YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
ABD’nin yıllardır 4 parçalı sözde bir Kürdistan kurmaya çalıştığı sır değil… Bunun için terör örgütü PKK’yı, Mesut Barzani’yi ve Celal Talabani’yi yıllardır maşa olarak kullandı. Celal Talabani ölünce oğulları üzerinden maşalık devam ediyor. Irak işgalinden sonra ABD’nin planları çerçevesinde sözde Kürdistan Bölgesel Yönetimini oluşturan Barzani’ler ise sinsi sinsi her tarafı idare etmeye çalışıyor. Barzani, 2017 yılında sözde Kürdistan için korsan bir bağımsızlık referandumu yapmaya kalmıştı. Türkiye’nin dirayetli duruşu sayesinde Barzani, Kerkük’te arkasına bakmadan kaçmış, korsan olarak düzenlediği bağımsızlık referandum defterini kapatmak durumunda kalmıştı.
ABD, Suriye’de iç savaş çıkarttıktan sonra orada da (Mazlum Kobani, Mazlum Abdi, Ferhat Abdi Şahin) isimlerini kullanan PKK’lı bir figüranı sahneye sürdü. ABD’nin Suriye’deki taktiği DEAŞ/YPG arasında kontrollü gerginlik stratejisi yaratıp, “DEAŞ tehlikesi var” diyerek YPG’nin işgallerini meşrulaştırmak oldu.
Şimdi Irak’ta hayata geçirilmek istenen korsan seçim Suriye’de de yapılmak istendi. Terör örgütü YPG, Rakka, Deyrizor, Halep ve Haseke dahil toplam 4 ili, ayrıca El-Cezire (Haseke ve Kamışlı), Deyrizor, Rakka, El-Furat (Aynularap), Münbiç ve Afrin-El-Şehba ile Tabka bölgelerini kapsayacak sözde seçimle kendine meşruiyet kazandırma çabasına girmişti. Yine Türkiye’nin dirayetli duruşu sayesinde, verdikleri tarihte bunu gerçekleştiremediler ama ileri tarihe ertelediklerini duyurdular.
ABD Dışişleri Bakanlığı, bu durumu “Suriye’nin kuzeydoğusunda şu anda böyle bir seçim için koşulların oluştuğunu düşünmüyoruz. Bunu 'Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (PKK'nın kurduğu yönetim) de dahil olmak üzere Kuzeydoğu Suriye'deki bir dizi aktöre ilettik. Onları şu anda seçimleri yapmamaya çağırdık." şeklinde açıklamıştır.
ABD silahını, eğitimini verdiği terör örgütüne “Senin ne haddine seçim yapmak?” diyemiyor da “Koşullar henüz oluşmadı” diyor. Koşulları da alıştıra alıştıra oluşturuyorlar. Terör örgütüne devlet kurmaya çalışan ABD, burada çok bariz bir ikiyüzlülük yapıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Lideri Devlet Bahçeli ve Milli Güvenlik Kurulu bu konu üzerinde geçtiğimiz günlerde ciddiyetle durdu ve uyarılar yaptı. Türkgün manşetinde görüldüğü gibi, MHP Lideri dün de bu konu üzerinde ciddi değerlendirmelerde bulundu.
YPG aşklarıyla sicilleri dolu olan CHP ve türevleri bu konuya karşı oldukça duyarsız kaldı.
Ota-çöpe, gerekli-gereksiz her şeye yorum yapan CHP’nin çenesi oldukça düşük sembolleri Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu Suriye’de PKK’nın varlığını meşrulaştırma girişimlerine niçin tek cümlelik yorum yapmadılar? Mansur Yavaş’ta da “Az laf” olunca o hiç yorum yapamadı. Ajans bunlara ya “üç maymunu oynayın” dedi ya da henüz kullanacakları mesajı onlara iletmedi. Zaten CHP bugüne kadar açıktan PYD/YPG’ye destek çıkmıştı.
Türkiye’nin böyle bir muhalefeti varken düşmana gerek var mı? Türkiye, yarın Suriye üzerinde yine bir terörle mücadele operasyonu başlatıp, bu korsan seçim peşinde koşan terör örgütü YPG’nin başına bomba yağdırdığında CHP ve türevleri yine ortaya çıkıp feryat edecektir.
4 parçalı sözde Kürdistan’ın peşinde koşanların çalışma sahası Türkiye, Irak, Suriye ve İran olunca, bu komşu ülkelerdeki her gelişme direkt Türkiye’yi ilgilendirmektedir. Tüm bu gelişmelere rağmen “Türkiye’nin beka meselesi yok” diyen kim varsa o kişi içimizdeki sinsi düşmandır ve tarafı Amerika’dır.