın web sitesi geçtiğimiz gün güncellenmiş olup, bahse konu sayfa şu anda silinmiştir. Japonya hükümeti, PKK’yı 2002 yılı itibarıyla terörist vb. gibi mal varlığı dondurulması gereken örgütler arasına dahil etmiştir ve PKK tarafından gerçekleştirilen terör eylemlerini kınamaktadır. Japonya hükümetinin bu politikasında herhangi bir değişiklik yoktur.” açıklamasını yaparak dostluğu ve güveni zedeleyecek çok önemli bir düzeltmeye gitti. Çünkü Türklere Japon, Japonlara Türk denildiğinde karşılıklı yürekler hep ısınırken, böyle bir terör mikrobu yüzünden bu ilişkinin bozulmaması gerekir. Japonya terör örgütü PKK’ya karşı tavrını koruduğunu söylese de PKK’nın Japonya’da örgütlenmeye çalıştığı ve madden ve manen varlıklarını gösterdiği alenen ortadadır. PKK terör örgütü sözde kültürel dernekler üzerinden Japonya’da tutunmaya çalışıyor. Nevruz bayramını da bahane ederek hem varlıklarını göstermeye çalışmışlar hem de Japonya’ya gözdağı vermek için “Japonlara ölüm” şeklindeki sloganlarla tehditlerde bulunmuşlardı. PKK’nın bu alçaklıklarına karşı Japonya’nın halkı ellerinde Japon ve Türk bayraklarıyla protesto gösterileri yaparak bu dostluğu koruma adına büyük bir titizlik gösterdiler. Japonya’nın yasalarında idam cezası vardır. Terör örgütü listesinde yer alan PKK’nın, “Japonlara ölüm” sloganı atması bu cezayla çarptırılmasıyla mikrobun büyümesi engellenebilir.
Japon hükûmeti, PKK’nın varlıklarını donduran yasayı onaylayarak, Japonya Dışişleri Bakanı Yoko Kamikawa’nın da PKK’nın izlenmesi gerektiğini belirtmesi ve “Türkiye-Japonya iş birliği ile PKK’nın faaliyetlerini durduralım.” çağrısı dostluğu pekiştirmek adına önemli bir adımdır. Bir Japon atasözü olan “Dostlar ilk zorlukta belli olur." uygulamalı gösterilmiştir.
Japonya %90 Budist ya da Şintoist veya ikisinin birleşimine mensup bir din anlayışında iken, %99’u Müslüman olan Türkiye’nin yanında yer alarak, ateizm temelinde kurulmuş PKK’ya bu tavrı gösterirken, bazı Müslüman ülkelerin tutumu ise yıllardır büyük şaşkınlık ve üzüntü veriyor.
Bu acı duruma bir örneği Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler geçtiğimiz günlerde “İranlı dostlarımız maalesef PKK’lı teröristlere karşı bizimle aynı paralelde bakmıyor açıkçası. "Çünkü işte biz gözetliyoruz "Bak kardeşim adamlar şurada, şu evde, adamın kaldığı adres şu" diye veriyoruz, kısa bir müddet sonra "Biz o adresi araştırdık öyle birisi, birileri yok" cevabı geliyor.” cümleleriyle vermiştir. Bir Budist/Şintoist inanıştaki Japonya’nın tavrına, bir de Müslüman İran’ın tavrına bakın… İran bir zamanlar Türkiye’ye terör eylemi yapan PKK’ya topraklarına kamp kurma yeri açıyordu. Oysa ABD, İran’a terör eylemleriyle rahatsızlık veren PKK’nın bir kolunu da PJAK adı altında kurmuştu.
Terör örgütü PKK’ya dost olan herkes düşmanımız, düşman olan herkes dostumuzdur. Japonya dostluğunu yine göstermiştir. Ve her zamanda bunu korumalıdır.
