Türkiye’nin bir diğer gündemi de biliyorsunuz DEM’li ve CHP’li bazı belediyelere kayyum atanmasıdır. Kayyum atanan tüm belediye başkanlarının suçlandığı tek konu: Terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık…
CHP ve DEM kayyumlar karşısında feryat ediyor. CHP-DEM feryat ederken yumurta ikizi gibi birebir aynı kelimelerden cümleler kuruyorlar.
Eskiden sadece DEM’li belediyelere terör örgütüne yardım ve yataklık suçlamasıyla kayyum atanırdı, şimdi ise CHP her konuda olduğu gibi DEM’i bu konuda da yalnız bırakmıyor. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer biliyorsunuz Kandil’in onayıyla CHP-DEM arasında kurulan “Kent Uzlaşısı” çerçevesinde aday yapılmıştı.
CHP’li yöneticiler ve onun medyadaki tetikçileri “Ahmet Özer bilim ve barış adamıdır. Ne işi olur terör örgütüyle?” şeklinde propaganda yaparken, ne hikmetse Kandil ve DEM Esenyurt’ta kalbi sökülmüş gibi ciyaklıyor. Kandil’deki Mustafa Karasu denen alçak bile geçtiğimiz ay CHP’ye şu talimatı veriyordu: "CHP bizim sayemizde kazandı DEM'e destek olsun. Demokrasi güçleri harekete geçirilsin. Kayyumlar böyle püskürtülür”
Ey CHP’nin şaşkınları!
Bir anlığına Kandil-DEM-CHP arasındaki “Kent Uzlaşısı” adı verdiğiniz yerel seçim anlaşmasını kenara bırakarak size şunu sormak istiyorum. Madem Ahmet Özer’in terör örgütü PKK ile bir bağı yok, o halde niçin Kandil ve DEM Esenyurt’ta kalbini yitirmiş gibi acı çekiyor? Ahmet Özer’in bunlarla bağı yoksa bu terör baronları neden Ahmet Özer için Türk devletini tehdit ediyorlar?
Ey CHP’nin şaşkınları!
Gördüğümüz bir diğer garabet hali ise kayyumlara demokrasi nutuklarıyla karşı çıkıyorsunuz tamam diyelim peki halkın oyuyla seçilmiş belediye başkanlarının kamuya kullanması gereken imkânlarını terör örgütüne yardım ve yataklığına çevirdiğine dair neden bir sorgulama yapmıyorsunuz?
Ne diyorsunuz?
Açık konuşun!
Belediye Başkanları seçildikten sonra diledikleri gibi belediyenin imkânlarını terör örgütü PKK’ya peşkeş mi çeksinler? Belediye binaları terör kampına mı dönüşsün?
Eğer kayyum istemiyorsanız, CHP ve DEM, bu iki partide aday yaptıkları belediye başkanlarının terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık etmeyeceğini garanti altına almalı ve ona göre aday yapmalı. Mesele bu kadar basit!
CHP ve DEM’den bir il ve ilçeye belediye başkanı olarak seçildiyse, yasal sınırlar içinde belediye başkanlığı görevi neyse onu yerine getirsin ve sadece halka hizmet etsin.
CHP içinde kayyumlar konusunda en çok gürültü çıkaranlar, DEM’e göbekten bağlı olan Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu ikilisidir. Bu ikili niçin bir gün olsun terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklığı eleştiri konusu yapmıyor?
Kayyumu oluşturan şartlar nedir? Kayyum atanan hangi belediye başkanı iftiraya uğramış ve hangisine hukuksuz davranılmıştır. Bugüne kadar kayyum atanan belediye başkanları içinde PKK ile irtibat ve iltisakı olmayan bir tane isim gösterebilir misiniz?
Özgürlükler konusunda en radikal parti olarak bilenen Liberal Parti’nin eski genel başkanı Besim Tibuk bile kayyumlar konusunda “AKP'nin yaptığı en akıllı işlerden biri belediye reislerine kayyum atamaktır. Ben deli miyim ulan kamu kaynağımı teröriste teslim edeceğim. Böyle manyaklık olur mu?" derken, Atatürk’ün mirasını yiyen sizlerin bu konuda zerre itirazı, eleştirisi yok mu?
Atanan kayyumların temel sebebi sizin terör örgütüne yaptığınız hizmetkârlık, köleliktir. Adam gibi görevinizi yapın, devletin imkânlarını kamuya kullanın, bakalım size kim dokunuyor?
İnsanlık dışı olan terör örgütüne hizmet edip nasıl insanlık, kimden hukuk bekliyorsunuz?
YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
