Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN
Geçtiğimiz hafta bir yazımda ifade etmiştim. O iddiamı yineliyorum. İşin teknik ve profesyonel uzmanı kimse araştırsın, sosyal medyanın trol ordusunun geneli CHP merkezli İP, HD(P)KK, FETÖ, Gelecek, Deva birleşenlerinden oluşmaktadır. Bunların başında da gizemli bir AJANS bulunmaktadır. Bunların temel görevi yalanı, iftirayı yaymak, hedef seçtikleri kişi ve kurumların itibarıyla, onuruyla, şerefiyle oynamaktır. Kemal Kılıçdaroğlu’nun trol nutukları sadece dikkatleri başka yöne çekme kurnazlığıdır.
Doğru ne, yalan ne bunların hiç umurlarında olmamaktadır. Attıkları iftiranın, yalanın gerçek boyutu ortaya çıktığında da mezarlıkta ıslık çalarak gezenler gibi arkalarına bile bakmadan ortadan yeni bir yalan ve iftira konusu bulana kadar kayboluyorlar. Bunlar benim yazılarıma da aynı taktiği defalarca uygulamışlardır.
Mesela en son Cem Yılmaz’a yazmış olduğum bir yazıda bunu yaşattılar. Yazı içinde ironilerle birlikte Cem Yılmaz’ın filmlerinde kullandığı replikleri kullandım. CHP merkezli medya ve trol ordusu bunu “Yıldıray Çiçek’ten Cem Yılmaz’a ölüm tehdidi” diye sürekli servis ettiler. Oysa Cem Yılmaz’ın filminde yer alan “Apaçi Selim” repliğindeki bölümü kullanmıştım. Ama nafile. Ajans nereyi hedef gösterirse, mikrop gibi oraya saldırıyorlar. Benim yazılarımla ilgili böyle
birçok örnek var.
Geçtiğimiz günlerde Akşam Gazetesi yazarı Turgay Güler’in adeta “Ben öyle demedim” şeklindeki çırpınışlarını görünce kendi yaşadıklarım aklıma geldi. Turgay Güler elektrik faturalarının tartışıldığı CNN Türk programında “Benim bir formülüm var. Topluma kuru fasulye dağıtacağız. Herkes kendi gazını kendi üretecek” cümlesini kurdu. Bu cümlenin muhatabı vatandaş değildi, esnaf değildi, halk değildi ama CHP merkezli medya ve trol ordusu “bunu halka söyledi” diye seferberlik başlattı. Turgay Güler adeta çırpınıyordu. Ama trollerden etkilenen yılların gazetecileri bile adamı linç etmeye kalktılar.
Oysa Turgay Güler programın başında olayı çok güzel analiz etmiş, halkın da duygularına dokunan tespitlerde bulunmuştu. Hatta programdaki Hakan Bayrakçı bile Turgay Güler’e “Sen konuştuktan sonra psikolojik olarak rahatladım” demişti.
“Fasulye-gaz” esprisi daha sonra olmuş, bu esprinin muhatabı ise ‘Nükleer enerji tehlikeli, HES’ler, termik santraller gereksiz” diyenlerdi.
“Her şeye karşıysanız elektrik nasıl üretilecek, fatura nasıl düşecek” mealinde bir espri içerikli eleştiriydi. Bence bu espiri de gereksizdi ama muhatabı asla vatandaş ve halk değildi. CHP merkezli medya ve trolleri burada yine o iğrenç misyonlarını yerine getirmişti. Geçtiğimiz haftalarda da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın canlı yayın videosunu kesip “soru sorulmadan cevap verdi” yalanına sarıldıkları gibi burada da kirli algıları için Turgay Güler’i seçmişlerdi.
Turgay Güler’e çok ağır ifadelerle saldıran Fatih Altaylı bile programı izledikten sonra ise “Daha sonra ben de programın ilgili bölümünü yeniden izledim. Dediği gibi olmuş.” şeklinde Turgay Güler’e hak vermişti. Cumhur ittifakı CHP merkezli medyanın ve trol ordusunun bu iğrençliklerini hep yaşamaktadır. Aman dikkat…