Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Furkan Vakfı kapatılmadan çok önceleri dar alanda, sessiz sedasız faaliyetlerde bulunuyordu. 15 Temmuz sonrası ve özellikle kapatıldıktan sonra düğmesine basılmış gibi nedense kanı bitlendi. Özellikle Adana merkezli sürekli bir provokasyon ateşi yakılmak istenildi. Mesele bugünün meselesi değil… Son 5-6 yıldır yaptıkları izinsiz gösteriler, izinsiz yürüyüşler, pandemi sürecinde yasağa rağmen cami toplantıları… Hep polisle çatışma ve sürekli provokatörlük hali Furkan Vakfı’nın profili olmuştur. Her provakasyon halinde, yaptıkları her provokatörlükte kadınları ve çocukları kendilerine zırh ve onları propaganda malzemesi olarak kullanmışladır.
Alparslan Kuytul denilen adamın başında bulunduğu Furkan Vakfı’nın yaptığı tüm provokasyonları, provokatörlükleri CHP ve HDP kuyruklarının sürekli desteklemesi, FETÖ’nün tüm unsurlarıyla arka çıkması çok net ortadadır. CHP, HDP kuyruğu tüm partiler, gazeteler, televizyonlar sosyal medya trolleri Furkan Vakfı’nın devletle çatışmasını sürekli körüklemek ve meşrulaştırmak için adeta seferberlik halindedir.
Allah’ınızı severseniz; PKK’lı teröristleri azmettirerek binlerce askerimizi, polisimizi şehit ettirmiş, masum insanlarımızı öldürtmüş terörist Demirtaş’ı iktidar olması halinde serbest bırakacağını söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun olaylar esnasında yaralanmış başörtülü kadınlarla ve onların çocuklarıyla bir işi olur mu?
Onbinlerce insanı öldürmüş terör örgütü PKK ile iş tutanlar için asla insanın canı kıymetli değildir. Aksine insanlığın düşmanıdır bunlar. Kemal Kılıçdaroğlu bugün bebek katili olan terör örgütü PKK’nın avukatı durumundadır. Hepsi de HD(P)KK ile ittifak halinde olduğu için bu masallara kimsenin kanması mümkün değildir. CHP ve ortakları neden “özgürlük, demokrasi” kavramını hep terör örgütlerine ve devletle çatışan bu tür vakıflara bir kredi gibi görmektedir? Çünkü devleti sürekli yorgun halde tutmak istemektedirler. Devletten, milletten yana olamıyorlar ama çok rahat terör örgütleri ve devletle çatışanların yanında oluyorlar.
Furkan Vakfı Türk milletinden yana, İslam değerlerinin çizgisinde olan bir vakıf olsaydı bunlar sahip çıkar mıydı? Elbette çıkmazlardı.
Hükümete, devlete kim saldırıyorsa bunlar saldırı gücü fazla olsun diye sahip çıkmaktadır. Furkan Vakfı başında bulunan Alparslan Kuytul günümüzün Şeyh Said’i, Seyit Rıza’sı, Fethullah Gülen’i olma peşindedir. FETÖ’nün eylemlerini sinsice meşrulaştıran ve PKK’nın taleplerini kurnazca dillendirdiği birçok konuşması vardır. O yüzden şimdi her iki terör örgütü ona sahip çıkmaktadır.
“Anadilde eğitim, yerinden idare, özerk bir sisteme geçilmesi gibi konularda İslam bunu kabul eder mi, etmez mi, yani Kürtler ne istiyorsa sorulsun“ diyen birinin İslam maskesi kullanan bölücü olmaması mümkün mü?
“Kürdistan’dan Korkmayın!” diyen Alparslan Kuytul’un konuşmaları hep Kürtçülük, hep bölücülük içeriklidir. Türk Ordusu’nun teröre yaptığı operasyonlara karşı çıkanın Türkiye sevgisi olabilir mi?
Meselenin özeti ve önlemi MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “İstismarcıların, fesat yuvalarının, dinimizi ticarete ve batıl hedeflere tahvil etmek için fırsat kollayanların hesabı sorulmalı, hevesleri kursaklarında bırakılmalıdır” cümlelerinde yatmaktadır. Türk devletinin provokasyonlara, provokatörlere karşı dikkati bu süreçte çok önemlidir.