19 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Başyazı O Cimbomlu, ben Fenerli

O Cimbomlu, ben Fenerli

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
O Cimbomlu, ben Fenerli
KAYNAK: Haber Merkezi

Değerli sanatçımız Ali Kınık’ın Galatasaray ve Fenerbahçe rekabetini çok güzel anlattığı ve ölçülü dostluğa da işaret ettiği eserinde şöyle sesleniyordu:

Bir yanda sevgi var, bir yanda sitem
Bir yerde sevinç var, bir yerde matem
Fenerli doğmuşsam benim mi hatam?
O cimbomlu, ben fenerli
O cimbomlu, ben fenerli

Bu nasıl kıskanmak, bu ne rekabet
Aşkların kuralı böyledir elbet
Bir an bak kavga var, bir an muhabbet
O cimbomlu, ben fenerli
O cimbomlu, ben fenerli

Kırmızı, lacivert ayırdı bizi
Sarıda bekledik birbirimizi
Bir maçı kaybetmek yı
kar mı bizi?
O cimbomlu, ben fenerli
O cimbomlu, ben fenerli
O cimbomlu, ben fenerli
O cimbomlu, ben fenerli

***  

Hafta sonu Galatasaray-Fenerbahçe maçı vardı. Galatasaray şampiyonluğunu ilan etmek için tüm hazırlıklarını yapmışken, Fenerbahçe Galatasaray’ı kendi sahasında 1-0 yenerek bunu engelledi. Şampiyon bu hafta sonu oynanacak maçlar sonrası belli olacak. Futbol bir spor müsabakasıdır. Yenmek, yenilmek, berabere kalmak her maçın üç ihtimalidir. Galatasaray-Fenerbahçe yıllardır büyük rekabet içinde olan kulüplerimizdendir. Birbirlerini kimi zaman yendiler, kimi zaman berabere kaldılar. Kavga, şiddet olmadan ortaya konan her rekabet zevk ve heyecan vericidir. Rekabeti güzelleştirende zaten budur. Fakat oynanan son maç öncesi ve sonrası futbolcular, kulüp yöneticileri arasında yaşanan şiddete varan kavgalar gerçekten büyük sorumsuzluk olmuştur. Fenerbahçeli futbolcu Mert Hakan Yandaş’ın maç öncesi başlattığı ve maç bittikten saatler sonrası bile sürdürdüğü futbolculara, hakeme, tribünlere tahrikleri, tacizleri, zorlama bulaşmaları, Fenerbahçe’nin Başkanı Ali Koç’un saatler sonra stadyuma gelip Galatasaraylı yöneticilerle sahanın ortasında ağız dalaşına girmesi ve kendi yöneticisinin boğazını öfkeyle sıkması, iki kulüp yöneticilerinin ve futbolcuların saha ortasında birbirine saldırması, Dursun Özbek’in olaylar sonrası ''Şimdi ben geldim, yüreğin yetiyorsa gel buradayım bekliyorum seni. Delikanlılığın varsa gel." diye meydan okuması gerçekten hiç yakışık almamış ve sadece şiddet atmosferine katkı sağlamıştır. Stadyumda bu şiddet manzaralarını gören taraftarlar, Türkiye genelinde kendi aidiyetine uygun kavga edecek taraftar aramıştır. Türkiye’nin birçok yerinde de kavgalar yaşanmıştır. Taraftarların üzerine araba sürüp ezeni mi, tekme-tokat dalanı mı, sopa-bıçak rastgele sallayanı mı ne ararsan vardı. Sağduyusunu kaybetmiş yöneticiler, futbolcular taraftarlara çok kötü örnek oluyor.  Allah göstermesin şiddetin tansiyonunu artıran yöneticiler ve futbolcular yüzünden bir taraftar hayatını kaybetseydi ne olurdu, hiç düşündünüz mü?

Tribünde ve sokakta taraftar şiddetini önlemenin yolu önce kulüp başkanlarının, futbolcuların ve spor yorumcularının sağduyusundan geçer. Eğer onlar taraftarı tahrik eder ve şiddetli kavgaların destekçisi olursa kendi taraftarlarını kim zapt edecek?

17 Eylül 1967'de Kayseri'de oynanan Kayserispor-Sivasspor 2. Lig maçında taraftarlar arasında çıkan kavga, taşlama, panik, izdiham sonucu 43 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel olaylar sonrası radyodan “Şuursuz tahriklerle devam ettirilmek istenilen bu hadisenin futbol tarihimizde tek kalmasını temenni ederim” açıklamasını yapmıştı. Günümüzde de şuursuz tahrikler, taraftarları büyük bir felakete sürükleyebilir. Geçmişten ders ve tecrübeler çıkarılmalıdır. Toplumdaki sosyal çürüme ve cinnet halini de dikkate alarak tüm spor kulüplerinin sağduyuyu elden bırakmaması gerekir. Futbolda şiddetin tetiklendiği şu günlerde, Galatasaray taraftarı olan bir yazar olarak düşüncelerim bunlardır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
New York borsası yükselişle kapandı

New York borsası yükselişle kapandı