YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
‘Ele Verir Talkını (Telkini), Kendi Yutar Salkımı’ atasözü tam da CHP’nin içinde bulunduğu politik hali özetliyor. Atatürk’ün kurduğu partide Atatürk’ten eser kalmadı ama hala Atatürk maskeli balo gösterileri yapmaya devam ediyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde Tunç Soyer’in kızının nikâh törenine katılarak aileye ‘Sizlere güzel torunlar verecekler, sakın ola ki o torunlar Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan ayrılmasınlar.’ öğütlerini vererek bizleri bir hayli güldürmüştü. Kendisi ve Tunç Soyer, o yolun neresinde ki bir de gelecekteki torunlara akıl vermeye kalkıyorlar acaba?
CHP’nin başına geçtiği ilk yıllarda ‘Bizi hala 1930’ların CHP’si gibi görmeyin. Dünya değişiyor, biz de değişiyoruz. Yeni şeyler söylüyoruz. Demokrasi ve özgürlüğü savunuyoruz’ diyen ve 2015 yılında FETÖ’nün kapatılan yayın organı Zaman gazetesine verdiği bir röportajda “Türkiye 1930’lı yılların tek parti döneminden daha kötü” cümlesini kuran Kemal Kılıçdaroğlu, hala zihin haritasının çözülmediğini sanıyor galiba… Kemal Kılıçdaroğlu, bu karakterle Atatürk zamanında yaşasa idi İstiklal Mahkemelerinde yargılanacak biri olduğunu bilmiyor mu? Bilmez olur mu? O da kendine böyle eğlence bulmuş ve “Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan ayrılmasınlar” diye milletle dalga geçiyor.
CHP’de Atatürk düşmanları en etkili, en yetkili makamlarda cirit atıyor ama sadece Kemal Kılıçdaroğlu değil, CHP içindeki birçok kişi milletle dalga geçen açıklamalara devam ediyor.
Daha önce Atatürk düşmanı Canan Kaftancıoğlu’na karşı tercih edilen CHP İstanbul İl Başkanı adayı Cemal Canpolat, CHP’nin ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun Atatürk’e ihanetlerine bakmadan "Kılıçdaroğlu’nun oturduğu koltuk, Mustafa Kemal’in oturduğu koltuktur. Kılıçdaroğlu’na saldırmak, Mustafa Kemal’e saldırmaktır." açıklamasını yapmış… Ha gayret Canpolat, Kılıçdaroğlu’nun gözüne gireceksin… Gerçi Atatürk nutukları atan Cemal Canpolat, sen CHP İstanbul İl Başkanı olduğun dönem “HDP ile alanlara ineceğiz” diyen, HDP’lilerle kol kola pozlar veren HDP aşığı biri değil miydin? Hangi Atatürkçülük? Başka bir Atatürk var da biz mi CHP’de yanlış Atatürk misyonu arıyoruz?
Atatürk kim, Kılıçdaroğlu kim? Haddinizi bilin! Kemal Kılıçdaroğlu’nun, PKK’lı Selahattin Demirtaş ve benzerleri dışında muadili yoktur. Olsa olsa “Kılıçdaroğlu’na saldırmak” sözünün devamında “Demirtaş’a, Osman Kavala’ya, Sezgin Tanrıkulu’na, Canan Kaftancıoğlu’na saldırmak” gibi bir denklem çıkması gerekir. CHP içinde Atatürk ismi geçen her denklem, korsan ve maskedir.
CHP artık Atatürkçülerin, Cumhuriyetçilerin, vatanseverlerin barındığı bir parti değildir. Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarının, etnik bölücülerin, sözde Kürdistan hayali kuranların, PKK, YPG, DHKP-C, FETÖ sevdalılarının at koşturduğu bir parti haline gelmiştir.
Atatürk kalkıp gelse kurultayda CHP Genel Başkanı seçilemez ama PKK’lı Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala gibiler cezaevinden çıkıp gelse bu yapı onları CHP Genel Başkanı seçer. “Demirtaş inşallah Cumhurbaşkanı seçilir” diyecek kadar pervasız olan CHP Genel Başkan Yardımcıları görmedik mi? CHP’nin geldiği bu nokta Kemal Kılıçdaroğlu’nun eseridir. Kemal Kılıçdaroğlu’na saldırmak Atatürk’e saldırı değil, bütün Türk düşmanlarına saldırı olacaktır. O yüzden kimse bize hikâye anlatmasın. Hele de CHP’li hiç kimse…
