Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN
Mizah ve ihanet üretmeyi aynı anda sürdüren muhalefet, henüz Cumhurbaşkanı adayını bulamadı ama şu an sistemde yeri olmayan Başbakanlığa adayını buldu. Kameralara oldukça komik bir yürüyüşle poz veren Kemal Kılıçdaroğlu “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’i biz bir an önce, kısa sürede hayata geçirmek istiyoruz. O sürecin sonucunda Sayın Akşener’in Başbakanlık görevini üstlenmesi bizim açımızdan da son derece değerli olur” açıklamasını yapmış…
Muhalefetin bu hâlleri bile çapsızlıklarını görmek açısından yeterince delil niteliğindedir.
Daha Cumhurbaşkanı adayı bile bulamadan, Başbakanlık kutlaması yapıyorlar. Bu bir hedef koyma değil, şaşkınlıktan ve siyasi zekâ karmaşıklığından ne yapacağını bilememe hâlidir. Bunların Cumhurbaşkanlığı seçimini kazandıktan sonra Başbakanlık kutlamalarına geçmeleri için 7-8 aşama vardır. CHP’nin kendi yandaş anketlerinde bile AK Parti’nin oyu %40 civarında iken CHP ve yancılarının bu aşamaları geçmesi mümkün mü?
Ya da AK Parti iktidarı ekonomik sıkıntılarla ilgili iyileştirici önlemler aldığında, CHP ve yancılarının bu vatandaştan oy almaları mümkün mü? Bu çaptaki muhalefetin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni seçimler sonrasında bile değiştirmesi mümkün değildir. Çünkü halkta “CHP’ye köy dahi teslim edilmez” düşüncesi hâkim durumdadır. Başka bir şeye bakmaya gerek yok, sırf kazandıkları belediyelerdeki çapsız, vizyonsuz, hizmet üretemeyen hâllerine bakın zaten her şeyi çok net anlarsınız. CHP’nin seçim kazandığı illerde zaten ilçe belediyeleri ve meclis üyeliklerini ağırlıklı kazanan Cumhur İttifakı’dır. Bazı büyükşehirlerde biraz daha dengeleri tartarak aday belirlense, CHP’nin oraları kazanması da mümkün değildi.
Şu an CHP ve ittifak ortakları ekonomik sıkıntıları istismar ederek siyasi hayata tutunuyor. Aksi hâlde tutunacakları siyasi hiçbir dalları yoktur. Cumhur İttifakı “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin” kazandırdıklarını rahatlıkla millete anlatabilecek ve bu sistemi daha köklü ve güçlü hâle getirecek noktadadır. Ama CHP ve ortakları “Körler sağırlar birbirlerini ağırlar” misali yaptıkları siyaset tarzlarıyla zaten kendilerinden uzak durulmasının gerekçelerini çok net gösteriyorlar.