MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, Cumhur ittifakının “Terörsüz Türkiye” yaratma kararlılığını güçlendirmek için DEM’e samimiyetle "Uzattığım el gelin Türkiye partisi olun, gelin teröre cephe alın, gelin bin yıllık kardeşliğimizde kenetlenin teklifidir" çağrısında bulundu. Bu çağrı karşısında muhataplarının nasıl bir karar alacağını tüm Türkiye odaklandı, bekliyor. DEM’li heyet TBMM’deki partilerle görüşmeler gerçekleştiriyor. Heyette bulunan kişiler gidişat ve yaptığı görüşmelerle ilgili makul açıklamalar yapıyor. Umarım “terörle” bağlarını kopartırlar ve sağduyulu bir sonuç alınır.
Fakat böyle bir süreçte herkes DEM’den “teröre cephe” alma kararını beklerken, DEM’in Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları sanki sipariş verilmiş gibi "Bu tarihsel kırılmada ya pozitif bir şekilde kırılma gerçekleşecek ve barışı inşa edeceğiz ya da negatif yönde kırılmalar yaşanacak ve her yer Gazze'ye dönüşecek." şeklinde her yanı sorunlu-sakat bir cümle kurdu. Suriye’deki terör örgütü PKK’nın kolu YPG İsrail’e “Bizi kurtarın” diye yalvarırken, İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, terör örgütü PKK/YPG siyasi elebaşlarından İlham Ahmed ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiği günlerde “her yer Gazze'ye dönüşecek." demek ne demektir?
Gazze’de onbinlerce mazlum İsrail bombasıyla öldürüldü. Gazze’de 18 bin çocuk İsrail vahşetiyle öldürüldü. Halen de İsrail Gazze’de soykırım yapmaya devam ediyor.
“Her yer Gazze'ye dönüşecek." diyen DEM’in Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın kastettiği, ima ettiği nedir?
Türk ordusu masumları, çocukları öldürmediğine göre “Gazze’ye dönüşme” coğrafya neresi tam olarak? Tülay Hatimoğulları, sicilinde bebek öldürme olan terör örgütü PKK üzerinden Türkiye’yi mi tehdit ediyor? “Her yer Gazze'ye dönüşecek." şeklinde subliminal mesaj vererek yoksa İsrail’e “Emrindeyiz” diye göz mü kırpıyor? Terör örgütü YPG’nin (PKK) tam da İsrail ile görüşme gerçekleştirdiği gün, DEM’in Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın “Her yer Gazze'ye dönüşecek." sözlerini her ne kadar sonradan “sözlerim çarpıtıldı” diye kendisi kıvırsa da şeytanca bir mesaj içeriyor.
DEM’e samimiyetle “Türkiye partisi olun, gelin teröre cephe alın” çağrısı yapan MHP Lideri Devlet Bahçeli bu şeytani tonun farkında olarak “Negatif kırılmadan bahsederek her yerin Gazze olacağını tehditvari üslupla iddia edenlere özellikle hatırlatırım ki, Gazze zaten içimizdedir, yüreğimizdedir, gönlümüzdedir.
Eğer yıkılmış Gazze’nin Türkiye’ye taşınacağı ima ediliyorsa, o zaman buna niyet ve teşebbüsü aklından geçirenlerin Siyonist barbarlıkla eşanlı şekilde açacakları karanlık cephenin makberleri olacağını bilmeleri, bunu da unutmamaları hayat ve varlıkları açısından mühim bir ihtar ve ikazımızdır.” uyarısında bulundu.
DEM ve benzeri partiler geçmişte de böyle subliminal mesajlar vererek Türkiye’yi tehdit etmişti. PKK’lı terörist Selahattin Demirtaş da HDP Eşbaşkanı iken Cizre üzerinden Bodrum’u "Batı'da yaşayan kardeşim Cizre'ye karşı sussak, yollarda olmasak inanın ki bu ateş her tarafı yakar. Zannediyor musunuz ki Bodrum Cizre'ye çok uzak? Uzak değil. Her yer birbirine çok yakın.” cümleleriyle tehdit etmişti. Tepkiler gelince o da kıvırmış ve bu sözlerinden dolayı yargılanmıştı.
Dün “Bodrum Cizre'ye çok uzak değil”, bugün “Her yer Gazze'ye dönüşecek." diyenler Türkiye’yi emperyalist iştahlı devletlere hedef göstermektedir. Fakat ne yaparlarsa yapsınlar başarılı olamayacaklarını çok iyi biliyorlar. Çünkü Türkiye terörü bitirmek için şimdi daha güçlü ve daha kararlı… Türk devleti; terör örgütü PKK’yı Türkiye, Irak ve Suriye üzerinde her gün ezerken DEM’de kendine yapılan çağrı karşısında kendi içinde yüzleşmesini uzatmadan, sulandırmadan ve gölgelemeden artık yapmalıdır.