Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN

Ermenistan’ın 30 yıldır işgal altında tuttuğu Karabağ’ın işgalden kurtarılmasının birinci yıl dönümüne girildi. Bu yıl dönümü Türk tarihi için gerçekten çok önemli bir dönüm noktası olmuştur.

Türkiye’nin ve Azerbaycan’ın dayanışması Türk milletine Karabağ’ı tekrar kazandırmıştır. Bu zafer Türk tarihine altın harflerle yazılmıştır. Türkiye ve Azerbaycan’ın dayanışmasıyla Karabağ’ın işgalden kurtarılması Türk dünyasını oluşturan kardeş devletlerin özgüvenini de artırmıştır. Türk dünyasını oluşturan devletlerin Türk Konseyi toplantılarına daha özenli, daha gayretli ve daha samimi yaklaşımları gözden kaçmamaktadır. Türk dünyası arasında yapılan son toplantılar bu durumu da taçlandırmaktadır. Türk Konseyi Eğitim Bakanları, Türk Konseyi Dışişleri Bakanları, Türk Konseyi Başsavcıları, Türk Konseyi Sağlık Bilim Kurulu, Türk Üniversiteler Birliği Genel Kurulu, Türk Konseyi’nin tarım alanında iş birliği, Türk Konseyi Medya Forumu gibi ve buna benzer birçok toplantı, organizasyonu Türk dünyasının ilişkilerindeki güçlenmenin örnekleri olarak gösterebiliriz.

Türk dünyası her alanda güç birliğini, iş birliğini artırırsa inanın altından kalkamayacağı hiçbir meselesi olmaz. Türk dünyasının yer altı ve yer üstü zenginlikleri refah, huzur içinde bir Türk milleti atmosferi yaratmaya oldukça elverişlidir. Türk dünyası güçlü olursa, kim herhangi bir Türk devletine yan bakabilir?

Türkiye’nin Azerbaycan’a omuz vermesiyle Türk milletinin öz toprağı olan Karabağ’ın işgalden kurtarılmış olması her Türk’ün gözündeki milli parıltıyı daha canlı hâle getirecek bir zafer olmuştur. Artık yarınlara da daha umutla bakılabilir. Çünkü Türk dünyası kendi bünyesinde artık güçleniyor.

Türkiye’nin kendini koruyan, savunan, güçlendiren bağımsız adımları aynı zamanda Türk dünyasına cesaret aşılamaktadır. Türk devlet politikası olarak Türk dünyasına ilk defa bu derece özel ilgi gösterilmektedir. Daha önce Rusya ve ABD’nin cirit attığı bu alanda, Türk dünyasına kardeş elinin değmesi kaderimizi de değiştirecek bir güzergâha girdiğimizi gösteriyor. Bu güzergâhta kazanan Türk milleti, Türk dünyası olacaktır. Karabağ’ın Azerbaycan’a ve Türk dünyasına zafer olarak sunulması buna en büyük örnek değil mi? Türkiye’nin “Türk Koridoru/ Türk Kapısı” olarak adlandırdığı Nahçıvan Koridoru Türk dünyasını ekonomik, kültürel ve sosyal alanda bütünleştirecektir. Karabağ zaferi, Türk dünyasına böyle bir güzel katkı sağlamıştır.

Karabağ zaferinin birinci yıl dönümünde bunun kıymeti her Türk vatandaşına iyi anlatılmalıdır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu manadaki kararlı, azimli ve mücadeleci iradesi gerçekten bir teşekkürü hak etmektedir. Çünkü Karabağ konusunda hiç taviz vermeden Azerbaycan’ı maddi ve manevi olarak desteklemiş ve bu duruş da zaferi getirmiştir.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Türk dünyasına ışık tutan bilgeliği, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Türkiye ile bütünleşen kardeşliği de bu süreçte unutulmamalıdır.

Karabağ zaferimiz 1. yıl dönümünde tekrar kutlu olsun.