Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN
Ülkemizde kimsenin inkâr edemeyeceği şekilde ekonomik sıkıntılar, hayat pahalılığı, zamlar ve işsizlik meselesi vardır. Pandemi sürecinde bu durum kendini bir hayli hissettirmiştir. Birçok iş yerinin belli aralıklarla kapanıp açılması, buna bağlı üretim-tüketim dengesinin bozulması, iş yerlerinin önlemler noktasında tasarrufa gitmesi, kiraların artması, mağazaların, marketlerin fahiş fiyatlardan etiket oluşturması gibi nedenler ekonomik sıkıntıların vatandaşa bizzat yansıyan taraflarıdır. Tam ekonomik nefes alma atmosferi sağlanmadan üst üste birçok alanda gelen zamlar da elbette vatandaşın belini bükmektedir.
Bunları görmek, önlemlerini almak, vatandaşa rahat nefes aldırmak hükümetin en öncelikli görevi olmalıdır. Muhalefetin tek istismar alanı da burasıdır. Muhalefet, pandemi süreciyle birlikte oluşan ekonomik sıkıntıları bir fırsata dönüştürme çabasındadır. O yüzden erken seçim çığırtkanlığını koro hâlinde yapmaktalar. Zaten başka hiçbir alanda muhalefetin ne bir vizyonu, ne bir ciddiyeti, ne bir inandırıcılığı vardır. Muhalefet zaten “hükümet devrilsin” diye ABD’ye kuyruk sallamakta, terör örgütlerini kucağına almaktadır. HDP’nin, terör örgütü PKK ile olan ilişkisine tepki bile gösteremeyen ve onunla iş birliği yapan bu muhalefetin vatandaşın huzurunu, refahını düşünme gibi bir fazileti olur mu?
Türkiye’nin, Irak ve Suriye üzerinde terörle mücadele için harcadığı bütçe düşünüldüğünde, terör örgütleri safında yer alan muhalefetin durduğu nokta da belli olmaktadır. Bu açıdan baktığınızda zaten vatandaşın ekonomik sıkıntılarını sadece istismar için dillendirdikleri anlaşılmaktadır.
Hükümet bu istismar alanını kapatacak önlemler almalı ve vatandaşı rahatlatmalıdır. Özellikle gıda ürünlerinde fahiş fiyat uygulamasına geçen marketleri, AVM’leri, mağazaları bir disiplin altına almalıdır. Aynı ürünler farklı farklı fiyat etiketiyle satışa sunulmaktadır. Hükümet bunun farkında olduğu için Ticaret Bakanlığı son aylarda denetimlerini hızlandırmıştır. Demek ki bu konuda gerçekten vatandaşın cebini yakan bir durum söz konusu ve hükümet bu konunun üzerinde durmaktadır. Geçenlerde gazetelerde bir haber vardı. 70 TL’lik bir ürün, denetimler sonrası 30 TL’ye düşmüştü. Hükümet, üretim-tüketim arasına uçurum koyan firmaların vicdansızlıklarına karşı önlemlerini artırmalıdır. Ekonomik sıkıntılara dayalı zamlar, işsizlik konusunda da çözüm odaklı önlemler almalıdır.
Ekonominin durumu her daim iktidarların kaderini belirleyen unsur olmuştur. 2023 seçimlerine gidilen süreçte muhalefete istismar alanı bırakılmamalıdır. Vatandaşı önceleyen önlemlerle her türlü istismar ve fırsatçılık ortadan kaldırılmalı ve Türkiye üzerinde hesap yapanların maşası hâline gelen muhalefete alan açılmamalıdır