Türkgün Başyazı İstanbul ve Yozgat tiyatrosu

İstanbul ve Yozgat tiyatrosu

Kaynak: Yıldıray Çiçek

CHP’nin İstanbul’da düzenlediği “Gazze Yürüyüşü” ile aynı gün Yozgat’ta gerçekleştirdiği Ekrem İmamoğlu destek mitinginin ortak noktaları; ikiyüzlülük, istismar, yalan, abartı, kurgu ve tiyatro unsurlarını birlikte barındırmalarıydı. CHP’nin siyaset tarzı adeta bir “Hisseli Harikalar Kumpanyası”na dönüşmüş durumda... Parti içinde herkes kendi hissesine düşeni almış, bulunduğu bölgede kendi oyununu sahneliyor.

Gazze’deki vatan direnişini temsil eden Hamas için “Hamas bir terör örgütüdür, terör örgütü olarak kabul edilmemesi utanç vericidir” diyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile “Hamas terör örgütüdür” açıklamasını yapan Ekrem İmamoğlu’nun; İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in, İstanbul’da sözde “Gazze için” düzenlenen yürüyüşte boy göstermesi büyük bir çelişkidir. Gazze konusunda bu üçlü açıkça ikiyüzlülük sergiliyorlar.

Gazze’deki İsrail katliamı başladığı günden bu yana CHP yönetimi sessiz kalmış, tabanı ise “Bize ne Filistin’den?” anlayışıyla hareket etmiştir. CHP’nin medyası, yazarları, yorumcuları, sanatçıları ve sivil toplum kuruluşları bırakın Gazze’ye sahip çıkmayı, Gazze’ye sahip çıkanları çoğu kez küçümsemiş ve alaya almıştır.

Öte yandan seçim öncesinde “İnanamayacaksınız ama CHP’den her çiftçiye bedava traktör” vaadiyle dikkat çeken, ardından “O cümleyi çarpıcı olsun diye yazdık” diyerek halkla açıkça dalga geçen Özgür Özel, bu kez Yozgat’ta traktörlerle sahneye çıkarak CHP tiyatrosunda boy göstermiştir. 

CHP, çok zayıf olduğu Yozgat’ta çevre illerden taşımalı katılımlarla 5-6 bin kişilik bir kalabalıkla miting düzenledi. Aman Allah’ım! Partinin yazarları, yorumcuları, sanatçıları ve sosyal medya trolleri öyle abartılı yorumlar yapıyor ki, sanki Yozgat’taki katılım milyonlara ulaşmış sanırsınız. CHP’li sanatçı Gani Müjde bile “Bu yaz tatilimin bir bölümünü Yozgat'ta geçirmeye niyet ettim beyler” diyerek adeta senaryo yazıyor.

Gerçekle hayal arasındaki bu uçurum, CHP’nin siyaset anlayışındaki tiyatral yönü bir kez daha gözler önüne sermektedir.

CHP’nin çevredeki il-ilçe örgütleri ile CHP’li belediyeler tarafından otobüslerle partili taşındığı ve miting alanının bu taşımalı sistemle doldurulduğu görsel olarak belgelenmiş durumda. Buna rağmen ortaya bir yalan atılıyor; önce kendileri buna inanıyor, sonra da başkalarını inandırmaya çalışıyorlar.

Yozgat’ta resmi kayıtlara göre 38.504 traktör bulunuyor. Ancak CHP’nin mitingine katılan traktör sayısı yaklaşık 100 civarındaydı. Üstelik bu traktörlerin bir kısmı başka illerin plakalarını taşıyordu. Hep bir şişirme, hep bir abartı…

Mitingde “çiftçi vatandaş” olarak ön plana çıkarılan bazı isimlerin kimlikleri ise oldukça dikkat çekiciydi. “Biz çiftçiyiz” diyerek konuşmaya başlayan bir kişinin, geçmişte Yozgat Esenli Sulama Birliği Başkanlığı yaptığı ve CHP’li olduğu, yine “Yozgatlı çiftçi” olarak mikrofona çıkarılan bir başka kişinin ise CHP Aydıncık İlçe Başkanı olduğu ortaya çıktı. Ancak CHP medyası, bu kişilerin siyasi kimliklerini gizleyerek, kamuoyuna sade bir vatandaş ve "Yozgatlı çiftçi" olarak sundu. CHP bundan önceki süreçlerde de benzer tiyatroları oynamıştı.

“Kazandık, öndeyiz” diye avuttuğu kitleler bıkmadan bunlara inandığı için tekrar tekrar başa sarıyorlar. İkiyüzlülük, istismar, yalan, abartı dolu bu tiyatro maalesef ki hiç eksilmiyor…

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Sağlık Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

İstanbul'da yaşanan son deprem, sadece fiziksel etkilerle değil, psikolojik travmalarla da gündeme geldi. Deprem sonrası birçok kişi, “hayalet deprem” algısı gibi ruhsal sorunlar yaşarken, nöroteknoloji alanındaki yenilikçi yöntemler, bu psikolojik etkilerle başa çıkmada umut veriyor.

MUHABİR: Sevda Yalçın

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan deprem, Türkiye'nin deprem kuşağında yer almasının verdiği endişeyi bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Fiziksel etkilerin yanı sıra, deprem sonrası yaşanan psikolojik sorunlar da büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle "hayalet deprem" algısı, anksiyete ve panik atak gibi ruhsal sarsıntılar, depremzedelerin günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Ancak, nöroteknoloji alanındaki gelişmeler, bu zorlu süreci atlatmaya yönelik umut verici çözümler sunuyor.

Hayalet Deprem Algısı ve Beynin Alarm Durumu

Deprem sonrası yaşanan "hayalet deprem" algısı, aslında beyindeki bir alarm durumunun yansıması olarak açıklanıyor. Dr. Günet Eroğlu, bu durumu şöyle tanımlıyor: "Deprem anında, beynimizin hayatta kalma mekanizması devreye girer. Sarsıntı geçtikten sonra bile, beyin potansiyel bir tehlike arayışıyla çevreyi tarar. Dengeyi kontrol eden beyindeki aşırı aktivite, gerçekte olmayan sallanma hissi yaratır."

Nörogeribildirim: Deprem Sonrası Kaygıyı Yönetmek İçin Yeni Bir Yöntem

Nöroteknoloji alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildi. Nörogeribildirim (NGB), bireyin beyin dalgalarını izleyerek, bu aktiviteyi bilinçli bir şekilde düzenlemeyi öğrenmesine olanak tanır. Dr. Eroğlu, NGB’nin deprem sonrası yaşanan stres, kaygı ve "hayalet deprem" hissinin yönetilmesinde etkili olduğunu vurguluyor. "NGB, beynin sakinleşmesini destekleyen frekansları güçlendirir, otonom sinir sistemini dengelemeye yardımcı olur ve yanıltıcı sallanma hissini azaltır."

Deprem Psikolojisi: Travmanın Etkileri ve Bilimsel Çözümler

Depremin fiziksel zararlarının yanı sıra, ruhsal etkileri de uzun süre devam edebilir. Deprem sonrası yaşanan anksiyete, stres ve travmalar, bireylerin psikolojik sağlığını tehdit eder. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi bilimsel temelli yaklaşımlar, bu psikolojik sorunlarla başa çıkmanın güçlü araçları olarak öne çıkıyor. Dr. Eroğlu, "Bireylerin psikolojik sağlamlıklarını artırmak ve travmanın uzun vadeli etkilerini azaltmak için bu yenilikçi yöntemlerin önemi büyük," diyor.

Deprem Sonrası Psikolojik Hazırlık: Nöroteknoloji ve Yenilikçi Yöntemler

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, deprem sonrası psikolojik hazırlık konusunda adımlar atmak zorunda. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi gelişmiş teknolojiler, bireylerin psikolojik iyileşme süreçlerini hızlandırabilir ve travmanın etkilerini minimize edebilir. Bu tür bilimsel temelli yaklaşımlar, gelecekte deprem psikolojisi için önemli bir araç olacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *